WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sürekli iş göremezlik derecesindeki düşmeye bağlı olarak değişime uğrayan gelir, yüksek iş göremezlik oranı nedeniyle bağlanmış olan başlangıçtaki gelir olup; gelir hesabındaki unsurlardan biri olan iş göremezlik oranındaki düşme karşısında, başlangıçtaki gelirin, değişen iş göremezlik oranına uyarlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Bu durumda, öncelikle kurumdan peşin sermaye değerli gelirin, gelir başlangıç tarihi itibariyle, düşen iş göremezlik oranına göre belirlenerek sorulması; yeni oran üzerinden belirlenmiş olan peşin sermaye değerli gelire, gelir başlangıç tarihinden sürekli iş göremezlik derecesinin düştüğü tarihe kadar ödenen gelirin, yüksek iş göremezlik oranı ile düşen iş göremezlik oranı arasındaki fark iş göremezlik oranına karşılık gelen miktarının ilavesi gerekecektir. Öte yandan, başlangıçtaki gelir onay tarihinin esas alınması gereği de sürecektir....

    Buna karşın; faiz başlangıç tarihinin 23.04.2022 yerine, maddi hata ile 23.04.2021 olarak hükümde gösterilmesi bozmayı gerektirir. Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; 1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2....

      Mahkemece, sürekli işgöremezlik gelirinin yarıya indirildiği durumlarda, peşin sermaye değerli gelirin, gelir başlangıç tarihi itibariyle, %50 üzerinden belirlenmesi; bu oran üzerinden belirlenmiş olan peşin sermaye değerli gelire, gelir başlangıç tarihinden, gelirin yarıya düştüğü tarihe kadar ödenen gelirin %50 fark oranına karşılık miktarının ilavesi gerekeceği ve ayrıca, başlangıçtaki gelir onay tarihinin esas alınması gereği de bulunduğu dikkate alınarak rucüa konu peşin sermaye değerli gelirler belirlenerek karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, taraf avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

        Sürekli işgöremezlik derecesindeki düşmeye bağlı olarak değişime uğrayan gelir, yüksek işgöremezlik oranı nedeniyle bağlanmış olan başlangıçtaki gelir olup; gelir hesabındaki unsurlardan biri olan işgöremezlik oranındaki düşme karşısında, başlangıçtaki gelirin, değişen işgöremezlik oranına uyarlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Bu durumda, peşin sermaye değerli gelirin başladığı tarih itibariyle düşen işgöremezlik oranına göre belirlenmesi zorunlu olup; başlangıçtaki yüksek işgöremezlik oranı nedeniyle fazladan (yüksek işgöremezlik oranı ile düşen işgöremezlik oranı arasındaki fark işgöremezlik nedeniyle) ödenen fark gelirlerin, yeni oran üzerinden belirlenmiş olan peşin sermaye değerli gelire ilavesi gerekecek; faiz başlangıç tarihi olarak da, başlangıçtaki gelir onay tarihinin esas alınması gereği sürecektir....

          Sürekli iş göremezlik gelirinin yarıya indirildiği durumlarda, bozma kararımızda da belirtildiği gibi, ilk peşin sermaye değerli gelirin, gelir başlangıç tarihi itibariyle %50 üzerinden belirlenmesi, bu oran üzerinden belirlenmiş olan peşin sermaye değerli gelire, gelir başlangıç tarihinden gelirin yarıya düştüğü tarihe kadar ödenen gelirin %50 fark oranına karşılık miktarının ilavesi gerekecektir. Kuşkusuz bu şekilde belirlenecek tutar her hâlde 92. madde uygulanmaksızın belirlenen gelirin ilk peşin sermeye değer miktarını geçemeyecektir. Ayrıca, başlangıçtaki gelir onay tarihinin esas alınması gereği de bulunmaktadır. Mahkemece; gelire giriş tarihindeki yarı ilk peşin sermaye değerli gelir miktarı (6.727,17 TL) ile 16.09.2004 - 01.06.2009 tarihleri arasında ödenen yarı fiili ödeme miktarının (3.865,06 TL’nin) toplamının kusur karşılığının gelirler yönünden hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

            Ek-2 olarak ifade edilen belgede davacının 12.11.1973 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulünü istediği anlaşılmakla bu istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken sonuç talebin yanlış tespiti sonucunda 01.01.1963 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (1.) bendinde yer alan "01.01.1963" tarihinin silinerek yerine "12.11.1973" tarihinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 19.02.2015 gününde oybirliğiyle ile karar verildi....

              K A R A R 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava, davacının Almanya da ilk defa sigortalı işe başladığı tarih olan 01.01.2002 tarihinin Türkiye'de sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti ile davacının tespit edilen bu başlangıçı esas alınarak 3201 sayılı yasanın 5. Maddesi gereği ile 01.01.2002 tarihinden önceki hizmet sürelerini de borçlandığı dikkate alınarak Türkiye'deki ilk sigortalılık başlangıç tarihinin borçlandığı ve ödediği gün kadar geriye götürülerek tespiti ile aksine kurum işleminin iptali ve davacının 5510 sayılı yasanın 4/a ve 506 sayılı yasalar kapsamında tahsis talep tarihini takip eden aybaşı itibari ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın kabulü ile davacı ... TC Nolu ...'...

                C.Gerekçe 1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yapılan ve ödenen yurt dışı borçlanmasına göre sigorta başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir. 2.İlgili Hukuk 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 3201 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi. 3.Değerlendirme İnceleme konusu davada, davacının sigorta başlangıç tarihinin 31.10.1997 tarihi olarak tespit edilmesinin talep edildiği, 18.01.1959 doğumlu davacının, TR4 belgesinin incelenmesinde ise Alman Rant Sigortası kapsamında, 31.12.1981 tarihinden itibaren prim ödemelerinin bulunduğu görülmekle, davacının talebi açıklatılarak, sigorta başlangıç tarihi olarak tespitini istediği tarih açıklatılmalı, talep edilen tarihe göre bir inceleme yapılarak karar verilmelidir....

                  Bilirkişinin 60 yaş sonrası kazanç kaybı hesabı yapmamasının yerinde olmadığı iddia edilmiş ise de ; sigortalının 1943 tarih doğumlu olması, maluliyet almış olduğu rapor tarihinin 2020 yılı olması nedeni ile meslek hastalığı sürekli iş göremezlik tarihinin tespit tarihinde ve gelir başlangıç tarihinde 60 yaşını tamamlamış olduğu, 1986 yılından itibaren yaşlılık aylığı alıyor olması bir arada değerlendirildiğinde pasif dönem zarar hesabı yapılmaması gerektiği bu nedenle gerçek zararının bulunmadığı anlaşılmakla davacının itirazı yerinde değildir....

                  Bu çerçevede; sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti istemli davada, bu istemin hatalı olarak tefrik edilerek, taleple bağlılık ilkesini ihlal edecek şekilde uyuşmazlık konusu olmayan yurtdışında Türk vatandaşlığında geçen borçlanmaya esas süreleri başvuru tarihinde Türk vatandaşı olma şartı aranmaksızın borçlanabileceğinin tespitine ilişkin hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Mahkemece; tefrikine karar verilen sigorta başlangıç tarihinin tespitine ilişkin dava ile işbu dava birleştirilmeli, davacının sigorta başlangıç tarihinin tespiti talebi hakkında bir karar verilmelidir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu