HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; genel kredi sözleşmesinde yer alan kefalet ve ipotek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, talep ise, icra takibinde satış işlemlerinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına yöneliktir. Davacı yan, kardeşi olan asıl borçlunun davalı bankadan bir defaya mahsus olmak üzere kullandığı kredi nedeniyle kefil olduğunu ve taşınmazı üzerinde ipotek tesis edildiğini, kefaletin ve ipoteğin asıl borçlunun tüm kredi borçlarının teminatı olmadığını, davalı tarafından aleyhine genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını iddia etmiş, mahkemece davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....
Davalı taraf, dava konusunun 8.000,00-TL ve 10.000,00-TL'lik iki çeke dayandırıldığını, bu çeklerin de tahsil edilmediğini belirterek davanın reddini istemiş ise de mahkememizce yapılan incelemede davacının iddiasını sadece bu çeklerle sınırlamadığı, genel olarak ipoteğin fekki için genel kredi sözleşmesinin borçlarının kapatılmasının haksız olduğunu ifade ettiği değerlendirilmiştir. Nitekim davacı vekili de 27/12/2020 tarihli beyan dilekçesinde aynı hususu belirtmiştir. Uyuşmazlığın ipoteğin fekki için genel kredi sözleşmesinin bakiye borcunun kapattırılmasının haklı olup olmadığı, haklı ise bu yönde fazla tahsilat yapılıp yapılmadığı hususlarının çözüme kavuşturulmasıyla giderileceği, bankanın genel kredi sözleşmesinden kaynaklı bakiye borcu kapattırma yönündeki davranışının haklı olduğu ve fakat davacıdan iki kalemde fazla tahsilat yapıldığı anlaşıldığından bu tutarların iadesinin gerektiği sonucuna varılarak neticeten davanın kısmen kabulüne ..." şeklinde karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davacının maliki olduğu taşınmazı üzerinde dava dışı ...’in borçlusu olduğu genel kredi sözleşmesi nedeniyle ipotek tesis edildiğini, davacı tarafından davalı bankaya sonraki krediler için teminat kabul edilerek asıl borçluya kredi verilmemesi yönünde ihtarname gönderildiğini, davalının ise kredi kullandırmaya devam ettiği gibi teminat olan bazı taşınmazlar üzerindeki ipotekleri kaldırarak davacının durumunu ağırlaştırdığını ileri sürerek, davacının taşınmazı üzerindeki ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2015/3446 esas sayılı derdest bir icra takibi başlattıklarını, ipoteğin fekki menfi tespit davası niteliğinde olduğundan ... Adliyesinin yetkili olduğunu, dava dışı borçlu ... Geri Dönüşüm İnş. Nak. San. Tic. Ltd. Şti.’nin ticari kredi borcu nedeniyle görevli mahkemenin ise Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacının ... ’e ... 13. Noterliğinin 21.02.2014 tarih ve 1719 yevmiye sayılı vekaletnamesi ile açıkça ipotek yetkisi verdiğini dolayısıyla yolsuz tescil olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davaya bakma görevi Tüketici Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle dava şartı bulunduğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davaya konu ipotek davalı ile dava dışı ... Geri Dönüşüm İnş. Nak. San. Tic. Ltd....
Somut olayda, uyuşmazlık ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olup, davacının tacir olmadığı gibi, taşınmazın konut niteliğinde olduğu her ne kadar ipoteğin sebebi genel kredi sözleşmesi ise de davacı tarafın bu sözleşmenin tarafı olmadığı, kefil olarak imzasının bulunmadığı ve ipoteğin de eski malik tarafından tesis edildiği, davacının ipotek tesisinden sonra iş bu taşınmazı satın aldığı, dolayısıyla iş bu davanın 6102 sayılı TTK'nun 4/1-f maddesi uyarınca genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan bir dava olmadığı, ticari niteliği bulunmayan uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.--------------- Yukarıda anlatılan nedenlerle TTK'nun 4(1) maddesindeki düzenleme nedeniyle somut davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsiz olup davaya bakmanın mümkün olmadığı, görevin dava şartlarından olduğu ve HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği...
H.D'ye gönderildiği ancak bu defa aynı Daire tarafından davanın konusunun bankadan çekile genel krediye istinaden verilen ipoteği fekki olduğundan bahisle Dairemize gönderilmiştir. İhtilafa konu dosyanın aidiyet kararı veren İzmir 17. Hukuk Dairesi'ne gelip esas aldığı tarih 08.11.2019 tarihidir. O tarihte genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan ve sebebi genel kredi sözleşmesi olan ihtilaflara ilişkin kararların istinaf incelmesinde görevli 17....
nin kredi borçlarının teminatını teşkil etmek üzere maliki olduğu taşınmazı davalı lehine ipotek ettirdiğini, kredi borcu kapandıktan sonra ipoteğin fekki için bankaya müracaat ettiğini, ancak davalının, dava dışı Kader Oto San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin şirket ortaklarından ...'ın borcu olduğu gerekçesi ile ipoteğin fekkine onay vermediğini, davacının ...’a ait 15.365,75 TL borcu "ipoteğin fekki için ihtirazı kayıt ile ödüyorum" şerhi ile ödediğini, kredi borçlusunun ortaklarının kredi ya da kredi kartı borçlarının ipoteğin teminatı kapsamında olmadığını ileri sürerek, davacının ipoteğin fekki için ihtirazı kayıtla ödediği 15.365,75 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalının, davacıya kredi kullandırılan şirketin ortaklarından ...'...
Şti.nin asıl borçlu sıfatıyla kredi borcunun devam etmesi nedeniyle ve ipoteğin bu borçları da kapsaması nedeniyle ipoteğe konu asıl borcun devam ettiği ve bu nedenle ipoteğin fekki koşullarının bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
de olmadığını, ipoteğin kaldırılması konusunda mutabakat sağlanmadan kredi borçlusu firmanın ticari mevduat hesabına davacının 137.000,00 TL para yatırmasının alım satım işlerinin olağan akışına aykırı olduğunu, ipoteğin fekkinin zimmi mutabakat ile ipoteğin fek edilemeyeceğini, paranın firmanın mevduat hesabına değil kredi hesabına yatırılması gerektiğini, ayrıca kredi müşterisinin kullanmış olduğu kredide herhangi bir aksama da söz konusu olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....
İnşaat Ltd Şti.nin bankadan kredi kullandığını, davacının teminat olarak taşınmazı üzerinde banka lehine ipotek tesis ettiğini, söz konusu kredi borcunun ödenmediğini, bunun üzerine banka tarafından takip başlatıldığını, bankanın alacağının devam ettiği için ipoteğin fekkine karar verilmesinin mümkün olmadığını, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....