Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-K A R A R- Davacı, davalı kooperatifin üyesi ve yönetim kurulu eski başkanı olduğunu, yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptığı 01.01.2007 ila 31.12.2007 tarihleri arasında yönetim kurulu ve denetim kurulu üyeleri için huzur hakkı tahakkuk ettirilerek vergilerinin ödendiğini, 24.06.2004 'ten beri huzur haklarının tahakkuku ve ödemesinin yapıldığını, davalı kooperatifin 19.10.2008 tarihli olağanüstü genel kurulunda huzur haklarının görüşülerek geçmişe etkili olarak karar alındığını, alınan kararın usule, müktesep haklara, iyiniyet kurallarına ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, anılan genel kurul gündeminin 21. maddesinde alınan kararın iptalini talep ve dava etmiştir....

    zorunlu olan %5 kâr payını dağıtamayacağı; oysa genel kurulda dönem kârında bu dağıtımların yapılmamasına karar verildiği; öte yandan bilançonun gerçeği yansıtmadığı ihtimalinde de aynı sonuca ulaşılacağını; davalı şirketin geçmiş yıllar zararları, dönem kârından çok fazla olduğunu ve şirketin kâr payı dağıtacak durumda bulunmadığı; bu nedenlerle, genel kurulun bu kararının, esas sözleşmeye, kanuna ve iyiniyet kurallarına kanuna aykırı bulunmadığı; Dava konusu (9) nolu genel kurul kararının iptali istemi hakkında; davalı şirketin yönetim kurulu üyelerine TTK.nun 395 ve 396.maddeleri gereğince izin verilmesine yönelik kararın; şirketle işlem yapma izni veren ve rekabet yasağını kaldıran bu kararın, pay sahibi olan yönetim kurulu üyesi ile yönetim kurulu üyesinin hakim ortağı olduğu ve davalı şirkette 1.500.000,00 TL payı bulunan Gürpınar Elektrik Üretim A.Ş.'...

    zorunlu olan %5 kâr payını dağıtamayacağı; oysa genel kurulda dönem kârında bu dağıtımların yapılmamasına karar verildiği; öte yandan bilançonun gerçeği yansıtmadığı ihtimalinde de aynı sonuca ulaşılacağını; davalı şirketin geçmiş yıllar zararları, dönem kârından çok fazla olduğunu ve şirketin kâr payı dağıtacak durumda bulunmadığı; bu nedenlerle, genel kurulun bu kararının, esas sözleşmeye, kanuna ve iyiniyet kurallarına kanuna aykırı bulunmadığı; Dava konusu (9) nolu genel kurul kararının iptali istemi hakkında; davalı şirketin yönetim kurulu üyelerine TTK.nun 395 ve 396.maddeleri gereğince izin verilmesine yönelik kararın; şirketle işlem yapma izni veren ve rekabet yasağını kaldıran bu kararın, pay sahibi olan yönetim kurulu üyesi ile yönetim kurulu üyesinin hakim ortağı olduğu ve davalı şirkette 1.500.000,00 TL payı bulunan ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, 19.08.2013 tarihli yönetim kurulu kararının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde, yönetim kurulu üyesinin ihracı hakkındaki 19.08.2013 tarihli yönetim kurulu kararının iptalini istemiş, mahkemece yönetim kurulunda alınan kararın usulsüz olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Davacı vekilinin istemi yönetim kurulu kararının iptaline ilişkindir....

