Maddesi uyarınca alınan kararın iptali gerektiğini, finansal tabloların okunmaması ve bunlarla ilgili hususlarının müzakere edilmemiş olması nedeniyle gündemin 3. maddesi uyarınca alınan kararın iptalini, yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin gündemin 4. Maddesi uyarınca alınan kararın iptali ile genel kurulda kar dağıtılmasına ilişkin gündemin 5. Maddesi uyarınca alınan kararın ve yönetim kurulu üyelerine ücret ödenmesine ilişkin gündemin 6. Maddesi uyarınca alınan kararın iptali gerektiğini, yönetim kurulu üyelerine TTK'nın 395 ve 396 maddelerinde belirtilen izinlerin verilmesine ilişkin gündemin 7. Maddesi uyarınca alınan kararın iptali ile davalı şirketin 01.07.2014 tarihinde yapılan 2013 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan 2,3,4,5,6,7. Maddelerin, kanuna, objektif iyiniyet kurallarına ve davalı şirketin ana sözleşmesinin 9. Maddesine aykırılık nedeniyle tüm gündem maddelerinin ve alınan kararların iptalini talep ve dava etmiştir....
Davacılarının davalı şirketin 23/02/2017 tarihli genel kurul toplantısında gündemin 3., 4. ve 7. maddeleriyle alınan kararlara muhalefet ettikleri, muhalefet şerhinin genel kurul toplantı tutanağına geçirildiği, işbu davanın TTK'nun 445. maddesi hükmü uyarınca 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür. Davalı vekilinin istinaf itirazı davanın kısmen kabulü ile dava konusu davalı şirketin 23/02/2017 tarihli genel kurul toplantısının 7. maddesi ile yönetim kurulu ücretine ilişkin bir önceki yıla aynen devamına ilişkin kararın iptali kararına yöneliktir. Bir önceki yılın yönetim kurulu ücreti aylık 27.500,00 TL'dir. Davalı şirketin dava konusu genel kurul toplantısından önceki 20/02/2016 tarihli genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyelerine aylık net 27.500,00 TL ücret ödenmesine karar verilmiştir. Anılan karara karşı açılan davada Ankara 2....
ifadesi bulunduğunu, oysa ki genel kurulda yönetici atanamayacağını, yönetim kurulu üyelerini seçebileceğini, tedbir konmaması telafisi güç ya da imkânsız büyük sorunlara neden olacağını, TTK'nın 437.maddesine aykırı hareket edildiğini, finansal tablolar, yönetim kurulu yıllık faaliyet raporlarının, genel kurul toplantısından en az 15 (onbeş) gün önce şirket merkezinde pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulmadığını, genel kurulun 7.maddesindeki yönetim kurulu seçilmesinde de usulsüzlük yapıldığını, yönetim kurulu başkanı ve üyesi olan Derviş Zeynel Abidin’in ve diğer ortak Aysun Tosun’un elbirliği ile şirketin tüm kazançların davacıdan sakladıklarını, hukuka aykırı belge ve işlemler yaptıklarını, bu nedenlerle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve genel kurul kararlarının yürütülmesinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbire karar verilmesini istemiştir....
ifadesi bulunduğunu, oysa ki genel kurulda yönetici atanamayacağını, yönetim kurulu üyelerini seçebileceğini, tedbir konmaması telafisi güç ya da imkânsız büyük sorunlara neden olacağını, TTK'nın 437.maddesine aykırı hareket edildiğini, finansal tablolar, yönetim kurulu yıllık faaliyet raporlarının, genel kurul toplantısından en az 15 (onbeş) gün önce şirket merkezinde pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulmadığını, genel kurulun 7.maddesindeki yönetim kurulu seçilmesinde de usulsüzlük yapıldığını, yönetim kurulu başkanı ve üyesi olan Derviş Zeynel Abidin’in ve diğer ortak Aysun Tosun’un elbirliği ile şirketin tüm kazançların davacıdan sakladıklarını, hukuka aykırı belge ve işlemler yaptıklarını, bu nedenlerle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve genel kurul kararlarının yürütülmesinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbire karar verilmesini istemiştir....
Hukuk Dairesi'nin 2015/8055 E.- 2016/3673 K. sayılı kararında gerekçe olarak iptali istenilen genel kurul kararının alındığı tarih itibariyle davalı şirketin yönetim kurulu üyeleri hakkında devam eden hukuk ve ceza davaları ile yine davalı şirketin önceki genel kurulunda alınan aynı yöndeki kararın mahkemece iptal edilmiş bulunduğu hususları gözetildiğinde, davalı şirketin yönetim kurulu üyelerine 6102 sayılı Kanun'un 395 ve 396 ncı maddelerinde düzenlenen yetkilerin verilmesinin iyi niyet kurallarına aykırı bulunduğunun belirtildiği, iş bu onama kararının gerekçesinde 2011 yılındaki genel kurul kararının iptali isteminin reddi üzerine onama ilamının karar düzeltme aşamasındaki bozma gerekçesinden farklı olarak salt yönetim kurulu üyeleri hakkındaki ceza davasının varlığının gerekçe yapılmadığı, yönetim kurulu üyeleri aleyhine devam eden hukuk davalarının ve şirketin önceki genel kurulunda alınan aynı yöndeki kararın Mahkemece iptal edilmiş bulunduğu hususlarının da gözönünde bulundurulduğu...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, Genel kurulda alınan 5 nolu karar yönünden; yerel mahkemece de tespit edildiği üzere 5 nolu karara konu taşınmazın davalı şirket açısından önemli nitelikte malvarlığı olduğundan bu taşınmazın satışındaki yetkinin genel kurula ait olduğunu, Yerel mahkeme kararındaki tespitin aksine önemli nitelikteki malvarlığı satışına ilişkin sonradan icazet verilmesinin mümkün olmadığını, satış işleminden iki yıl sonra alınan genel kurul kararının her halükarda hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğundan geçersiz olduğunu, taşınmazın devri hususunda şirketin menfaati olup olmadığını değerlendirmeden 5 nolu kararın butlanına karar verilmesi gerektiğini, TTK m.408/2-f uyarınca genel kurul tarafından alınacak kararın dışa yönelik bir etki doğurduğunun kabulü gerektiğini, dışa yönelik etki doğuran yönetim kurulu kararının/ genel kurul kararı olmaksızın yapılan satış işlemlerin batıl...
Ancak davacı, genel kurul çağrı kararının alındığı 26/02/2014 tarihli yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunu ve bu nedenle bu karara dayalı olarak yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların da yok hükmünde olduğunu iddia etmiştir. 6102 saylı TTK'nın 410/1. maddesine göre genel kurul, süresi dolmuş olsa bile yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabilir. Mahkemece, davalı şirketin üç yönetim kurulu üyesinin bulunduğu, TTK'nın 390/1. maddesi gereğince toplantıda ikisinin oyu ile karar alındığı gerekçesiyle yönetim kurulu kararının usulüne uygun olduğu kabul edilmiş ise de, yönetim kurulu başkanı olan davacı toplantıda hazır bulunmadığı, diğer iki üye toplantıda hazır olmakla birlikte, yönetim kurulu başkanının bu toplantıdan haberdar edildiğine dair bir delil bulunmamaktadır....
A.Ş tarafından ödenen hedef performans priminin %10'u kadarının yönetim kurulu üyelerine dağıtılması yönünde alınan kararın eşitlik ve dürüstlük kuralına aykırı olduğu,şirketin faaliyeti için gerekli sermayenin kaybedilmiş olacağını belirterek, yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ve hedef performans priminin %10'u oranında ödeme yapılmasına dair genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/561 Esas KARAR NO:2022/719 DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ:24/08/2022 KARAR TARİHİ:20/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasında; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; ... 2021 mali yılı Olağan Genel Kurulu 29 Mart 2022 tarihinde sırasıyla açılış ve toplantı başkanlığının oluşturulması, yönetim kurulunca hazırlanan yıllık faaliyet raporunun okunması ve müzakeresi, 2021 yılına ait bilanço ve kar / zarar hesaplarının okunması, müzakeresi ve onaylanması, yönetim kurulu üyelerinin ayrı ayrı ibrası, yeni yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi, yönetim kurulu üyelerinin şirket konusu işlerle iştigal etmelerine, TTK’nın 395. ve 396. maddeleri gereğince müsaade edilmesi, ve dilekler ve kapanış maddelerinden oluşan gündemle toplanmış, azınlık pay sahipleri sıfatıyla müvekkillerimiz vekillerinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) ’nun 420 nci maddesi uyarınca...
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirketin %12 hissesine sahip ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, 5 Ekim 2020 tarihli ve 2020/005 sayılı yönetim kurulunda alınan kararla 26/10/2020 tarihli genel kurul toplantısının yapıldığını, yönetim kurulu toplantısına müvekkilinin davet edilmediğini, 2019 yılı olağan genel kurulunun 26/10/2020 tarihinde şirket merkezinde toplandığını, hak kaybına uğramamak için müvekkilinin bu genel kurula katıldığını ve muhalefet şerhini ve itirazlarını genel kurul tutanağına geçirdiğini, 4 Kasım 2020 tarihli yönetim kurulu kararı ile aynı gündem maddeleriyle 26 Kasım 2020 tarihli olağan genel kurul toplantısının yapıldığının belirtildiğini, bu yönetim kurulu toplantısına da davet edilmediği için çağrı kararının yok hükmünde olduğunu, dolayısıyla genel kurul kararlarının da geçersiz olduğunu, davalı...