İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu maninin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delilerle birlikte itiraz ve sebeplerinin ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, gecikmiş itiraz başvurusunda bulunabilmek için her şeyden önce usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir tebligat evrakının bulunması gerekir....
Buna göre, gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın yapılmış olmasıdır.Somut olayda, borçlu şirkete yapılan tebligat evrakı incelendiğinde şirket yetkilisi olan ...’nın tebliğ saatinde orada olup olmadığı hususunun araştırılmaması ve bu durumun tebligat mazbatasına tevsik edilmemesi nedeniyle tebliğ işleminin bu hali ile 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddelerine aykırı yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın İİK'nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir. (HGK.nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258E. 1991/344K.) Borçlunun şikayet dilekçesinde, gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK’nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı yasanın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir....
İİK'nun 65. maddesinde koşulları belirlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması halinde, muhatabın bir engel nedeni ile süresi içinde takibe itiraz edememesi durumunda başvurulacak bir yoldur. Usulsüz tebligatta ise, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamış olup, tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurulur. Böyle bir durumda, mahkemece yapılacak iş, tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığının incelenmesi ve tebligatın usulsüz olduğunun saptanması halinde de aynı Kanunun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesinden ibarettir. Somut olayda, borçlu vekilinin icra mahkemesine 30.12.2015 tarihinde yaptığı başvuruda, gecikmiş itiraz sebebi olarak bildirilen borçlunun hastanede yatışı sebebiyle engelin 28.10.2015 tarihinde kalkmış olmasına rağmen yasal üç günlük süre içerisinde gecikmiş itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır....
uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun gecikmiş itiraz niteliğinde olduğunun kabulü ile bu doğrultuda inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmek üzere kararın bozulduğu, İlk Derece Mahkemesince hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda, gecikmiş itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur. Borçlunun, dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili değildir. Somut olayda, borçlu ...'ye yapılan ödeme emrine ilişkin tebligatın, doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince yapıldığı gibi Tebligat Kanunu'nun 23/8. maddesi uyarınca, tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna ilişkin kaydın tebliğ evrakı üzerine yazılması zorunlu olduğundan ve şikayete konu 04.05.206 tebliğ tarihli ödeme emri tebliğ evrakında bu kaydın da bulunmadığı anlaşıldığından tebliğ işlemi usulsüz olup, başvuru bu hali ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir....
Maddesi gereği gecikmiş itirazın ön koşulu olan usulüne uygun geçerli bir tebligatın mevcut olduğu, ancak gecikmiş itiraz yönünden yapılan incelemede, İİK'nun 65....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/502 Esas sayılı dosyasından usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğunu, bu dava dosyasındaki talep ve hakları saklı kalmak üzere, gecikmiş itiraz istemiyle söz konusu davayı açtığını belirtmiştir. İİK'nın 65. maddesinde, “borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir” hükmü yer almaktadır. İİK'nın 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler....
Somut olayda borçlu vekilinin 25.06.2015 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile borca itiraz etmesi karşısında en geç bu tarihte tebliğ işlemine muttali olduğunun kabulü gerekeceğinden, 09.07.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı şikayet İİK'nun 16/1.maddede öngörülen yasal yedi günlük süreden sonradır. Öte yandan başvurunun gecikmiş itiraz olarak kabul edilmesi halinde ise İİK'nun 65.maddesinin uygulanması gerekip, bu maddenin 2.fıkrası uyarınca borçlunun maninin ortadan kalkmasından itibaren üç gün içerisinde icra mahkemesine başvurması gerekmektedir. Gecikmiş itirazın icra mahkemesine yapılması gerekip, icra müdürlüğüne yapılan gecikmiş itiraz sonuç doğurmaz....
İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz, süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durur. Bu durumda alacaklı ancak itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/09/2019 NUMARASI : 2019/215 ESAS 2019/679 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 7....