        İşbu dava, genel kurul kararından önce açılmış olmakla, artık davanın genel kurul kararının iptali davası olarak ele alınıp, bu çeçevede sonuçlandırılması zorunluluğu bulunmaktadır. Aksi halde, süresi içinde dava açan ve genel kurula itiraz hakkını kullanmak istemeyen davacının durumu haksız yere ağırlaşmış olacaktır. Bu durumda, mahkemece, davacının genel kurulda onaylanan ihracına ilişkin anılan yönetim kurulu kararının yerinde olup olmadığının 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun .... ve anasözleşmenin .... madde hükümleri uyarınca değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar vekili, davalı kooperatifin ortağı olan müvekkillerinin 23.03.2009 tarih 68 nolu yönetim kurulu kararı ortaklıktan çıkarıldığını, çıkarma kararının genel kurul tarafından da onaylandığını, ancak müvekkillerinin hangi somut gerekçelerle ortaklıktan çıkarıldığının kararda belirtilmediğini ve çıkarma kararından önce de müvekkillerine herhangi bir ihtar yapılmadığını ileri sürerek, 23.03.2009 tarih ve 68 no'lu yönetim kurulu kararı ile bu kararı kabul eden genel kurul kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

            Maddesine istinaden davalı şirkete özel denetçi atanması için mahkemeden talepte bulunmadığı, sadece Genel Kurul Kararının iptalini talep ettiği, bu sebeple 6 nolu kararın iptali için gerekli yasal şartların oluşmadığı sonucuna varılmıştır. Toplantı gündeminde yer almamasına rağmen davalı şirkete 3 yıl süre ile Yönetim Kurulu Üyesi seçilmesine yönelik 7 nolu karar açısından; TTK'nun 413/3....

            Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirket ana sözleşmesinin 7'nci maddesi değiştirilmek suretiyle yönetim kurulu üyesi sayısının en az dört kişi olacağının kararlaştırıldığı, bu tarihten sonra şirket ana sözleşmenin ilgili maddesinin değiştirildiğinin iddia ve ispat edilmediği, davaya konu genel kurul kararının, anasözleşme ile belirlenen sayıdan eksik bir şekilde yönetim kurulu üyesi seçimini içermesi nedeniyle iptali kabil kararlar arasında bulunduğu, 02.02.2011 tarihli genel kurulun 4'üncü maddesinde alınan kararın anasözleşmenin anılan maddesine aykırılık taşıdığı, asıl davada genel kurul kararının iptali gerekmişse de, uyuşmazlıkla ilgili uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nın 382'nci maddesi uyarınca, genel kurul kararının geri bıraktırılmasına dair bir karar verilmediği müddetçe iptal edilinceye kadar sonuçlarını doğuracağı, genel kurul toplantısında seçilen yönetim kurulu üyelerinin kendi aralarında toplanarak şirket genel kurul...

              un yönetim kurulu üyeliğine seçildiği iddia edilmekte ise de; Aydın'ın genel kurul tarihinde müvekkili şirketin ortağı olup 20/05/2016 tarihinde genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyesi olarak atanıp, sonrasında yönetim kurulu başkanı olarak seçildiğini, TTK'nın 359.maddesiyle getirilen düzenlemeye göre de yönetim kurulu üyesi olmak için ortak olma şartı aranmadığı gibi esas sözleşmede de mutlaka hissedarlar arasında seçilerek yönetim kurulu üyesi olunacağı şeklinde bir düzenlemenin bulunmadığını belirterek davanın reddine istemiştir. GEREKÇE : Dava, davalı şirketin 10/05/2022 tarihinde 2019, 2020 ve 2021 yılları ile ilgili yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların, toplantıya şirket hissedarı olmadığı halde ......

                Asliye Ticaret Mahkemesine yazı yazılarak 2021/8 Esas sayılı dosyasına ait gerekçeli karar sureti istenilmiş, incelendiğinde "Kararın tarafların vaki temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2016/13709 Esas, 2018/6884 Karar ve 24/03/2016 tarihli ilamı ile;"(1) Dava, 31/10/2014 tarihli davalı anonim şirket genel kurulunda alınan 3 ve 5 nolu kararların iptali ve bu kararların alındığı genel kurulun toplanmasına ilişkin yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davacı genel kurul çağrı kararının alındığı 09/10/2014 tarihli yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunu ve bu nedenle bu karara dayalı olarak yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların da iptalinin gerektiğini iddia etmiştir.01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nın 410/1. maddesine göre genel kurul, görev süresi dolmuş olsa bile yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabilir....

                  UYAP Entegrasyonu