WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı kooperatif organlarının, konunun ilk genel kurul toplantısında ele alınmasını sağladığı ve genel kurulda anlaşmaya uygun biçimde karar çıktığı, ancak kooperatif üyelerinden ...'ın bu genel kurul kararı aleyhine iptali istemiyle dava açtığı, genel kurulun, herhangi bir şarta bağlı olmadan, davacı ...'a 92.000,00 TL ödenmesi ve devam eden davalardan vazgeçilmesi konusunda yönetim kuruluna yetki vermesine rağmen, yönetim kurulunun ödeme yapmadığı, iptal davası sürerken ve genel kurul kararı kesinleşmeden yapılacak ödemenin, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna neden olacağı, kooperatif genel kurulu tarafından alınan karar aleyhine açılan iptal davası reddedilip kesinleşmekle kooperatifin bu sözleşme sebebiyle ödeme yükümlülüğü doğacağı, davalılardan ...'...

    Davalı kooperatif vekili, dükkanların tahsis iddiasına ilişkin yönetim kurulu kararının genel kurul tarafından yetki verilmeden alındığını, bu nedenle yok hükmünde olduğunu savunarak, davaların reddine karar verilmesini istemiştir. Bir kısım birleşen dava davalıları vekili, dükkanların tahsis iddiasına ilişkin yönetim kurulu kararının genel kurul tarafından yetki verilmeden alındığını, söz konusu kararın sahte olduğunu, genel kurul tarafından verilen bir icazetin olmadığını, dava devam ederken 2008 tarihli genel kurulda söz konusu yönetim kurulu kararının iptal edildiğini, davacıların üye olmadıklarını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Birleşen dava davalısı ..., davacı ...’ın talebine konu dükkanın kendisi de dahil olmak üzere on iki üye adına tescili işleminin hatalı olduğunu, dükkanın adı geçen davacıya tahsis edildiğini belirtmiştir. Diğer davalılar ... ve ... davaya cevap vermemişlerdir....

      Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davacılar tarafından daha önce aynı yönetim kurulu kararının iptali için açılan davanın reddedilmiş olması ve bu kararın da Yargıtay incelemesinden geçerek onaylanmasına rağmen mevcut dava dosyamızda da aynı davacılar tarafından aynı davalıya karşı aynı yönetim kurulu kararının iptali istemi ile tekrar dava açılmakla HMK 303....

        Dava, kooperatif yönetim kurulu kararı iptali ve bir önceki genel kurul şartları ile sıra satışı yapılması istemine ilişkindir. 30.03.2008 tarihli genel kurulda, 28.01.2008 tarihli yönetim kurulunun sıra satışlarını durdurmasına ilişkin kararındaki gerekçeleri haklı bulunarak sıra satışı bedelleri arttırılarak taksit sayısı değiştirilmiştir. Bu dava, yönetim kurulu kararını benimseyen genel kurul kararından sonra açılmış olmasına göre mahkemece, bu aşamada yönetim kurulu kararının iptali davası açılamayacağı gözönüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava, kooperatif yönetim kurulu kararı iptali ve bir önceki genel kurul şartları ile sıra satışı yapılması istemine ilişkindir. 30.03.2008 tarihli genel kurulda, 28.01.2008 tarihli yönetim kurulunun sıra satışlarını durdurmasına ilişkin kararındaki gerekçeleri haklı bulunarak sıra satışı bedelleri arttırılarak taksit sayısı değiştirilmiştir. Bu dava, yönetim kurulu kararını benimseyen genel kurul kararından sonra açılmış olmasına göre mahkemece, bu aşamada yönetim kurulu kararının iptali davası açılamayacağı gözönüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/485 Esas KARAR NO : 2023/718 DAVA : Ticari Şirket (Yönetim Kurulu Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 05/03/2020 KARAR TARİHİ : 02/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan Yönetim Kurul Kararının İptali İstemli davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %44 ortağı aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olduğunu, hali hazırda şirketin yönetim kurulu üyelerinin ..., ... ve ... olduğunu, ...'in aynı zamanda davalı şirketin yönetim kurulu başkanı olduğunu, davalı şirketin yönetim kurulu başkanlığının hileli bir şekilde ... tarafından ele geçirildiğini, tüm bu hususlar ve davalı şirket hakkında ... 19.Atm'NİN ... Esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını iş bu davanın halen derdest olduğunu, davalı şirketin ana sözleşme değişikliği, usulsüz işlemlerle gerçekleştirilerek ... in münferit imza yetkilisi olduğunu, şirket yönetim kurulu başkanı ...'...

              - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin, davalı kooperatifin 05.03.2011 tarihinden önceki yönetim kurulu üyeleri olduğunu, 05.03.2011 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında, UEDAŞ’a ait elektrik faturası gideri, Belediye Başkanlığı'na ödenen su faturaları gibi ortak gider faturalarının yeterince açıklığa kavuşturulmadığı, yaz sezonunda 700.000,00- 800.000,00 TL tutarında su faturaları ödendiği, bu miktarların mevsime göre çok olduğu, bu tutarların gerçek durumu yansıtmadığı, gerçek tüketimden fazla ödeme gösterildiği iddia edilerek, genel kurul kararının 6. maddesi ile, müvekkillerinin oyçokluğuyla ibra edilmemelerine karar verildiğini, bu kararın somut verilere dayanmadığını, söylentilere dayanılarak bu şekilde karar verildiğini, kararın yeterli çoğunlukla alınmadığını, bu nedenlerle hukuki dayanağının bulunmadığını ileri sürerek, 05.03.2011 tarihli genel kurul kararının 6. maddesinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Somut olayda; davacılar vekili, davacıların yönetim kurulu üyeliklerinin sona erdirilmesine dair davalı Federasyonun 12.11.2010 tarihli yönetim kurulu kararının iptalini istemiştir. Davalı Federasyona ait ana statüye göre; yönetim kurulu kararları kesin mahiyette olmayıp bunlara karşı genel kurul nezdinde itiraz imkanı bulunduğundan bu kurulun onayından geçmeyen dernek yönetim kurulu kararları yönünden, derneğin iç denetim yolları tüketilmiş sayılamaz. Yukarıda açıklanan düzenlemeler gözönüne alındığında, davacıların yönetim kurulu üyeliklerinin sona erdirilmesine dair genel kurul tarafından alınmış bir kararın olmaması ve dernek içi denetim yolları tüketilmeden davalı Federasyonun yönetim kurulu kararının iptali için dava açılması karşısında, dava şartı oluşmadığından davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                  Ticaret siciline tescil ettirilmeyen hiçbir genel kurul kararı geçerlilik kazanamaz. İptali istenen 31.10.2022 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan kararla sermaye artırımının geçerli olması, TTK’nın 456. maddesi gereği genel kurul yahut yönetim kurulu kararının verildiği tarihten itibaren 3 ay içerisinde tescil edilmesine bağlıdır. Bu sürede tescilin gerçekleştirilmemesi halinde genel kurul veya yönetim kurulu kararı ve alınmışsa izin, geçersiz hâle gelecektir. Toplanan tüm deliller karşısında, davalı şirketin 31.10.2022 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında gündemin 3. Maddesi ile şirket sermayesinin arttırılmasına ilişkin alınan kararın iptali istenmiş ise de, dava konusu genel kurul kararının TTK 456. Maddesi gereğince süresi içinde tescil edilmediği, 31.10.2022 tarihli genel kurulda alınan kararların geçersiz hale geldiği ve bu nedenle davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

                    E.sayılı dosyası ile 2010 ve 2011 yılları genel kurul kararlarının iptali için açtıkları davanın kabul edildiğini, Kooperatifin karara ilişkinin olarak kararlara belirlenen temyiz itirazının da Yargıtay 23 HD.2017/2434 sayılı dosyasında kabul edilmeyerek onandığını, Kararda YK başkan ve üyeleri arasındaki huzur hakkı farklılığının ve maliyet bedeli üzerinden yönetim kurulu üyelerine tahsis yapılmasının normal ve olağan ve iyi niyetli görülmeyerek 27.06.2010 tarihli genel kurul kararının 9., birleşen davada 26.06.2011 tarihli genel kurul kararının 8 no.lu maddesinin iptaline karar verilmesi hususunun görüşülmesi amacı ile yönetim kurulunun kooperatif genel kurulunu 26.06.2021 tarihinde Olağanüstü toplayarak gündemin 4.Maddesinde iptal edilen 27.06.2010 tarihli ve 26.06.2011 tarihli genel kurul kararlarında alınmış Yönetim kurulu başkanının aldığı 34.500.-TL'lik huzur hakkı fahiş bulunmuş, yönetim kurulu yeleri için 1.916,66 TL'lik, denetim kurulu için belirlenen 1.500....

                      UYAP Entegrasyonu