İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, somut olayda ödeme emrinin borçlunun adrese dayalı kayıt sistemindeki adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği ve yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda tebliğ tarihinde ve halen yurtdışında olması nedeniyle takibe itiraz edemediğini ileri sürdüğüne göre başvurunun bu hali ile İİK'nun 65. maddesi kapsamında gecikmiş itiraz olduğu, İİK.nun 65/2. maddesi uyarınca yapılan itirazın borçlunun yurtdışından döndüğü 18/03/2019 tarihinden itibaren 3 gün içerisinde bildirmesi gerektiği, itirazın 02/04/2019 tarihinde yapıldığı için süresinde olmadığı, davacı borçluya Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu, gecikmiş itiraz olarak kabul edilse de süresinde itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiği, yapılan haczin hukuka aykırı olmadığı belirtilerek, şikayetin reddine karar verilmiştir....
in vefat ettiğini ve sözde kardeşi olan davalı müvekkiline hiçbir bildirim yapılmadan borç nedeniyle müvekkilinin maaşına haciz işlemi uygulandığını, davalı müvekkilinin öğrendiği aynı gün icra dairesinde borca gecikmiş itiraz yaptığını, davalı müvekkilinin itiraz merci tarafından haklı bulunduğunu, müvekkilinin icra dosyasında borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, reddi mirastan bahsettiğini, kaldı ki ölen şahsın terekesinin borca batık göründüğünü, hükmen reddin koşullarının da mevcut olduğunu, müvekkilinin terekeden kalan miras hakkını koşulsuz ve şartsız olarak reddettiğine ilişkin İstanbul Anadolu .......
İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyasında davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplamda 86.850,53 TL'nin tahsiline ilişkin yürütülen takipte davalı takip borçlusuna ödeme emrinin 04/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı takip borçlusu vekilinin 30/05/2019 tarihli dilekçesi ile borca, faize ve borcun diğer tüm ferilerine itiraz edildiği, bu haliyle itirazın yasal 7 günlük süresi içerisinde yapılmadığı, zaten İcra Müdürlüğünün 01/07/2019 tarihli kararı ile de takibe itirazın süresinde yapılmaması sebebiyle takibin durdurulması talebinin reddine karar verildiği anlaşılmakla davalı takip borçlusu tarafından yasal 7 günlük itiraz süresi içerisinde ödeme emrine itiraz edilmediğinden davacı tarafından itirazın iptali davası açılmasında hukuki yararı bulunmadığı kanaatine varılarak davanın reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir. Somut olayda, davalı genel ifadelerle borca itiraz ettiğinden, özel bir itiraz nedenine dayanmadığından ispat yükü davacı alacaklı üzerindedir. Davacı alacağın varlığını ve miktarını kanıtlamakla yükümlüdür. Deliller toplandıktan sonra, mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlemesi için dosya Elektrik Mühendisi ...'e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize sunulan rapor, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli olup hükme esas alınmıştır. Davacı ...A.Ş. ile Davalı ... Ltd. Şti. arasında ... Abonelik Sözleşmesinin yapılmış olduğu, aynı zamanda Davalı ... Ltd. Şti. yetkili Şirket Müdürü ...tarafından “...”...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''davacının gecikmiş itiraz ve usulsüz tebligat şikayeti kapsamındaki dava dilekçesi ayrıntılı incelendiğinde davacı asile belirtilen adresine TK 21/1 maddesine göre yapılan tebligatın iade edilmesi ile TK 21/2 mernis şerhli tebligat çıkartılarak usulüne uygun şekilde tebligat yapıldığı görülmüştür. Tebligat mazbatasında mernis şerhi ibaresi mevcut olduğundan tebliğde bir usulsüzlük yoktur. Gecikmiş itiraz şartları kanunda tahdidi olarak sayılmıştır. Somut olayda gecikmiş itirazın şartlarını oluşturacak herhangi bir durum mevcut olmadığından davanın reddine'' karar verildiği görülmüştür....
tarihli ödeme emrinin incelenmesi ve usulüne uygun olup olmadığının belirlenmesinin gerektiğini, usule aykırı ise gecikmiş itiraz gereğince yetki itirazının irdelenmesi gerektiğini, yetkisiz icranın yaptığı tüm işlemlerin geçersiz olduğunu, bu nedenle Mahkemenin dosyada olmayan bir tebligatın dosyaya vekalet koyan vekiller tarafından görülmesinin ve bilinmesinin mümkün olmadığından bahisle gecikmiş itirazın süresinde olmadığına karar verilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca dosyadan sonradan ödeme emri çıkarılmasının da ilk tebligata itiraz hakkını ortadan kaldırmayacağını beyanla Mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....
Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali talebiyle dava açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, davalı şirketin davaya konu borca haksız olarak itiraz ettiğini, borcun varlığının davalı tarafından hazırlanan ihtarname ile de ikrar edildiğini, ihtarnamede yer alan borcun kalmadığına veya fazla ödendiğine dair asılsız iddiaların hiçbir şekilde kanıtlanamadığını, icra dosyasına sunulan borca itiraz dilekçesinde de yer almadığını bildirerek, Ankara ...İcra Müdürlüğü'nün ... E. sayılı dosyaya borçlu tarafından yapılan borca itirazın iptaline, takibin devamına, haksız borca itiraz nedeniyle davalının takip miktarının en az %20'si kadar icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/06/2022 NUMARASI : 2022/200 ESAS 2022/357 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 18....
Borçlu, ödeme sırasında, yapılan ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu beyan etmemiş veya alacaklının makbuzda belirttiği borca derhal itirazda bulunmamışsa makbuzda belirtilen borca mahsup edilmelidir. Birden fazla para borcunun bulunduğu bir borç ilişkisinde, borçlunun, yapılan kısmi ödemenin hangi borç için mahsup edildiğini belirtmemesi, alacaklının da ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu makbuzda göstermemesi durumunda, kısmi ödemenin hangi borca mahsup edileceği sorunu Borçlar Kanununun 86 ncı maddesine göre çözümlenmelidir. Bu gibi durumlarda, kısmi ödeme öncelikle muaccel olan borç için yapılmış sayılır. Ödeme zamanında birden fazla borç muaccel hale gelmişse, ödeme ilk takibe konulan borca mahsup edilir. Muaccel olan borçlardan hiçbiri takibe verilmemişse kısmi ödeme ifa zamanı önce gelen borca mahsup edilmiş sayılır. Borçların ifa zamanları (vadeleri) aynı günde gelmişse yapılan kısmi ödeme borçların miktarlarıyla orantılı olarak mahsup edilir....
Esas sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, davalı borçlu tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takip durduğunu, davalı tarafından işbu davaya konu kaçak elektrik bedelinden sorumlu olunmadığının tespiti maksadıyla ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/... Esas sayılı dosyasına kayden menfi tespit davası ikame edilmiş olup huzurdaki itirazın iptali davası ile ilgili menfi tespit davasının tarafları ile dava konusunun aynı olması, davalar arasında irtibat bulunması nedeniyle mahkeme dosyasının HMK m.166 gereği birleştirilmesine karar verilmesini, kaçak elektrik kullanım hususu tutanaklar ile sabit olduğundan bahisle, davalı/borçlu tarafından ileri sürülen borca itiraz yerinde olmadığını, bu nedenle borçlunun itirazının iptalini ve hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye hükmedilmesini talep etmiştir. GEREKÇE Dava; icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir....