Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sürekli iş göremezlik gelirinin yarıya indirildiği durumlarda, bozma kararımızda da belirtildiği gibi, ilk peşin sermaye değerli gelirin, gelir başlangıç tarihi itibariyle %50 üzerinden belirlenmesi, bu oran üzerinden belirlenmiş olan peşin sermaye değerli gelire, gelir başlangıç tarihinden gelirin yarıya düştüğü tarihe kadar ödenen gelirin %50 fark oranına karşılık miktarının ilavesi gerekecektir. Kuşkusuz bu şekilde belirlenecek tutar her hâlde 92. madde uygulanmaksızın belirlenen gelirin ilk peşin sermeye değer miktarını geçemeyecektir. Ayrıca, başlangıçtaki gelir onay tarihinin esas alınması gereği de bulunmaktadır. Mahkemece; gelire giriş tarihindeki yarı ilk peşin sermaye değerli gelir miktarı (6.727,17 TL) ile 16.09.2004 - 01.06.2009 tarihleri arasında ödenen yarı fiili ödeme miktarının (3.865,06 TL’nin) toplamının kusur karşılığının gelirler yönünden hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

    Somut olayda, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 24.10.1980 olarak tespitini talep etmesine karşın mahkemece "taleple bağlılık" ilkesine aykırı biçimde 23.10.1980 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (1.) bendinde yer alan " 23.10.1980 " tarihinin silinerek yerine " 24.10.1980 " tarihinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 26.02.2015 gününde oybirliğiyle ile karar verildi....

      Davacının İsviçre’de sigortaya giriş tarihi 01.03.1978 olup 03.12.1978 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitini istemesine rağmen mahkemece taleple bağlılık kuralına aykırı bir biçimde sigorta başlangıç tarihinin 03.02.1978 tarihi olduğunun tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün (1.) fıkrasında yer alan 03.02.1978 tarihinin silinerek yerine 03.12.1978 tarihinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 14/05/2015 gününde oybirliğiyle ile karar verildi....

        Mahkemece, davanın kabulü ile davacının sigortalılık başlangıç tarihinin Almanya’da çalışmaya başladığı tarih olan 12/11/1982 tarihi olduğunun tespitine, kararın kesinleşmesi halinde davacının tahsis talep tarihi olan 04/01/2013 tarihini takip eden aybaşından itibaren emekliliğe hak kazandığının tespitine karar verilmiştir. Somut olayda tahsis talep tarihinin 09.05.2013 olduğu anlaşılmakla, aylık başlangıç tarihinin tahsis talebini takip eden aybaşından( 01.06 2013) olması gerektiğinin tespiti yerine yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır....

          Bilirkişinin 60 yaş sonrası kazanç kaybı hesabı yapmamasının yerinde olmadığı iddia edilmiş ise de ; sigortalının 1943 tarih doğumlu olması, maluliyet almış olduğu rapor tarihinin 2020 yılı olması nedeni ile meslek hastalığı sürekli iş göremezlik tarihinin tespit tarihinde ve gelir başlangıç tarihinde 60 yaşını tamamlamış olduğu, 1986 yılından itibaren yaşlılık aylığı alıyor olması bir arada değerlendirildiğinde pasif dönem zarar hesabı yapılmaması gerektiği bu nedenle gerçek zararının bulunmadığı anlaşılmakla davacının itirazı yerinde değildir....

