Davacı, üzerinde ipotek bulunan konutu dava dışı ... satın aldıktan sonra konut kredisinin kalan borcunu ödemiş ve daha sonra konut üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı banka bu ipoteğin sadece konut kredisinin teminatı olarak alınmadığını, konut sahibi ...'in bankanın kredi sözleşmelerindeki kefaletlerinin de teminatı olarak alındığını belirterek, ipoteğin kaldırılmasını kabul etmemiş ve dava dışı ...'in , banka müşterisi ... Tekstil Şirketi arasında ile banka arasında imzalanan 23.10.2010 tarihli genel kredi sözleşmesinin kefili olduğunu belirtmiştir. Genel kredi sözleşmesinin 61 ve 69. maddeleri ile ...'in 30.04.2010 tarihli ipotek tesciline ilişkin akit tablosunun incelenmesinde ipoteğin, ipotek veren ...'in açılmış ve açılacak olan her türlü krediden ..., her türlü kefaletinden doğmuş ve doğacak tüm borçlarını karşılamak üzere süresiz ipotek verildiği anlaşılmaktadır. Davalı bankanın dava dışı ...'...
KARAR Davacı, davalının kullandığı konut kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcunu ödenmemesi nedeniyle hakkında ... 8. İcra Müdürlüğünün 2014/20775 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazında borcu kabul ettiğini, fakat öncelikle krediye teminat olarak alınan taşınmazın satılmasından sonra kalan miktar varsa bu miktar için ilamsız takip yapılacağını iddia ettiğini, hangi takip yoluna başvurulacağı hususunda alacaklının seçimlik hakkı bulunduğunu ve önemli olanın mükerrer takip yapılmaması olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının İİK.'nun 45. maddesine aykırı davrandığını, zira öncelikle ipotek borçlusu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması gerektiğini ve ancak ipotek tutarını aşan kısım için ilamsız takip yapılabileceğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
Davalı vekili, müvekkili banka ile davadışı borçlu ... arasında imzalanan Genel Nakti ve Gayri Nakti kredi sözleşmesi uyarınca adı geçen kişiye kredi kullandırılıp ayrıca kendisine kredi kartı tahsis edildiğini, davacının maliki olduğu taşınmaz dava dışı borçlunun müvekkili banka nezdinde doğmuş ve doğacak her türlü borcunun teminatı olmak üzere 40.000 TL bedelle maksimel ipotek tesis ettirdiğini, davadışı borçlunun, kredi sözleşmesi nedeni ile kullandığı küçük işletme kredisine ilişkin borcu sona ermiş bulunmasına rağmen kredi kartı kullanımı nedeni ile borcunun ödenmediğini, bu nedenle ipoteğin teminat fonksiyonunun devam ettiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Bankası ile davalı arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine bankaca kredi sözleşmesinin kefilleri ve davalı yararına ipotek verenler aleyhine iki ayrı icra dosyasıyla takipler yapılmış ise de, davalı aleyhine takip bulunmadığını ve dava dışı bankanın bu takiplerden kaynaklanan haklarını akdedilen sözleşmeyle müvekkiline temlik ettiğini, böylece temlik alan sıfatıyla kredi sözleşmesinden doğan alacağın tahsili için müvekkilince davalı aleyhine takip başlatıldığını, itiraz sonucu takibin durdurduğunu belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ve % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin kredi borcu nedeniyle daha önce başlatılan ve derdest bulunan iki ayrı takip olduğunu, müvekkilinin temlik sözleşmesinden haberi dahi bulunmadığını ve davacıya borcu da olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuş ve % 40 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir....
Bankası ile davalı arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine bankaca kredi sözleşmesinin kefilleri ve davalı yararına ipotek verenler aleyhine iki ayrı icra dosyasıyla takipler yapılmış ise de, davalı aleyhine takip bulunmadığını ve dava dışı bankanın bu takiplerden kaynaklanan haklarını akdedilen sözleşmeyle müvekkiline temlik ettiğini, böylece temlik alan sıfatıyla kredi sözleşmesinden doğan alacağın tahsili için müvekkilince davalı aleyhine takip başlatıldığını, itiraz sonucu takibin durdurduğunu belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ve % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin kredi borcu nedeniyle daha önce başlatılan ve derdest bulunan iki ayrı takip olduğunu, müvekkilinin temlik sözleşmesinden haberi dahi bulunmadığını ve davacıya borcu da olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuş ve % 40 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir....
Dayanak 25.09.2008 tarihli ve 4497 yevmiye numaralı ipotek, ipotek verenin (Nizamettin Karababa) adına kayıtlı taşınmazın 125.000.00 TL bedelle doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını teşkil etmek üzere ve sözleşmelerden kaynaklanan asaleten ve kefaleten sorumlu olduğu tüm borçlarını da temin etmek üzere verilmiştir. Bu durumda anılan ipotek 30.07.2010 tarihli borçlusu ... Kimyevi A.Ş müşterek borçlu müteselsil kefili ipotek veren Nizamettin Karababa olan kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcuda kapsar. Bir başka anlatımla ipotek veren kefaletinden dolayı da ipotekle sorumludur. Taşınmazı devreden ipotek verenin asaleten imzaladığı kredi sözleşmesinden doğan borcu yanında kefaleten imzaladığı kredi sözleşmesindeki borç da ipotekle temin edildiğinden ve ipotekli taşınmazı satın alan şikayetçi de halefiyet nedeniyle sorumlu olduğundan bu şekilde yapılan tüm borçlanmalar son bulmadıkça takibin iptal edilmesi doğru değildir....
Uyuşmazlık her ne kadar ipoteğin fekki istemiyle açılmışsa da temel ilişki genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığından TTK'nın 4. maddesi uyarınca ticari mahiyetteki genel kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme ticaret mahkemesidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. Bu nedenle mahkemece asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut uyuşmazlıkta, davalı banka aynı tarihte davacı borçlu aleyhine genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için aynı alacak miktarı üzerinden hem ilamsız icra takibi hem de ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatmıştır. Alacağın temliki sözleşmesi ile davalı banka her iki icra dosyasındaki alacağının 69.000,00 TL'lik kısmını T5 temlik etmiş, anılan temlik alacaklısı da alacağın temliki sözleşmesini dava konusu icra takip dosyasına bildirmiş ve dosyaya icra müdürlüğünce alacaklı taraf olarak eklenmiştir....
Davalı vekili cevabında, dava dışı ...’ın davaya konu taşınmaz üzerine banka lehine 180.000.00 TL.bedelli ipotek tesis ettiğini ve 05.01.2004 ve 09.11.2007 tarihli sözleşmelere dayalı olarak kredi kullandırıldığını, ipotekli taşınmazın davacılarca ipoteğin tüm sorumluluğuyla birlikte satın aldıklarını, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacakları bulunduğunu ve tahsili için icra takibi yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/770 Esas KARAR NO : 2022/1058 DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/11/2021 KARAR TARİHİ : 28/12/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili banka şubesi ile dava dışı ......