Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davaya konu ---- esas sayılı takip dosyasının celp olunarak yapılan incelemesinde; davacının davalılar aleyhine ------ asıl alacak ve fer'ileri de dahil olmak üzere toplam----Alacağa ilişkin olarak ilamsız icra takibi yaptığı davalıların yasal süresi içerisinde borca itiraz ettiği takibin durduğu görülmüştür. ---- dosyasının incelenmesinde; davacı ---- sayılı dosyasında yapılan takibe ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile gecikmiş itiraz da bulunarak dava açtığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının ---takibe gecikmiş itirazsının kabulü ile takibin davacı ---- yönünden durdurulmasına karar verildiği görülmüştür....

    Davacı vekili hem usulsüz tebliğ şikayetinde hem de gecikmiş itiraz şikayetinde bulunmuştur. İİK 65. maddesinde gecikmiş itiraz düzenlenmiş olup, usulüne uygun olarak yapılan ödeme emri tebliği üzerine borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebi ile süresi içerisinde itiraz edememiş olması düzenlenmiştir. Davacının şikayeti usulsüz tebligat şikayeti olarak nitelendirilmiştir. İlk derece mahkemesince İzmir Valiliği İl Dernekler Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında davacı borçlu derneğin 15/02/2018 tarihinde müdürlüğe yapmış olduğu bildirim sonucunda dernekte kayıtlı olan ''Akdeniz Mah. Cumhuriyet Bulv. No:95/601 Konak-İzmir'' adresinin ''Konak Mah. Mucibi Rahman Sok. No:3/425 Konak/İzmir '' adresi olarak değiştirilmiş olduğu anlaşılmıştır. Somut olayda, takip dosyasında davacı borçlu derneğin ''Akdeniz Mah. Cumhuriyet Bulv....

    AŞ tarafından borçlu ... aleyhine 10.267,56TL enerji bedeli, 8.450,93TL gecikmiş gün faizi, 1.521,14TL faizin KDV'si olmak üzere toplam 20.239,63TL üzerinden takip başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür. Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya rapor tanzimi için bilirkişiye gönderilmiş olup, bilirkişiler Mali Müşavir... ve Elektrik Elektronik Mühendisi ... tarafından tanzim olunan 14/06/2019 tarihli raporunda; davalı ile davacı arasında faturalara konu ... tesisat numarası için elektrik enerjisi satışına ilişkin abonelik sözleşmesi bulunduğunu, davalı adına abonelik sözleşmesi bulunan ... Cad No:... K:......

      Bu doğrultuda somut olayda alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde, taraflar arasında 11/02/2016 tarihli Elektrik Enerjisi Satışına ilişkin abonelik sözleşmesinin bulunduğu hususunun ihtilafsız olduğu, davacı tedarikçi şirketin, davalı şirket adına ödenmeyen 12.3.2018-12.4.2018-14.5.2018 son ödeme tarihli fatura bedellinin tahsili amacıyla takip başlattığı, takibe davalı tarafından itiraz edilmesi nedeniyle itirazın iptaline ilişkin eldeki davanın açıldığı, dava konusu faturaların tamamında gecikmiş borç bulunduğu, takibe konu ilk fatura tarihi öncesinde davalının gecikmiş borçları nedeniyle elektriğin kesilmesi gerektiği halde kesilmediği anlaşıldığından davacı şirketin müterafik kusurunun bulunduğu sonucuna ulaşılmış (aynı yönde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. HD.'...

        nın imzaladığı Abonelik Sözleşmesi neticesinde davalının elektrik enerjisini kullandığını ancak hizmetin bedelini ödemediğini, faturalandırılan hizmetin bedelini ödemeyen davalının temerrüde düştüğünü, bunun üzerine 4.146,13 TL bedelli asıl alacağa son ödeme tarihinden 15/04/2016 takip tarihine kadar işlemiş 6.087,13 TL gecikmiş gün faizi ve 1.095,84 TL faizin KDV'sinin toplamında 11.329,87 TL üzerinden aleyhine icra takibi başlatıldığını ve borçlunun haksız ve dayanaktan yoksun biçimde borca itiraz edildiği görüldüğünü, icra takibine haksız ve kötüniyetli itiraz edildiğinden %20 'den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP:Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı taraf davaya herhangi bir cevap vermemiş ve mahkememizce yapılan açık duruşmalara da katılmamıştır....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2021 NUMARASI : 2021/194 ESAS, 2021/618 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle, aleyhlerine başlatılan ilamsız takipte örnek 7 ödeme emrini 16.03.2021 günü muhtardan teslim aldıklarını, PTT internet sisteminden yaptıkları sorgulamada tebligatın Teb. K. 21....

          Davacı bankanın gecikmiş borç taksitleri dolayısıyla sözleşmeye göre kalan borcuda muaccel hale getirip tüm borç için ihtarname çekmeden takip yapması mümkünken davalıya gecikmiş borç taksitleri için ihtarname çektikten sonra tanınan süre içerisinde borç taksitlerinin ödenmesine rağmen davalı aleyhine icra takip yapmakta haksız ise de kötü niyetle takip yaptığından bahsedilemez. Dosyada davacının kötü niyetle hareket ettiğini gösterir delil bulunmadığı gibi, davalıda dosyaya gönderdiği 30.5.2008 tarihli dilekçesiyle dava nedeniyle mahkemece lehine hüküm altına alınan %40 tazminattan feragat ettiğini bildirmiştir. Bu durumda mahkemece davacı aleyhine tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onananması HUMK:nun 437/7 maddesi gereğidir....

            Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, gecikmiş itirazın ve usulsüz tebligat şikayetinin yasal süre aşımından reddine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır. Buna göre, Dairemizce incelenmesi istenen Bölge Adliye Mahkemesi kararı, İİK’nun 365/1-son maddesinde belirtildiği üzere KESİN nitelikte olduğundan, 5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nun 364. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 366.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352.maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 23/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              -KARAR- Uyuşmazlık, araç kiralama sözleşmesinin feshi nedeniyle gecikmiş kira bedelleri ve cezai şart alacağının tahsiline ilişkindir. Bilirkişi kök raporunda, davalının davacıya borçlu olmadığı yönünde görüş bildirilmişken, ek raporda davacının 6.848,74 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Davacı vekili, bilirkişi raporuna ilişkin diğer itirazlarının yanında sözleşmenin 18.maddesi yollamasıyla 16.maddedeki cezai şartın da tahsili gerektiğini iddia etmiş, davalı vekili de gerekçelerini belirtmek suretiyle bilirkişi raporuna itiraz etmiştir. Bilirkişi raporlarına yönelik bu itirazlar detaylı olarak Yargıtay denetimine elverişli şekilde karşılanmamış olup, mahkeme kararının gerekçesinde de bu hususlar ayrıntısıyla tartışılmamıştır....

                ne ciro edildiğini, ciroya ilişkin imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını, böyle bir çek sahibi olmadıklarını, icra takibine gecikmiş itiraz ettiklerini ancak reddedildiğini, ileri sürerek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Bankası vekili, dava konusu çeke ....'nin kredi borcunu teminen ciro yoluyla aldıklarını, imzanın sahte olduğunu bilmenin mümkün olmadığını, ciro silsilesinin düzgün olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, ...'...

                  UYAP Entegrasyonu