          Davacının dava dilekçesi ile sigorta başlangıç tarihinin 01.05.1985 olduğunun tespitine ilişkin talebindeki işe başlama tarihinin 01.09.1985 olarak düzelttiğine ilişkin 17.05.2010 tarihli talebi dikkate alınmaksızın, davacının sigorta başlangıç tarihinin 01.09.1985 olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken H.M.K.'nın 26. maddesine aykırı olarak talep aşılmak sureti ile sigorta başlangıç tarihinin 01.05.1985 olduğunun tespitine karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK'nın geçici 3. maddesi delaletiyle HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1.bendinde yer alan “ 01.05.1985 ” tarihinin silinerek, yerine, ” 01.09.1985 ” tarihinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 11/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre içinde dava açılmadığından davanın reddi gerektiğini ayrıca hüküm altına alınan meblağın peşin sermaye değerli gelirin onay, geçici iş göremezliğin ödeme tarihinden, tedavi masrafının ise sarf tarihinden davalıdan tahsiline karar verildiğini, dava dosyasında faize esas alınması gereken tarihlerin mevcut olduğunu, peşin sermaye değerli gelirin onay tarihinin 31.01.2018, tedavi giderlerinin onay tarihinin 06.07.2005, geçici iş göremezlik ödeneğinin onay tarihinin 08.11.2005 olduğunu, hesaplanan faiz miktarında kurum hatası olmadığını beyan ederek, davanın reddini talep etmiştir....

            Bu nedenle karar tarihi itibariyle resmi verilerin oluştuğu gözetilerek dava konusu taşınmaza değerlendirme tarihi olan 2015 yılı resmi verilerine göre değer biçilmesi gerekirken 2014 yılı resmi verilerine göre değer biçilmesi, 2-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda münavebe ürünü olarak kabul edilen buğday, arpa ve nohutun taşınmazın bir dekarında alınabilecek brüt gelirinden indirilmesi gereken üretim masraflarının, Türkiye ortalaması dikkate alındığında brüt gelirin 1/3 'ü oranında olması gerektiği gözetilmeden ve beklenmeyen giderler de eklenerek, masrafların daha fazla alınması sureti ile eksik bedel tespiti, 3-Tarım arazisi olarak kabul edilen, taşınmazın mücavir alan sınırları içinde oluşu dikkate alındığında %100 objektif değer artırıcı unsuruygulanması gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 4- Faiz başlangıç tarihinin 17.18.2015 olması gerekirken 23.08.2015 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....

              Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin 01.09.1085 olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulü ile sigortalılık başlangıç tarihinin 21.03.1982 olduğunun tespitine karar verilmiştir. Hükmün, davalılardan Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, dava dilekçesi ile 21.03.1982- 10.01.1986 arası ...... davalılardan işveren yanında geçen hizmetlerinin tespiti istemi ile dava açmış olup 30.11.2011 tarihli dilekçesine istinaden talebini sigortalılık başlangıç tarihinin 01.09.1985 olduğunun tespiti şeklinde ıslah etmiştir. Her ne kadar davacı tarafından ıslah talebinde bulunulmuş ise de, mahkemece, karar verilirken davacının ıslah dilekçesi göz önüne alınmadan hüküm kurulduğu anlaşılmış olup, hüküm isabetsizdir....

                Bu durumda, peşin sermaye değerli gelirin başladığı tarih itibariyle yüksek olan iş göremezlik oranına göre belirlenmesi zorunlu olup; başlangıçtaki düşük iş göremezlik oranı nedeniyle ödenen gelirlerin, yeni oran üzerinden belirlenmiş olan bu peşin sermaye değerli gelirlerden çıkartılması gereği bulunmaktadır. Şu halde, dosyada mevcut peşin sermaye değerli gelir tutarları birbiriyle çelişkili olduğundan Kurumdan tekrar sorularak; gelen tutarlara göre, peşin sermaye değerli gelirin, gelir başlangıç tarihi itibarıyla, artan iş göremezlik oranına(%74) göre belirlenmesi; yeni oran üzerinden belirlenmiş olan bu peşin sermaye değerli gelirden, gelir başlangıç(25.01.2005 ) tarihinden sürekli iş göremezlik derecesinin yükseldiği( 01.02.2007 ) tarihe kadar ödenen gelirin, düşük iş göremezlik oranı ile artan iş göremezlik oranı arasındaki fark iş göremezlik oranına(%31) karşılık gelen miktarının mahsubu gerekecektir....

                  UYAP Entegrasyonu