Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece uyulan Dairemiz bozma ilamında, “Sürekli işgöremezlik gelirinin yarıya indirildiği durumlarda, peşin sermaye değerli gelirin, gelir başlangıç tarihi itibariyle, %50 üzerinden belirlenmesi; bu oran üzerinden belirlenmiş olan peşin sermaye değerli gelire, gelir başlangıç tarihinden, gelirin yarıya düştüğü tarihe kadar ödenen gelirin %50 fark oranına karşılık miktarının ilavesi gerekeceği ve ayrıca, başlangıçtaki gelir onay tarihinin esas alınması gereği de bulunduğu” belirtilmiştir. 10.2.2005 onay tarihli ilk peşin sermaye değerli gelirin sosyal yardım zammı dahil 21.196,83TL olduğu ve yaşlılık aylığı bağlandığı 1.3.2010 tarihine kadar fiili ödemenin 54.125,07 TL olduğu şeklinde kurum cevabı dikkate alındığında, bozma ilamı gereği yapılan hesaplamada ilk peşin sermaye değerli gelirin %50'sinin 10.598,42TL, fiili ödemenin %50'sinin 27.062,03TL olacağı bu durumda davalının %80 kusur karşılığı 30.383,78TL kurum zararının oluşacağı, gelirin yarıya indirilmediği ilk halinde kusur...

    Dosya kapsamına göre, 13.12.2000 tarihinde iş kazası geçirdiği kesinleşmiş mahkeme kararı ile tespit edilen sigortalının, 31.03.2010 tarihli sürekli iş göremezlik tespit kararı ile % 13 oranında sürekli iş göremez olduğu ve kontrol muayenesine gerek olmadığı kabul edilmiş, iş göremezlik başlangıç tarihinin ise, 14.06.2001 tarihi olarak belirlendiği, ne var ki, 18.5.2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere gelir bağlandığı görülmüştür. Dava konusu uyuşmazlık, iş göremezlik gelirinin talep tarihi olan 25.3.2002 tarihinden itibaren bağlanması ve biriken gelir tutarlarının tespiti istemine ilişkindir....

      Yapılan araştırma sonucu, sürekli işgöremezlik derecesinin zaman içinde düştüğü tespit edilirse, sürekli işgöremezlik derecesinin düşme tarihinin açıkça belirlenmesi gerekir. Bu durumda, düşmeye bağlı olarak değişime uğrayan gelir, yüksek iş göremezlik oranı nedeniyle bağlanmış olan başlangıçtaki gelir olup; gelir hesabındaki unsurlardan biri olan işgöremezlik oranındaki düşme karşısında, başlangıçtaki gelirin, değişen işgöremezlik oranına uyarlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Bu durumda, peşin sermaye değerli gelirin, gelir başlangıç tarihi itibariyle, düşen iş göremezlik oranına göre belirlenmesi; yeni oran üzerinden belirlenmiş olan peşin sermaye değerli gelire, gelir başlangıç tarihinden sürekli iş göremezlik derecesinin düştüğü tarihe kadar ödenen gelirin, yüksek iş göremezlik oranı ile düşen iş göremezlik oranı arasındaki fark iş göremezlik oranına karşılık gelen miktarının ilavesi gerekecektir. Öte yandan, başlangıçtaki gelir onay tarihinin esas alınması gereği de sürecektir....

        kadar faiz yürütülmesi gerektiği düşünülmeden infazda tereddüt oluşturacak şekilde faiz başlangıç ve bitiş tarihinin gösterilmediği, Bu defa yapılan incelemede anlaşıldığından; Kapatılan 18....

          Ancak; 1-Üretim masrafının, brüt gelirin % 78’i oranında alınması ekonomik tarım yapılmasında tereddüt yaratacağından İl veya İlçe Tarım Müdürlüklerinden zeytin ürününün 2009 yılına ait üretim masrafı yeniden sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, brüt gelirin % 78’i oranında üretim masrafına göre hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması, 2-Dava tarihinden dört ay sonrasını izleyen 30.11.2009 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken, faizin başlangıç tarihinin 03.09.2010 olarak belirlenmesi, 3-Dava konusu taşınmazın davacı idare adına tescili yerine ... adına tesciline karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

