Ticaret Sicil Memurluğu, müzekkere cevabında şirketin kayıtlı olduğu ticaret sicil müdürlüğünün ... Ticaret Sicil Memurluğu olduğunu bildirmiş, ... Ticaret Sicil Memurluğu da müzekkere cevabında, şirketin adresinin ... Mah. ... Cad. ... /... olduğunu bildirdiği halde tebligatlar yanlış adrese gönderilmiştir. Bu durumda mahkemece, taraf teşkili sağlanmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması, savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik esaslı usul hatası olup, hükmün bozulması gerekmiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre, davalı ... Motorlu Taşıtlar Sürücü Kursu San. Ltd. Şti. vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... Motorlu Taşıtlar Sürücü Kursu San. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ......
ün 25/06/2021 tarihinde vefat ettiğini, ilgili şirketteki tasfiye memurluğu görevinden 2006 yılının Eylül ayında istifa etmiş olmasına rağmen, şirket ortakları tarafından bu hususun tescil edilmemesi sebebi ile hali hazırda tasfiye memuru olarak gözükmekte olduğunu, durumun düzeltilmesi yönünde İstanbul Ticaret Sicil Memurluğuna yaptığı müracatta şirket tasfiye memurluğu görevine ilişkin tescilin şirket ortaklarından ...'ün vefat etmesi sebebi ile ancak mahkeme kararı ile mümkün olacağının ifade edildiğini beyanla, bahse konu şirketin tasfiye memurluğu görevinin 2006 yılında sona erdiğine ilişkin tespitin yapılarak karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLER ve GEREKÇE: Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, ticaret sicil gazetesi, ölüm belgesi ibraz edilmiştir. Dava, davacının Tasfiye Halinde ... ... Ltd Şti'nin tasfiye memurluğundan istifa ettiğinin tespiti davasıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davacı tarafın, 15/05/2014 tarihinde davalı şirketin müdürlüğünden istifa ettiğini, buna ilişkin kaydının silinmesi için Denizli Ticaret Odasına dilekçe verdiğini, 15/05/2014 tarihi itibariyle davalı şirket ile ilişiğinin kesildiğini ve tüm sorumluluklarının sona erdiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiş ise de; davacının limited şirket müdürlüğünden ayrılması ve müdürlükten istifasını engelleyen herhangi bir hüküm bulunmadığı, davacının istifa dilekçesi vermesi halinde ticaret sicil memurluğu tarafından herhangi bir karar olmaksızın işleme alınması gerektiği, istifa başvurusunun sicil memurluğu tarafından işleme konulmaması ve gereğinin yerine getirilmemesi halinde sicil memurluğu hasım gösterilerek dava açılması gerektiği gerekçeleriyle, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Ltd tarafından tersaneye teslim edildiğinin alacaklı vekili ile işbu şirket kaşelerini taşıyan teklif formlarından anlaşıldığı, gemi bakım ve onarım giderinin tersaneci alacağı olarak 6102 sayılı TTK m. 1352/1-m gereğince deniz alacağı niteliğinde olduğu, ...'un gemi donatanı ... ile 15/04/2014 tarihinden başlayan 5 yıl süreli genel gemi yönetim sözleşmesi yaptığı, donatanın işletici olan işbu şirkete temsil yetkisi verdiğinin standart gemi yönetim sözleşmesi ile belgelendirildiği, bu sözleşmenin sahte olduğu iddiasının ancak yargılama sonucunda tespit edilebileceği, ... kayıtlarına göre 10/01/2014 tarihi itibariyle ...'...
Dosyadaki bilgi ve belgelerin tetkikinde; Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından dava dosyasına gönderilen sicil kayıtlarının incelenmesinden; Lider Yat Alüminyum Gemi İnşaat Donanım Paslanmaz Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi unvanlı şirketin ana sözleşmesinin tescil tarihinin 13/06/2008 tarihi olduğu, davalı/karşı davacı T3m şirket kurucu ortaklarından olduğu, Dava dosyasına celb edilen hizmet cetvelinin incelenmesinden; davacı T3m 30/08/2008- 14/05/2009 tarihleri arasında 1113217 sicil sayılı Lider Yat Alüminyum Gemi İnş.Donatım Pasl. Ltd. Şti unvanlı iş yerinden, 15/05/2009- 31/07/2010 tarihleri arasında 56610 sicil sayılı iş yerinden, 02/08/2010- 10/12/2011 tarihleri arasında 1113217 sicil sayılı Lider Yat Alüminyum Gemi İnş.Donatım Pasl. Ltd....
Açıklanan nedenlerle, Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz başvurusunu değerlendiren 21/12/2020 tarihli ek kararının kaldırılması gerekmiştir. 2-) Davalının esasa ilişkin temyiz itirazlarına gelince; eldeki dava yönetim kurulu üyesi istifasının şirketçe herhangi bir işleme tabi tutulmaması, sicile tescil ve ilana ilişkin işlemin yerine getirilmemesinden kaynaklı olduğu görülmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun ticaret siciline tescil ile ilgili 34. maddesi; “(1) İlgililer, tescil, değişiklik veya silinme istemleri ile ilgili olarak, sicil müdürlüğünce verilecek kararlara karşı, tebliğlerinden itibaren sekiz gün içinde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile itiraz edebilirler. (2) Bu itiraz mahkemece dosya üzerinden incelenerek karara bağlanır. Ancak, sicil müdürünün kararı, üçüncü kişilerin sicilde kayıtlı bulunan hususlara ilişkin menfaatlerine aykırı olduğu takdirde, itiraz edenle üçüncü kişi de dinlenir....
nin ait ticaret sicil kayıtlarının gönderilmediği anlaşılmakla; 1-Davalı borçlu .....nin adresinin ...... olduğu anlaşılmakla bu şirkete ait ticaret sicil kayıtlarının ... ticaret sicil memurluğundan, 2-Davacı 3.kişi ....'nin adresi...... olarak görülmekte ise de adresi ve sicil numarası vekilinden de sorularak kayıtlı olduğu ticaret sicil memurluğu tespit edilmek suretiyle ticaret sicil kayıtlarının ilgili memurluktan, ilk tescil tarihlerinden itibaren ortakları, yetkili temsilcileri, merkez ve şube adresleri, bunlarda meydana gelen değişiklikleri gösteren kayıtların ticaret sicil gazetesi örnekleri ile birlikte istenilmesi, karar gereğinin titizlikle yerine getirilmesi, aksi takdirde ilgililer hakkında yasal işlem başlatılacağı da dikkate alınarak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Gemi alacaklıları deniz serveti üzerindeki rehin haklarının kullanmak istedikleri taktirde cebri icra yoluna başvurmak zorundadırlar. Bunun içinde normal olarak rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçeceklerdir. Paraya çevirtmek istedikleri deniz serveti (veya bunun bir unsuru) başka bir şahsın malvarlığına dahil bulunuyorsa takibi yine borçlu aleyhine yapacak ve fakat merhun maliki (veya sahibi) sıfatıyla o şahısa da ödeme emri tebliğ ettireceklerdir.( Deniz Ticareti Hukuku Cilt 3 Sh.52 Prof. Dr. Tahir Çağa) Takip alacaklısının alacağı gemi alacağı olması halinde anılan yasal düzenleme uyarınca geminin el değiştirmesi gemi üzerindeki rehin hakkını ortadan kaldırmayacaktır. Alacaklının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapması durumunda ise; borçlu, gemi alacağının mevcudiyetine veya gemi alacaklısı hakkının doğmadığına yahut her ikisine birlikte itiraz edebilir. “Gemi alacağına” itiraz etmiş ise “gemi alacaklısı hakkı” takipte tartışma konusu yapılamaz....
Gelecekte doğacak veya şarta bağlı bir istem hakkının teminat altına alınması amacıyla gemi siciline şerh verilmesi mümkündür. (2) Şerhten sonra gemi veya ipotek üzerinde yapılacak tasarruflar, şerh ile teminat altına alınan hakkı ihlal ettiği ölçüde geçerli değildir. Tasarrufun cebrî icra veya ihtiyati haciz yoluyla yahut iflas idaresi tarafından yapılması hâllerinde de hüküm böyledir. (3) Şerh ile teminat altına alınan hakkın derecesini belirlemede şerh tarihi esas tutulur. (4) Hak, şerh verilmek suretiyle teminat altına alındığı ölçüde yükümlünün mirasçısı, sorumluluğunun sınırlı olduğunu ileri süremez. TTK nın 1001. maddesi uyarınca da gemi siciline kayıtlı olan bir geminin devri için, malik ile iktisap edenin, mülkiyetin iktisap edene devri hususunda anlaşmaları ve geminin zilyetliğinin geçirilmesi şarttır. Mülkiyetin devrine ilişkin anlaşmanın yazılı şekilde yapılması ve imzaların noterce onaylı olması gerekir. Bu anlaşma gemi sicil müdürlüğünde de yapılabilir....
- K A R A R - Şikayetçi vekili, müvekkilinin müflis şirkete verdiği gemi yakıtı bedelinden doğan gemi alacağının iflas sıra cetvelinde 3. sıraya kaydı gerekirken 4. sıraya kaydedilmesinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaliyle müvekkili alacağının 3. sıraya kaydedilmesine karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan iflas idaresi temsilcisi, şikayetçinin yakıt alacağının kanuni rehin hakkı veren gemi alacağı olmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; şikayetçinin sıra cetveline kaydedilen alacağın TTK eski TTK'nın 1235, 1236. madde kapsamındaki kanuni rehin hakkı veren gemi alacağı türünden olduğu ve sıra cetvelinde İİK'nın 206/3. maddesinde belirtilen 3. sıraya kaydının gerektiği belirtilerek, şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararı şikayet olunan iflas idaresi temsilcisi temyiz etmiştir. 1-Şikayet, iflas sıra cetvelinde şikayetçinin kendi sırasına itiraza ilişkindir....