da sigorta kapsamına girdiği 01.10.1970 tarihinin Türkiye'de sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile Türk ... ... ... Sözleşmesinin 29/4.maddesi uyarınca 01.10.1970 tarihinin davacının Türkiye sigorta başlangıç tarihi olduğunun tespitine karar verilmiştir. Somut olayda, davacı taraf 04.06.2014 tarihinde sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti istemine dair eldeki davayı açtıktan sonra 18.07.2014 tarihinde açtığı dava ile 01.05.2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasını talep etmiştir. ... 3.İş Mahkemesinin 2014/1750-1232 E.K. Sayılı kararı ile aylık istemine dair dava ile sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti istemine dair davanın ... 8. İş Mahkemesinin 2014/1296 E. Sayılı dava dosyasında birleştirilmesine karar verilmiştir....
Mahkemece, kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı yeni malik olup eski malik ile kiracı arasında geçerli kira sözleşmesine dayalı olarak kira bedelinin tespiti davası açmasında hukuki yararı bulunmaktadır. Ancak Türk Borçlar Kanununun (TBK) 345. maddesi uyarınca kira bedelinin tespiti davasında öncelikle kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin tespiti gerekmektedir. Kira sözleşmesi inkar edilmediği sürece kira başlangıç tarihi her türlü delille ispatlanabilir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesi uyarınca ispat yükü, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Davacı kira ilişkisinin varlığından hareketle kira parasının tespiti isteminde bulunmuş olup bu açıdan kira ilişkisinin varlığını, kira sözleşmesinin başlangıç tarihini ve aylık kira bedelini ispat külfeti davacıya aittir....
Mahkemece, davanın kabulü ile 15.06.1982 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti ile davacının 01.09.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir. Somut olayda, davacının eylemli çalışması 01.07.1982 tarihinde başladığından bu tarihin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti gerekirken okul eğitimi dönemi olan 15.06.1982 tarihinin başlangıç olarak tespiti usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1.bendinde yer alan " 15.06.1982 " tarihinin silinerek yerine " 01.07.1982 " tarihinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 13.03.2014 gününde oybirliğiyle ile karar verildi. .......
Buna karşın; faiz başlangıç tarihinin 23.04.2022 yerine, maddi hata ile 23.04.2021 olarak hükümde gösterilmesi bozmayı gerektirir. Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; 1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2....
Mahkemenin, bağlanan gelirin ilk peşin değerinin belirlenmesine ilişkin hükmü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır. Zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sigortalıda meydana gelen sürekli iş göremezlik oranındaki her azalma veya artma hali yeni bir olgu olup, bu azalma veya artmaya dayalı olarak, sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin değerinin belirlenmesi gerekir. Bu durumda, peşin sermaye değerli gelirin, gelir başlangıç tarihi itibariyle, düşen iş göremezlik oranına göre belirlenmesi; yeni oran üzerinden belirlenmiş olan peşin sermaye değerli gelire, gelir başlangıç tarihinden sürekli iş göremezlik derecesinin düştüğü tarihe kadar ödenen gelirin, yüksek iş göremezlik oranı ile düşen iş göremezlik oranı arasındaki fark iş göremezlik oranına karşılık gelen miktarının ilavesi gerekecektir. Öte yandan, faiz başlangıç tarihi olarak başlangıçtaki gelir onay tarihinin esas alınması gereği de sürecektir....
Öte yandan, tazminat davalarında uğranılan zararın gerçek tutarının tespiti esastır.Mahkemece davacının uğradığı zararın başlangıç tarihi olan 2.5.2001 tarihinden daimi işçi kadrosuna atandığı 17.4.2003 tarihleri arasındaki maddi kayıplarının hesaplanması aşamasında bu tarihler arasında gelir getirici bir faaliyette bulunup bulunmadığının araştırılmadığı görülmüştür.Zira bu tarihler arasında davacı geçici işçi veya başka bir Sosyal Güvenlik Kurumuna tabi olarak çalışmış ise, hükmedilecek tazminat miktarından elde ettiği gelirin düşüleceği açıktır. Mahkeme kararının hüküm fıkrasında hükmedilen tazminat miktarına yürütülecek faizin başlangıç tarihinin belirtilmemesinde isabet görülmediği gibi, davacının 2.2.2001 tarihi ile 17.6.2003 tarihi arasındaki faiz talebinin reddedilmesine karşın davacının göreve başlama tarihinin 17.4.2003, dava tarihinin de 16.5.2003 olduğu gözetildiğinde hüküm fıkrasındaki 17.6.2003 tarihinin maddi bir yanlışlıktan kaynaklandığı sonucuna ulaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, Alman Rant sigortasına giriş tarihinin Türkiye'de sigorta başlangıç tarihi olarak kabulüyle talep tarihini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacının yurt dışındaki sigortalılığı nedeniyle ülkemizdeki sigortalılık başlangıç tarihinin 17.11.1987 olduğunun tespiti ile 01.01.2013 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Yargılama sırasında davacı ıslah ile sigortalılık başlangıç tarihinin 22.06.1987 olarak tespitini istemiştir....
K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, yurt dışı borçlanmasının 4/1-(a) bendi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin tespiti ile sigortalılık başlangıç tarihinin 14.02.1972 olarak tespiti, olmadığı takdirde yurt dışında ilk çalışmaya başladığı tarihin başlangıç olarak tespiti istemine ilişkindir. Mahkemenin, davanın kabulü ile davacının yurt dışında çalışmaya başladığı 14.02.1972 tarihinin Türkiye'de sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitine, yurt dışı borçlanma talebinin 4/1-(a) bendi kapsamında yapılması gerektiğinin tespitine dair kararının Dairemizin Karar sayılı kararı ile bozulmasına üzerine uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda davanın HMK'nın 114/1-(h) bendi gereğince HMK’nın 115.maddesine göre usulden reddine karar verilmiştir....
SONUÇ : Hüküm fıkrasında yer alan 07.07.2009 tarihinin silinerek yerine "01.08.2009" tarihinin yazılması ile yine hükümde yer alan aylık ibaresinin silinerek yerine "hak sahibi sıfatıyla ölüm geliri" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacılardan alınmasına, 13.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kurumca, sigortalıya bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelirin onay tarihi 11.05.2006 olup, faiz başlangıç tarihinin de onay tarihi olan, 11.05.2006 olması gerekirken mahkemece, bağlanan gelir yönünden, faiz başlanğıcının 11.01.2006 olarak kabul edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: 1- Hükmün 1 nolu bendinde gelirin onay tarihi olarak belirtilen "11.01.2006" rakamlarının silinerek yerine "11.05.2006" rakamlarının yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan alınmasına, 26.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....