            Sürekli iş göremezlik gelirinin yarıya indirildiği durumlarda; peşin sermaye değerli gelirin, gelir başlangıç tarihi itibariyle % 50 üzerinden belirlenmesi, bu oran üzerinden belirlenmiş olan peşin sermaye değerli gelire, gelir başlangıç tarihinden gelirin yarıya düştüğü tarihe kadar ödenen gelirin % 50 fark oranına karşılık miktarının ilavesi gerekecektir. Ayrıca, başlangıçtaki gelir onay tarihinin esas alınması gereği de bulunmaktadır. Ancak, belirtilen şekilde 506 sayılı Yasanın 92. maddesi gözetilmek suretiyle ilk peşin sermaye değerli gelir miktarı belirlenirken, bunun ilk tahsis tarihindeki ilk peşin sermaye değerli gelirden fazla olamayacağının da gözetilmesi gerekmektedir....

              Bu durumda, peşin sermaye değerli gelirin, gelir başlangıç tarihi itibariyle, düşen işgöremezlik oranına göre belirlenmesi; yeni oran üzerinden belirlenmiş olan peşin sermaye değerli gelire, gelir başlangıç tarihinden sürekli iş göremezlik derecesinin düştüğü tarihe kadar ödenen gelirin, yüksek işgöremezlik oranı ile düşen işgöremezlik oranı arasındaki fark işgöremezlik oranına karşılık gelen miktarının ilavesi gerekeceğinden ve ayrıca başlangıçtaki gelir onay tarihi de değişmeyeceğinden, bu ilkelere göre Kurumdan ilk peşin değer sorularak bildirilecek rakamlar üzerinden ve belirlenecek kusur oran ve aidiyetlerine göre, taleple bağlılık ilkeside gözetilerek karar verilmesi gerekir....

                Yapılan araştırma sonucu, sürekli iş göremezlik derecesinin zaman içinde iyileşme göstererek düştüğü tespit edilirse, sürekli iş göremezlik derecesinin düşme tarihinin açıkça belirlenmesi gerekir. Bu durumda, düşmeye bağlı olarak değişime uğrayan gelir, yüksek iş göremezlik oranı nedeniyle bağlanmış olan başlangıçtaki gelir olup; gelir hesabındaki unsurlardan biri olan iş göremezlik oranındaki düşme karşısında, başlangıçtaki gelirin, değişen iş göremezlik oranına uyarlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Bu durumda, peşin sermaye değerli gelirin, gelir başlangıç tarihi itibariyle (ilk gelire giriş tarihi), düşen (azalan) iş göremezlik oranına göre belirlenmesi; yeni oran üzerinden belirlenmiş olan peşin sermaye değerli gelire, gelir başlangıç tarihinden sürekli iş göremezlik derecesinin düştüğü (azaldığı) tarihe kadar ödenen gelirin, yüksek iş göremezlik oranı ile düşen iş göremezlik oranı arasındaki fark iş göremezlik oranına karşılık gelen miktarının ilavesi gerekecektir....

                  Nitekim, bu hesaplama yapılırken sigortalıya bağlanan gelirin başlangıç tarihindeki gelir esas alınmak suretiyle ilk peşin sermaye değerli gelir miktarının belirlenmesi gereği gözetilip onay tarihinin de değişmeyeceği nazara alınarak belirleme yapılmalıdır. Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı'ya iadesine, 29/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Dosya içerisinde bulunan gelirin peşin sermaye değerlerine ilişkin hesap tablosunda yer alan ilk peşin sermaye değerli gelirin miktarı ve sosyal yardım zammı ile yargılama aşamasında, mahkemece, Kurumdan celbedilen ilk peşin sermaye değerli gelirin miktarına ilişkin cevabi yazıdaki ilk peşin sermaye değerli gelirin miktarı ve sosyal yardım zammı miktarı arasında fark olduğu gibi, hak sahibi dosyası içerisinde yer alan tüm peşin sermaye değerli miktar ve sosyal yardım zammına ilişkin miktar ile dosya kapsamındaki hesap tablosunda ve Kurum tarafından gönderilen cevabi yazıdaki miktarlar arasında da fark olmasına rağmen, mahkemece, ilk peşin sermaye değerli gelirin miktarına yönelik çelişki giderilmeden, hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 3- Gelir bağlama kararında tahsis onay tarihi 17.05.2005 olmasına rağmen, mahkemece, faiz başlangıcının (Temerrüt tarihinin) gelirin tahsis onay tarihinden itibaren başlatmayarak, sigortalının öldüğü tarih olan 11.12.2003...

                      UYAP Entegrasyonu