Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO :2022/838 KARAR NO :2022/808 DAVA :Alacak DAVA TARİHİ :05/12/2022 KARAR TARİHİ :07/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan alacak (kredi sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili; müvekkili banka ile davalı arasında akdedilen kredi sözleşmesi gereğince davalıya tahsis edilip kullandırılan krediye ilişkin borcun süresinde ödenmemesi nedeni ile ihtarname gönderilmesi üzerine davalı tarafça ödeme aracı olarak çek verildiğini, ancak üç yıllık süre içerisinde takip işlemlerinin başlatılmamasından dolayı çekin kambiyo vasfını kaybettiğini, bu itibarla davalı tarafın sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile genel kredi sözleşmesinden kaynaklı 66.400,00 TL tutarındaki alacaklarının ibraz tarihinin bitiminden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    MAHKEMENİN GEREKÇESİ:Dava, genel kredi sözleşmesi ve Temel Bankacılık Hizmet Sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında genel kredi sözleşmesi ve Temel Bankacılık Hizmet Sözleşmesinden bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, davacının takip tarihi itibari ile alacağı bulunup bulunmadığı ve miktarı hususundadır....

      - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı ........... arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalının borçlu .........'ın kredi sözleşmesinden kaynaklanan tüm borçlarına sözleşme limiti kadar müteselsil kefil olduğunu, kredi borcunun ödenmesi için borçlulara ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, bedelin tahsili için başlatılan takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, nakdi alacağın 30.000 TL'lik kısmı yönünden itirazın iptalini ve inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, kısmi dava açıldığını belirtip yetki itirazında bulunmuş, ihtarnameye konu olan kredi borçlarına karşılık belirlenen ödeme tablosuna göre müvekkilinin ödeme yaptığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

        HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, İİK'nun 67. maddesi uyarınca genel kredi sözleşmesinden ve kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan ilamsız icra yoluyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

          İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince yapılan incelemede, davalının kefaletinin geçerli olduğu ifade edilmiş ise de davalı, takibe konu kredi borçlarından sorumlu olmadığını, kendisinin kefaleti ile bir kredi kullandırılmadığını savunmuştur. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporu dosya üzerinden yapılan inceleme ile verilmiş olup, banka kayıt ve belgeleri mahallinde incelenmemiştir. Davalı, uyuşmazlık konusu kredi borcunun başka kredi sözleşmesinden kaynaklandığını ileri sürmüş ancak banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılmadığından bu durum net olarak tespit edilememiştir....

            itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın ödenmemesi nedeniyle yapılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali istemine ilişkindir....

              Dairesi'nin ... esas sayılı dosyası dosya arasına alınmış, davacı bankadan dava konusu kredi ile bankacılık hizmet sözleşmeleri ve ekleri ile ihtarname ve hesap özetleri celp edilerek dosyaya konulmuş, sözleşmeler ve ekleri üzerinde davacı yanın alacak miktarının tespiti hususunda rapor düzenlemek üzere dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bankacı bilirkişi 26/04/2021 tarihli raporunda özetle, kredi nedeni ile davacının takip tarihi itibari ile 13.782,55 TL asıl alacak, 328,27 TL akdi faiz, 16,41 TL BSMV olmak üzere 14.127,23 TL alacağı olduğu bildirilmiştir. Rapor oluşa ve dosya kapsamına uygun bulunarak hükme esas alınmıştır. DEĞERLENDİRME: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

                Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK'nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.Taraflar arasında icra takip dayanağı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi borcunun ödenmediği iddiası ile davacı banka tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalıların yasal süre içerisinde icra takibine konu borca itiraz ettiği hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, takip tarihi itibarıyla davacı bankanın genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı, alacak var ise miktarı ve bu alacağın davalılardan talep edilip edilemeyeceği, davalıların icra takibine itirazının haklı olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır....

                  Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine yapılan icra takibinin dayanağı taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesidir. Davacı alacaklı, takibe konu alacak miktarını belirlerken, çekilen kredi miktarından, davalıların savunmalarında belirttiği rehinli araç satış bedeli olan 11.392.32 TL'yi mahsup etmiştir. Davalılara gönderilen ödeme emirlerinde de bu husus açıkça yazılıdır. Bu durum karşısında, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacak likit (bilinebilir, belirlenebilir, hesap edilebilir) nitelikte olduğundan davacı yararına İİK.’nun 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle bu yöndeki talebin reddinde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Kredi sözleşmesinde kefaletin önceki borçları kapsayıp kapsamadığına ilişkin soruya verilen "evet" yanıtının davacının eli ürünü olup olmamasının 27/01/2016 tarihli genel kredi sözleşmesindeki kefaletin geçerliliğine bir etkisi bulunmamaktadır. Sözleşme'nin V. maddesinde kefil için doğmuş ya da doğacak tüm borçtan sorumluluğu öngörüldüğünden davacının kefil sıfatıyla sorumluluğu belirlenirken 27/01/2016 tarihli genel kredi sözleşmesindeki kefalet limitinin de dikkate alınması gerekmektedir. Bu durumda davacının 05/02/2015 tarih, ... sözleşme numaralı kredi sözleşmesinden dolayı 95.000-TL; 13/04/2015 tarih, ... numaralı kredi sözleşmesinden dolayı 125.000-TL; 27/01/2016 tarih, ... sözleşme numaralı kredi sözleşmesinden dolayı 218.750-TL kefalet limiti olmak üzere toplamda 438.750-TL kefalet sorumluluğu bulunmaktadır. Davacının dava dilekçesinde Malatya .......

                      UYAP Entegrasyonu