Hukuk Dairesinin10.02.2009 tarih ve 2008/8569 E., 2009/543 K. sayılı kararı ile; Kooperatif üyelerinin kesinleşmiş genel kurul kararlarına dayalı olan aidat borcu ile diğer parasal yükümlülüklerini yerine getirmeleri gerektiği, somut olayda, davalı vekilince müvekkilinin aidat belirlenen genel kurul kararlarına karşı iptal davası açıldığı, davaya konu alacağa ilişkin olarak, ilgili genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesi halinde, kararın tüm ortaklar için sonuç doğuracağı, genel kurul kararlarının hiç alınmamış duruma düşeceği, bu durumda davaya konu alacağın varlığının ve miktarının belirlenmesi, genel kurul iptali davasının sonucuna ve buna göre genel kurul kararlarının kesinleşip kesinleşmemesine göre yapılacağı, bu nedenle, taraflar arasında görülen genel kurul iptali davasının sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmek suretiyle karar bozulmuş ve davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir....
yapılan 2011 yılı olağan genel kurul kararlarının iptalini talep ve dava etmiştir....
Genel Kurul Toplantısında alınan 1, 3 ve 4 nolu kararların mutlak butlan ve yok hükmünde olduklarının tespiti ile iptallerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ancak yapı kooperatiflerinin genel kurul toplantısında ortakların en az 1/4' ünün şahsen veya temsilen hazır bulunmaları şarttır." hükmünü; aynı Kanun'un 51/1. maddesi ise "Kanun veya ana sözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça, genel kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıdan bir fazlasına itibar olunur" hükmünü; ana sözleşmenin 62. maddesinin 1. cümlesi "Kararlar hazır bulunan ortakların çoğunluğu ile alınır." hükmünü içermektedir. Anılan hükümler emredici nitelikte olup, bu hükümlere aykırılık teşkil eden genel kurul kararları, yok hükmündedir ve baştan beri hüküm ifade etmezler. Somut olayda 16.03.2016 tarihli genel kurul 83 ortak ile toplanmış, genel kurulun 15. maddesindeki davacının ihracına yönelik karar 30 kabul oyuyla kabul edilmiştir. Söz konusu karar salt çoğunluk ile alınmadığından yok hükmündedir. Bu durumda mahkemece genel kurulun 15....
da faaliyet gösteren işyeri sahiplerine toplantı daveti gönderilmediğini, 2. 4. 5. 6. 7. ve 8. gündem maddelerinin usul ve hukuka aykırı olduğunu ve bu sebeple iptallerinin gerektiğini, faaliyet raporunun, denetim raporunun, bilânço ve gelir -gider tablosunun doğruyu yansıtmadığını, kanuna ve yönetmeliğe aykırı düzenlendiğini, 9. 10. 11. 12. 13. ve 14. gündem maddelerinin de usul ve hukuka aykırı olduklarını, iptallerinin gerektiğini, davalının kötü niyetli davrandığını ve kanuna aykırı kararlar aldığını iddia ederek; dava konusu genel kurul kararlarının yürütülmesinin tedbiren durdurulmasına, söz konusu genel kurulun ve genel kurulda alınan tüm kararların iptaline, 30-05-2019 tarihli genel kurul kararlarının tamamının iptal edilmemesi halinde müvekkilinin olumsuz oy kullanarak muhalefet ettiği kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Konut Yapı Kooperatifi'nin ..............ve ............ tarihli genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, kooperatif genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 45/... nci maddesi, "genel kurul sözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılır. Toplantı nisabı sözleşmede gösterilir. Ancak yapı kooperatiflerinin genel kurul toplantısında ortakların en az .../... ünün şahsen veya temsilen hazır bulunmaları şarttır." hükmünü; aynı Kanun'un 51/.... maddesi ise "Kanun veya anasözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça, genel kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıda bir fazlasına itibar olunur" hükmünü; anasözleşmenin 33. maddesinin .... fıkrasında "Genel kurulun toplanabilmesi ve gündemdeki konuları görüşebilmesi için, kooperatife kayıtlı ortaklardan genel kurula katılma hakkına sahip olanların en az .../...'...
da yöneticinin bir yıllık süre için seçilebileceği düzenlenmişken kendisini üç yıl için yeniden yönetici seçtirdiğini, olağan genel kurul toplantısı için bir gündem belirlemediğini, giderlerle ilgili bilgi vermediğini, tahmini bütçe yapmadığını, olağan kat malikleri genel kurul toplantısında alınan kararların herkesin anlayabileceği şekilde açık ve net olmadığını, davalı yöneticinin sadece kendi anlayabileceği şekilde kararları kaleme aldığını alınan bazı kararların kat maliklerinin mülkiyet hakkını engellediğini belirterek 15/04/2014 tarihinde yapılan kat malikleri olağan genel kurul toplantısında alınan tüm kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi'nin 04/12/2020 tarih 2020/1691 E. 2020/451 K. sayılı ilamında; "...Kooperatif genel kurullarında alınan kararlar, kooperatifin tüm üyeleri için bağlayıcı olup, kooperatif üyesinin maliki olduğu taşınmazı kiraya vermesi hâlinde, kiracının toplu işyerindeki taşınmazı kooperatif genel kurul kararlarında belirlenen şartlar çerçevesinde kullanması, kira ilişkisinin doğal sonucudur. Aksi durumda, yani kiracının taşınmazı kooperatif genel kurul kararlarındaki şartlar dışında kullanması hâlinde, kooperatif genel kurul kararlarının bağlayıcılığı ilkesi zedenlenmektedir. Bu açıdan site işletme alanına dahil taşınmazlar ile ilgili kooperatif genel kurulu kararlarının kooperatif üyesi olan malikten taşınmazı kiralayarak şahsi hak elde eden kiracıyı da bağlayacağını kabul etmek gerekir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 02.04.2014 tarih, 2013/11-1048 E. 2014/430 K. sayılı ilamında açıklandığı üzere anonim şirket genel kurul kararlarının hükümsüzlük halleri; iptal, yokluk ve butlan olarak iki grupta incelenebilir. Genel kurul kararlarının iptali talebinde bulunabilmek için 6102 sayılı TTK’nın 445.ve 446.maddelerindeki sebep ve prosedürlerin varlığı dikkate alınırken anonim şirket genel kurul kararlarının butlan sebepleri ise Kanun’un 446.maddesinde örnekseme yöntemiyle sayılmıştır. Buna karşı, anonim şirket genel kurul kararlarının yokluğu müessesesi TTK’da düzenlenmemekle birlikte, Yokluk; bir hukuki işlemin doğabilmesi için öngörülen kurucu veya şekli nitelikte olan emredici hükümlere aykırılık halidir (Mehmet Bahtiyar, Ortaklıklar Hukuku, s.196). Bu aykırılık, işlemin unsurlarında eksikliğe yol açar ve işlemi "yokluk" ile sakat hale getirir. Yok sayılan işlem, şeklen dahi meydana gelmemiştir....