Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hemen belirtmek gerekir ki, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacakların hesabın kat edildiği tarih itibariyle muaccel hale gelecekleri, muacceliyet için kat ihtarının tebliğine gerek olmadığı, kat ihtarının tebliğinin ancak muhatap borçlu ya da kefil için takip öncesi temerrüt durumunu etkilediği, öte yandan genel kredi sözleşmesine müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla kefil olan kişilerin asıl borçlu gibi kredi borcundan kefalet tutarları kadar hukuken sorumlu bulundukları, bu bağlamda asıl borçlunun genel kredi sözleşmesindeki kredi borçlarını geri ödeyememesi halinde alacaklının pekala müteselsil kefilleri takip ve dava edebileceği konusunda duraksama yoktur....

    DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) DAVA TARİHİ : 11/08/2021 KARAR TARİHİ : 01/07/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili, davacı banka ile dava dışı Fadime Erdurucan arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde diğer davalının müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine tüm krediler yönünden hesap kat edilerek davalıya ihtarname gönderildiğini, ödenmeyen kredi borcu için ... ... Dairesi'nin 2020/8211 sayılı icra dosyası ile icra takibi yapıldığını, takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı adına dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davanın reddini istemiştir....

      Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davalının genel kredi sözleşmesine müteselsil kefil olmasına eşinin onay verdiği, sözleşmenin geçerli kefalet koşullarını taşıdığı , denetime elverişli bilirkişi raporuna göre davacının asıl alacak talebinde haklı olduğu, hesap kat ihtarnamesinin davalıya tebliğ edilemediği bu nedenle temerrüdün takip tarihi itibariyle başlatılması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine, asıl alacak likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davaya konu genel kredi sözleşmesinde davalı müteselsil kefil konumundadır. Sözleşme tarihi olan 5.9.2012 tarihinde yürürlükte bulunan( 28.3.2013 tarihli değişiklikten önceki ) TBK m.584/1 uyarınca eşlerden biri ancak diğerinin yazılı rızası ile kefil olabilir....

        Somut olayda, dosya kapsamından; davalı ve dava dışı banka ile kredi sözleşmesi yapılması sonucunda kredi borcu ödenmeyince alacak davacı ... Varlık Şirketine temlik edilmiştir. Uyuşmazlığın kredi genel sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşıldığından bankacılık işlemlerinden kaynaklanan davada, 6102 sayılı TTK'nın 4 ve 5. maddeleri uyarınca davanın asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13.10.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu ile davacının takip tarihi itibarıyla davalılardan alacaklı olduğu miktarın tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalıların icra takibine ... numaralı taksitli ticari kredi nedeniyle; 32.455,76 TL asıl alacak, 526,54 TL faiz ve 26,33 TL BSMV olmak üzere toplam 33.008,63 TL'ye, ... numaralı taksitli ticari kredi nedeniyle; 8.935,63 TL asıl alacak, 121,73 TL faiz ve 6,09 TL BSMV olmak üzere toplam 9.063,45 TL'ye, ... numaralı taksitli ticari kredi nedeniyle; 14.502,00 TL asıl alacak, 220,15 TL faiz ve 11,01 TL BSMV olmak üzere toplam 14.733,16 TL'ye, ... numaralı taksitli ticari kredi nedeniyle; 20.941,09 TL asıl alacak, 428,81 TL faiz ve 21,44 TL BSMV olmak üzere toplam 21.391,34 TL'ye yaptığı itirazın iptaline, asıl alacak kalemlerine takip tarihinden itibaren %48 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV'si uygulanmak suretiyle takibin bu şekilde devamına, fazla istemin reddine, kabul...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 günlü ve 2013/1 sayılı kararı uyarınca Banka ve finans kuruluşlarından kullandırılan genel veya ticari kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacak davaları sonunda verilen hüküm ve kararların, temyizen incelenme görevi 11.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ:Dairemizin görevsizliğine aynı konuda 11. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığa GÖNDERİLMESİNE, 16.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              -TL limitli ve 16.09.2014 düzenleme tarihli 500.000-TL limitli Genel Kredi Sözleşmeleri ile 27.06.2011 düzenleme tarihli Şirket Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi imzalandığı Genel Kredi Sözleşmesinin 2.4 maddesinde, Şirket kredi kartı ile ilgili hüküm bulunmakta olup, Şirket Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesinin iş bu sözleşmenin eki olduğu, Şirket Kartı Üyelik Sözleşmesinin de 19. maddesinde sözleşmenin Genel Kredi Sözleşmesinin eki olduğu belirtilmiştir. Dolayısı ile davalıların bu konudaki itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Genel Kredi Sözleşmelerini davalılar ..., ... ve ... 1.265.000....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2023/460 Esas KARAR NO :2023/632 DAVA:Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:13/07/2023 KARAR TARİHİ:21/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhinde ilamsız icra takibi açıldığını, ödeme emri tebliği usulüne uygun yapılmadığından müvekkili tarafından takibe itiraz edilemediğini, takibin temlik eden ... ile imzalanan kredi sözleşmesinde müvekkilinin imzasının bulunduğu iddiasına dayandığını, takibin dayanağı olan genel kredi sözleşmesinde ve devamında imzalanan tüm kredi ve yapılandırmaya ilişkin sözleşmelerde bulunan imzaların da müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin eşi ... adına atılmış olan imzaların da ...'a ait olmadığını, müvekkilinin eşinin hiçbir zaman ...'...

                  Davacı ile dava dışı şirket arasında 03/06/2013 tarihli genel kredi ve teminat, ticari müşteri ile ticari kredi kartı sözleşmesi, 23/07/2015 tarihli genel kredi ve teminat sözleşmesi imzalandığı, kredi cari hesap ve kredi kartı borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği ve 31/05/2016 tarihli ihtarnamenin gönderildiği, süresi içinde ödeme yapılmaması üzerine icra takibine geçildiği, davalıların takibe vaki itirazının iptali için eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davalı kefilin genel kredi sözleşmelerine ilişkin 500.000,00 TL limitli ve sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuat uyarınca geçerli bir kefaletinin bulunduğu, ticari kredi kartı sözleşmesinde ise müteselsil kefil olduğuna ilişkin el yazısı bulunmadığından bu sözleşme yönünden geçerli bir kefaletinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Gayrinakdi ve çek teminat bedellerine ilişkin harcı yatırılarak açılmış usulüne uygun bir dava bulunmadığından takibe konu bu alacak kalemleri yönünden değerlendirme yapılmamıştır....

                    Davalı vekili, kredi sözleşmesindeki kefalet miktarının sonradan doldurulduğunu, müvekkilinin kefil olduğu 100.000 TL limitli genel kredi sözleşmesinden doğan kredi borcunun tamamen kapatılmış olması diğer kredi sözlemelerinin de müvekkilinin imzaladığı sözleşmeden bağımsız olması ve bu sözleşmelerde müvekkilinin imzasının bulunmaması nedeniyle sorumlu tutulamayacağını, dava dilekçesinde ticari ek hesaptan bahsedilirken takipte ödeme emrinde takip dayanağı olarak gösterilmediğini, kredi kartı üyelik sözleşmesinin genel kredi sözleşmesinden sonra düzenlendiği gibi kredi sözleşmesinde kredi kartı üyelik sözleşmesine atıfta da bulunulmadığını ileri sürerek bu nedenlerle davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu