B.’ün çağrısız ve usülsüz genel kurul toplantısına iştirak ederek 16.07.2012 tarihli kararı imzaladıklarını, ayrıca 16.07.2012 tarihli genel kurulun gündeminin de ilan edilmemiş olduğunu, toplantının açıkça kanuna aykırılık teşkil ettiğini, 16.07.2012 tarihli genel kurul kararının TK. m.447 gereği mutlak butlanla sakat olup, hukuken sonuç doğurmasının mümkün olmadığını, davacı ile diğer ortak Z.A.'ın 05.07.2012 tarihinde açılmış bulunan boşanma davasının halen derdest olduğunu, devrin ortak olan eşten mal kaçırma amaçlı, muvazaalı bir devir olması sebebi ile genel kurul kararının TTK. m.447 çerçevesinde batıl sayılacağını 16.07.2012 tarihli genel kurul kararının TTK. 595/2 gereği, genel kurul kararında belirtilen şartlara uygun olarak toplanmadığından hükümsüz olduğunu belirterek, davalı şirketin 16.07.2012 tarihli hisse devrini konu edinen genel kurul kararının hükümsüz olduğunun tespitini ve iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf, davaya cevap vermemiştir....
in imzalarının sahte olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu ileri sürdüğü, ilgili genel kurulun şirket pay devirlerini içeren bir genel kurul olduğu, şirket pay devirleri içeren genel kurullar toplantıda temsil edilenlerin salt çoğunluğu nisap için aranılan koşul olduğu, genel kurul sadece pay devri içerse bile mutlaka limited şirket genel kurulu için gerekli çağrı gündem hususları taşıyan bir genel kurul olmak zorunda olduğu, genel kurulun çağrısız olması halinde tüm pay sahiplerinin yer almasının gerekli olduğu, davacının genel kurulda bulunmadığı bu nedenle genel kurulun yokluk yaptırımına tabi olduğu sonucuna varıldığı, toplanılan deliller ve aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının 20.07.2020 tarihli ve 13.08.2020 tarihli genel kurul kararlarının butlanı olmadığı takdirde iptali için başvurulmuş olup, kanunun taşıdığı hak düşücü süre içerinde başvurulmadığı için kararın iptali hususunun değerlendirilmediği, butlan konusunda ise 20.07.2020 tarihli genel kurul kararında herhangi...
, bilirkişi raporunda belirtilen aykırılıklar sonrası yeni genel kurul yapıldığından davacının iptalde hukuki menfeatinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Noterliğine 02.11.2022 tarihli dilekçe ile başvurarak yeni genel kurul karar defteri ile ortaklar pay defterlerinin onaylanması talep ettiğini, ancak noterin muarazanın giderilmesi davası açılmaksızın ilgili defterleri onaylayamayacağını sözlü olarak bildirdiğini, bu durumun şirketin ticari faaliyetine zarar verdiğini belirterek, taraflar arasındaki muarazanın giderilerek müvekkili şirketin yeni genel kurul karar defteri ile ortaklar pay defterlerinin davalı tarafından onaylanmasına, yargılama giderlerinin tarafları üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın davacı şirketin genel kurul karar defteri ile ortaklar pay defterinin Bodrum 4. Noterliği'nce onaylanmaması nedeniyle açılan muarazanın giderilmesi talebine ilişkin olduğu, Bodrum 4....
Kimlik numaraları ile adreslerinin yer aldığını, kooperatif yetkililerinin makul sürede karar almayarak devir alanların genel kurulda oy kullanmalarını engelleme amacında olduğunu, müvekkili ile hisseler devralan 14 kişinin ..tarihinde genel kurulun yapılacağı adreste hazır olmalarına rağmen devralanların hazirun listesine yazılmadığını, davalı kooperatifin yönetim kurulunun .. tarihinden .. tarihine kadar kötüniyetli olarak hisse devirlerini dikkate almadığını, makul sürede karar vermekten imtina ettiğini, genel kurul toplantısında hazirun listesine kayıtlarının yapılmayarak oy kullandırılmadığını, hisse devir alanların genel kurul toplantısına katılma hakkı ve oy hakkının engellenmiş olması nedeniyle genel kurul kararlarının mutlak butlanla batıl olduğunu, öte yandan hazirun listesinde üye olarak yer alan kişilerden dokuz tanesinin kooperatif ortaklığının bulunmadığını, üye olmadıklarını, dava konusu genel kurulun 8 nolu maddesi ile kooperatife ait taşınmazın satışı hususunda yönetim...
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 01.03.2020 tarihinde yapılan toplantıda alınan söz konusu kararlarda hukuka ve iyi niyet kurallarına aykırılık bulunmadığı gibi davacıların da iptal davası açabilecek kişiler arasında yer almadığını, davacılar tarafından iddia edilen hususların gerçeği yansıtmadığını, işbu davanın öncelikle özel dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinin gerektiğini, Kooperatifler Kanunu’nun 53’üncü maddesinde “Bir genel kurul kararının iptal edilebilmesi amacıyla kararın Kanuna, ana sözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu ispat edilmelidir” denildiğini, davacıların iptalini istediği genel kurul kararları ile ilgili böyle bir aykırılık söz konusu olmayıp davacılar tarafından da kararların hangi kanun maddelerine ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu hususunda gerekçeli olarak açıklama yapılmadığını, kötü niyetli olarak genel kurul kararların iptalinin istendiğinden bahisle; davacıların genel kurul kararlarının iptaline...
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; harcı yatırılmayan tespit istemine ilişkin hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, yetersiz bilirkişi raporuna göre eksik inceleme ile hüküm kurulmasının da hatalı olduğunu, davacıların genel kurul kararlarının iptali davası açabilmeleri için dava şartının eksik olduğunu, 01/03/2020 tarihli genel kurul toplantısının 3.madde ek 2 nolu önergesinin iptalinin ve ek 8.maddenin mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti ile davacıların müvekkili kooperatifin peşin bedelli üyesi olduklarının tespitinin hatalı olduğunu, davacı ...'...
Amaçlı Kooperatif Birlikleri Merkez Birliğinin 26.07.2019 tarihli Genel Kurul Kararının hükümsüzlük nedeniyle iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Genel Kurul ve Genel Kurul toplantısının 4 numaralı kararının mutlak butlanla batıl olduğunun tespitine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVANIN KONUSU :Genel Kurul Kararının Butlanı İstemli DAVA TARİHİ :27/11/2019 KARAR TARİHİ :24/01/2022 KR....