tarafından, davalı aleyhine 10/08/2012 gününde verilen dilekçe ile genel kurul kararının iptali ile genel kurulu yapılıncaya kadar kayyum atanmasının istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın husumet yönünden reddine dair verilen 03/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, genel kurul kararlarının iptali ile genel kurul yapılıncaya kadar kayyum atanması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dava; temsilciler kurulu yönetim kurulu kararlarının, usulsüz harcamaların oylandığı gün yapılan temsilciler kurulu olağan genel kurul kararının, yönetim planının kabulüyle ilgili genel kurul kararının, denetim kurulu kararlarının, yönetim planının iptali ve tapu sicilinden terkin edilmesi ile şerh konulan lüx, gereksiz, usulsüz harcamaların oylandığı gün yapılan olağan genel kurulunun iptali, oluşturulan yeni yönetim planının iptali, yönetimin feshi, dava konusu yerde bir yönetime/ yöneticiye ihtiyaç olmadığının, aidat toplanmasına gerek olmadığının tespiti konularında ise hakim müdahalesi istemine ilişkin olup, mahkemece yönetim planı ve tapu kaydı celbedilip, davacının taleplerinin somutlaştırılması gerekmekte olup, bu kapsamda özellikle davacının hangi tarihli genel kurul toplantısının iptalini istediği yönünde beyanının alınması gerekirken eksik ve yetersiz inceleme ile davanın yasal koşullarının oluşmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....
zorunlu olan %5 kâr payını dağıtamayacağı; oysa genel kurulda dönem kârında bu dağıtımların yapılmamasına karar verildiği; öte yandan bilançonun gerçeği yansıtmadığı ihtimalinde de aynı sonuca ulaşılacağını; davalı şirketin geçmiş yıllar zararları, dönem kârından çok fazla olduğunu ve şirketin kâr payı dağıtacak durumda bulunmadığı; bu nedenlerle, genel kurulun bu kararının, esas sözleşmeye, kanuna ve iyiniyet kurallarına kanuna aykırı bulunmadığı; Dava konusu (9) nolu genel kurul kararının iptali istemi hakkında; davalı şirketin yönetim kurulu üyelerine TTK.nun 395 ve 396.maddeleri gereğince izin verilmesine yönelik kararın; şirketle işlem yapma izni veren ve rekabet yasağını kaldıran bu kararın, pay sahibi olan yönetim kurulu üyesi ile yönetim kurulu üyesinin hakim ortağı olduğu ve davalı şirkette 1.500.000,00 TL payı bulunan Gürpınar Elektrik Üretim A.Ş.'...
-K A R A R- Davacı, davalı kooperatifin üyesi ve yönetim kurulu eski başkanı olduğunu, yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptığı 01.01.2007 ila 31.12.2007 tarihleri arasında yönetim kurulu ve denetim kurulu üyeleri için huzur hakkı tahakkuk ettirilerek vergilerinin ödendiğini, 24.06.2004 'ten beri huzur haklarının tahakkuku ve ödemesinin yapıldığını, davalı kooperatifin 19.10.2008 tarihli olağanüstü genel kurulunda huzur haklarının görüşülerek geçmişe etkili olarak karar alındığını, alınan kararın usule, müktesep haklara, iyiniyet kurallarına ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, anılan genel kurul gündeminin 21. maddesinde alınan kararın iptalini talep ve dava etmiştir....
zorunlu olan %5 kâr payını dağıtamayacağı; oysa genel kurulda dönem kârında bu dağıtımların yapılmamasına karar verildiği; öte yandan bilançonun gerçeği yansıtmadığı ihtimalinde de aynı sonuca ulaşılacağını; davalı şirketin geçmiş yıllar zararları, dönem kârından çok fazla olduğunu ve şirketin kâr payı dağıtacak durumda bulunmadığı; bu nedenlerle, genel kurulun bu kararının, esas sözleşmeye, kanuna ve iyiniyet kurallarına kanuna aykırı bulunmadığı; Dava konusu (9) nolu genel kurul kararının iptali istemi hakkında; davalı şirketin yönetim kurulu üyelerine TTK.nun 395 ve 396.maddeleri gereğince izin verilmesine yönelik kararın; şirketle işlem yapma izni veren ve rekabet yasağını kaldıran bu kararın, pay sahibi olan yönetim kurulu üyesi ile yönetim kurulu üyesinin hakim ortağı olduğu ve davalı şirkette 1.500.000,00 TL payı bulunan ......
Maddesine istinaden davalı şirkete özel denetçi atanması için mahkemeden talepte bulunmadığı, sadece Genel Kurul Kararının iptalini talep ettiği, bu sebeple 6 nolu kararın iptali için gerekli yasal şartların oluşmadığı sonucuna varılmıştır. Toplantı gündeminde yer almamasına rağmen davalı şirkete 3 yıl süre ile Yönetim Kurulu Üyesi seçilmesine yönelik 7 nolu karar açısından; TTK'nun 413/3....
İşbu dava, genel kurul kararından önce açılmış olmakla, artık davanın genel kurul kararının iptali davası olarak ele alınıp, bu çeçevede sonuçlandırılması zorunluluğu bulunmaktadır. Aksi halde, süresi içinde dava açan ve genel kurula itiraz hakkını kullanmak istemeyen davacının durumu haksız yere ağırlaşmış olacaktır. Bu durumda, mahkemece, davacının genel kurulda onaylanan ihracına ilişkin anılan yönetim kurulu kararının yerinde olup olmadığının 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun .... ve anasözleşmenin .... madde hükümleri uyarınca değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, 19.08.2013 tarihli yönetim kurulu kararının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde, yönetim kurulu üyesinin ihracı hakkındaki 19.08.2013 tarihli yönetim kurulu kararının iptalini istemiş, mahkemece yönetim kurulunda alınan kararın usulsüz olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Davacı vekilinin istemi yönetim kurulu kararının iptaline ilişkindir....
kadar genel kurul kararının yürütmesinin geri bırakılmasını ve 20.10.2023 genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
un yönetim kurulu üyeliğine seçildiği iddia edilmekte ise de; Aydın'ın genel kurul tarihinde müvekkili şirketin ortağı olup 20/05/2016 tarihinde genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyesi olarak atanıp, sonrasında yönetim kurulu başkanı olarak seçildiğini, TTK'nın 359.maddesiyle getirilen düzenlemeye göre de yönetim kurulu üyesi olmak için ortak olma şartı aranmadığı gibi esas sözleşmede de mutlaka hissedarlar arasında seçilerek yönetim kurulu üyesi olunacağı şeklinde bir düzenlemenin bulunmadığını belirterek davanın reddine istemiştir. GEREKÇE : Dava, davalı şirketin 10/05/2022 tarihinde 2019, 2020 ve 2021 yılları ile ilgili yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların, toplantıya şirket hissedarı olmadığı halde ......