Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespite ilişkin davada ... 2.Tüketici ve ... 7.Asliye Ticaret Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, düzenlenen genel kredi sözleşmesinden dolayı alınan taşıt kredisi nedeniyle hakkında yapılan icra takibinde belirtilen miktar kadar borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. ... 2. Tüketici Mahkemesince, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinin ticari unvan ve ad altında imzalanmış olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir . ... 7....

    - K A R A R - Davacı vekili,müvekkili banka ile davalı şirket arasında düzenlenen Genel Kredi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesine istinaden davalı şirkete taksitli ticari kredi kullandırıldığını; borcun ödenmemesi üzerine .... 11.Noterliği'nden 27/10/2009 tarihli .... yevmiye sayılı ihtarnamenin keşide edilerek hesabın kat edildiğini; alacağın tahsili için davalı borçlu şirket aleyhine İstanbul 10. İcra Müdürlüğü'nün 2014/5322 esas sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi başlattığını; davalı/borçlunun icra takibine haksız olarak itiraz ederek takibi durduğunu; davalı/ borçlunun icra takibine vaki itirazının iptali ve takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, usule ilişkin olarak, itirazın iptali davalarının icra dosyasının bağlı olduğu mahkemede açılabileceğini; davalı hakkındaki icra takibinin .......

      Müdürlüğü'nün 2007/2951 Esas sayılı dosyası üzerinden ....000,00 TL'lik takip başlatıldığını, takibe konu senetlerdeki imzanın müvekkiline ait olmadığından suç duyurusunda bulunulduğunu ve soruşturmanın halen devam ettiğini, imzaların sahte olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; takip konusu 162 nolu sözleşmedeki imzanın davacıya ait olmayıp sahte olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı tarafından davacı aleyhine 06.09.2005 tarih 162 sözleşme nolu Tarım Kredi Kooperatifleri genel kredi sözleşmesine istinaden ... .... ......

        - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı banka arasında akdedilen kredi sözleşmesi kapsamında oluşan borcun ekonomik kriz nedeniyle ödenememesinden dolayı borca karşılık müvekkillerinden ... A.Ş. ve ... tarafından keşide edilen 26.000.000.000 TL' lik bononun davalıya teslim edildiğini, banka hem kredi sözleşmesine hem de bonoya dayalı olarak iki ayrı takip başlatmış ise de yanlar arasında bono düzenlemesini gerektirecek başkaca bir borç ilişkisi bulunmadığını belirterek takip borçluları müvekkillerinin bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, bonoda imzası olmayan müvekkili ... yönünden öncelikle davanın kabulüne, takibin iptaline, fazlaya ilişkin faiz oranının iptaline ve % 40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı iddialarının doğru olmadığını ve mükerrer takip bulunmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuş ve % 40 oranında tazminatın davacılardan tahsilini istemiştir....

          Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen 05.11.2013 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının davalı bankadan kullanmış olduğu 750.000 TL tutarlı kredi sözleşmesine istinaden teminat olarak alınan 720.000 TL bedelli dava konusu bononun düzenlendiği, bu bonoya dayalı olarak davalı tarafından davacı hakkında 200.000 TL asıl alacak, 560,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 200.560,00 TL üzerinden takibe girişildiği, ancak davacının kredi borcunun icra takip tarihi itibariyle toplam 157.353,38 TL olarak belirlendiği, buna göre 43.206,62 TL miktar yönünden davacının davalıya borçlu olmadığı, ancak davacının talebi olan 43.134,08 TL bağlı kalındığı gerekçesiyle davacının icra takibinden dolayı 43.134,08 TL borçlu olmadığının tespitine, koşulları bulunmadığından davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

            'un kredi sözleşmesine müteselsil kefil olduklarını, noter kanalıyla muhattaplara ihtarname gönderilerek kredi hesaplarının kat edildiğinin, borçların muaccel kılındığının ve borçları temerrüt faizi ile birlikte ödemeleri gerektiği hususunda ihtar edildiklerini, ancak verilen yasal süre içerisinde borcun ödenmediğini, bu nedenle davaya konu edilen takibin başlatıldığını belirterek davanın reddini istemiştir. Dava, davacının kefil sıfatıyla yer aldığı genel kredi sözleşmesinin tahsili talebiyle başlatılan Küçükçekmece .... İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı dosyasında davacının borçlu olup olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, basit yargılama usulüne tabi dava, davacı vekilince 21/09/2022 tarihli celsede işlemden kaldırılmış, daha sonra davacı tarafça yenilenen dava 12/04/2022 tarihli celsede tekrar takipsiz bırakılmıştır....

              İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı asıl borçlu arasında 30/09/2016 tarihli ve 50.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, davacının genel kredi sözleşmesinde müteselsilen kefil olduğunu, dava dışı asıl borçlu ile müvekkili arasında 29/09/2017 tarihli ve 35.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmede dava dışı ... kefil olduğunu, takip talebinde davacı kefil ve dava dışı kefil ... yönünden kefalet sorumluluk limitlerinin gözetildiğini, davacının kefil olduğu genel kredi sözleşmesi nedeniyle sorumluluğunun devam ettiğini, davacının kefil olduğu genel kredi sözleşmesine dayalı kullandırılan kredilerin ödenmiş olduğu kabul edilse dahi, yeniden kredi kullandırılması halinde kefaletinin sonladırılması konusunda müvekkiline başvuruda bulunmadığı gibi ihtar da keşide etmediğini, davacının kanunların izin verdiği çerçevede dava dışı asıl borçlunun kefili olup salt asıl borçluya kullandırılan kredinin nitelik...

                İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı asıl borçlu arasında 30/09/2016 tarihli ve 50.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, davacının genel kredi sözleşmesinde müteselsilen kefil olduğunu, dava dışı asıl borçlu ile müvekkili arasında 29/09/2017 tarihli ve 35.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmede dava dışı Mikdat Durmazın kefil olduğunu, takip talebinde davacı kefil ve dava dışı kefil Mikdat Durmaz yönünden kefalet sorumluluk limitlerinin gözetildiğini, davacının kefil olduğu genel kredi sözleşmesi nedeniyle sorumluluğunun devam ettiğini, davacının kefil olduğu genel kredi sözleşmesine dayalı kullandırılan kredilerin ödenmiş olduğu kabul edilse dahi, yeniden kredi kullandırılması halinde kefaletinin sonladırılması konusunda müvekkiline başvuruda bulunmadığı gibi ihtar da keşide etmediğini, davacının kanunların izin verdiği çerçevede dava dışı asıl borçlunun kefili olup salt asıl borçluya kullandırılan...

                KARAR Davacı, davalı banka tarafından hakkında 17.01.2001 tarihli kredi sözleşmesine dayanılarak icra takibi yapıldığını, süresinde itiraz edemediğinden takibin kesinleştiğini ve maaşına haciz konulduğunu, ancak böyle bir kredi çekmediğini ve bu sözleşmeyi imzalamadığını ileri sürererek borçlu olmadığının tespiti ile haczedilen paralarının yasal faizi ile istirdadına ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının kredi sözleşmesi dolayısıyla borçlu olmadığının tespitine, 3.727,00 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline ve kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. Davacı bu dava ile, davalı bankadan kredi kullanmadığı gibi banka ile arasında sözleşme bulunmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir....

                  Bankasının 04/05/2006 tarihli genel ticari kredi sözleşmesine dayanarak asıl borçlusunun ... olduğu 30.000,00.-TL kredi sözleşmesine istinaden sözleşmede kefil olarak gösterilen müvekkili ... hakkında ... 4. İcra Müdürlüğünde 2007/2225 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, dayanak (matbu) kredi sözleşmesinin hukuken geçerli bir belge olmadığını belirterek davalarının kabulü ile müvekkilinin davalıya 40.000,00.-TL borçlu olmadığının tespitine, ... 4. İcra Müdürlüğünün 2007/2225 sayılı icra takibinin müvekkilleri yönünden iptalini talep ve dava etmiştir. Uyuşmazlığın temeli 6102 sayılı Kanuna göre genel ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ......

                    UYAP Entegrasyonu