Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava, genel kurul kararının iptali, iptali talep edilen genel kurul kararına dayalı olarak alınan yönetim kurulu kararının butlan olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçe ile davalı şirketin 19.03.2016 tarihli genel kurulunun 6 numaralı gündem maddesi ile alınan sermayenin artırılmasına ilişkin kararının davacı yönünden iptaline, bu karara dayalı olarak alınan yönetim kurulu kararının da davacı yönünden iptaline karar verilmiştir....

    Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın usulden reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, dernek genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde, yönetim kurulunun üyelikten ihraç kararının usulüne aykırı olduğunu belirtmiş ise de, dava konusu talep, 10.06.2017 tarihli genel kurulun iptal edilmesine yönelik olmasına rağmen, Bölge Adliye Mahkemesince dava yanlış nitelendirilerek, yönetim kurulu kararının iptali olarak ele alınmış ve davanın usulden reddine karar verilmiştir. Somut olayda, 15.05.2017 tarihli dernek yönetim kurulu kararı ile davacının üyelikten ihracına karar verilmiş, karar davacıya gönderilmiş ise de, genel kurul ve dava tarihinden sonraki bir tarih olan 26.08.2017 tarihli tebliğe ilişkin evraka göre, davacının imzadan imtina eden eşinin beyanı ile davacı adresten taşındığından tebligat iade edilmiştir....

      Dava, kooperatif yönetim kurulu kararı iptali ve bir önceki genel kurul şartları ile sıra satışı yapılması istemine ilişkindir. 30.03.2008 tarihli genel kurulda, 28.01.2008 tarihli yönetim kurulunun sıra satışlarını durdurmasına ilişkin kararındaki gerekçeleri haklı bulunarak sıra satışı bedelleri arttırılarak taksit sayısı değiştirilmiştir. Bu dava, yönetim kurulu kararını benimseyen genel kurul kararından sonra açılmış olmasına göre mahkemece, bu aşamada yönetim kurulu kararının iptali davası açılamayacağı gözönüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava, kooperatif yönetim kurulu kararı iptali ve bir önceki genel kurul şartları ile sıra satışı yapılması istemine ilişkindir. 30.03.2008 tarihli genel kurulda, 28.01.2008 tarihli yönetim kurulunun sıra satışlarını durdurmasına ilişkin kararındaki gerekçeleri haklı bulunarak sıra satışı bedelleri arttırılarak taksit sayısı değiştirilmiştir. Bu dava, yönetim kurulu kararını benimseyen genel kurul kararından sonra açılmış olmasına göre mahkemece, bu aşamada yönetim kurulu kararının iptali davası açılamayacağı gözönüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava, kooperatif yönetim kurulu kararı iptali ve bir önceki genel kurul şartları ile sıra satışı yapılması istemine ilişkindir. 30.03.2008 tarihli genel kurulda, 28.01.2008 tarihli yönetim kurulunun sıra satışlarını durdurmasına ilişkin kararındaki gerekçeleri haklı bulunarak sıra satışı bedelleri arttırılarak taksit sayısı değiştirilmiştir. Bu dava, yönetim kurulu kararını benimseyen genel kurul kararından sonra açılmış olmasına göre mahkemece, bu aşamada yönetim kurulu kararının iptali davası açılamayacağı gözönüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Dava, kooperatif yönetim kurulu kararı iptali ve bir önceki genel kurul şartları ile sıra satışı yapılması istemine ilişkindir. 30.03.2008 tarihli genel kurulda, 28.01.2008 tarihli yönetim kurulunun sıra satışlarını durdurmasına ilişkin kararındaki gerekçeleri haklı bulunarak sıra satışı bedelleri arttırılarak taksit sayısı değiştirilmiştir. Bu dava, yönetim kurulu kararını benimseyen genel kurul kararından sonra açılmış olmasına göre mahkemece, bu aşamada yönetim kurulu kararının iptali davası açılamayacağı gözönüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Dava, kooperatif yönetim kurulu kararı iptali ve bir önceki genel kurul şartları ile sıra satışı yapılması istemine ilişkindir. 30.03.2008 tarihli genel kurulda, 28.01.2008 tarihli yönetim kurulunun sıra satışlarını durdurmasına ilişkin kararındaki gerekçeleri haklı bulunarak sıra satışı bedelleri arttırılarak taksit sayısı değiştirilmiştir. Bu dava, yönetim kurulu kararını benimseyen genel kurul kararından sonra açılmış olmasına göre mahkemece, bu aşamada yönetim kurulu kararının iptali davası açılamayacağı gözönüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Dava, kooperatif yönetim kurulu kararı iptali ve bir önceki genel kurul şartları ile sıra satışı yapılması istemine ilişkindir. 30.03.2008 tarihli genel kurulda, 28.01.2008 tarihli yönetim kurulunun sıra satışlarını durdurmasına ilişkin kararındaki gerekçeleri haklı bulunarak sıra satışı bedelleri arttırılarak taksit sayısı değiştirilmiştir. Bu dava, yönetim kurulu kararını benimseyen genel kurul kararından sonra açılmış olmasına göre mahkemece, bu aşamada yönetim kurulu kararının iptali davası açılamayacağı gözönüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Maddesi uyarınca, faaliyet raporunun Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan bir belge olduğunu, genel kurul tarafından oylanmasına gerek bulunmadığını, davacıların beyanının aksine TTK.409/1 hükmünde, yönetim Kurulu Faaliyet Raporunun kabulü ya da reddi yönünde karar alınmasının gerekli olduğu şeklinde bir düzenleme bulunmadığını, faaliyet raporunun genel kurul toplantısı tutanağından anlaşılacağı üzere okunduğunu ve müzakere edildiğini, davacılar vekili tarafından müzakereye ilişkin beyanlarını içerir dilekçe sunulduğunu, yönetim kurulu tarafından hazırlanan ve kanun ve yönetmelik kapsamında oylamaya tabi olmayan faaliyet raporunun genel kurul tarafından oylanmadığından bahisle, genel kurul kararının iptalinin talep edilmesinin kanuna aykırı olduğunu, davacılar tarafından, finansal tabloların oylanmasına ilişkin genel kurul kararının finansal tabloların TTK 515....

                    Zira kooperatif yönetimince değiştirilmesi istenilen bir yönetim kurulu ya da genel kurul kararının, kooperatif yönetim kurulu ya da genel kurulu tarafından alınacak yeni bir karar ile değiştirilmesi mümkün olduğundan, kooperatif yönetimince kendi kararlarının iptali için mahkemede davacı sıfatıyla dava açmalarında hukuki yarar yoktur. Esasen mahkemede yönetim kurulu ve genel kurul kararının iptali davasını açma hakkı, bu karardan zarar gören kooperatif üyelerine aittir....

                      UYAP Entegrasyonu