İcra Dairesi tarafından davalılara borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 07/03/2019 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalılar tarafından yasal süre içinde 11/03/2019 tarihinde borca itiraz etmiştir. Dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilerek, tarafların iddia ve savunmaları, davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacağı ve ferileri ile birlikte icra takibinden sonra yapılan ödemeler de dikkate alınarak rapor tanzimi istenilmiştir. Bankacı bilirkişinin 16/12/2019 tarihli raporunda özetle: Davalı asıl borçlu ... ve Müteselsil Kefil sıfatı ile eşi ..., Davacı ... A.Ş....
Borca itiraz yönünden yapılan incelemede; davacının takip öncesine ilişkin sunmuş olduğu ödeme belgelerinden takibe konu borcu itfa etmiş olduğu, ödeme olgusunun davalı tarafça inkar edilmediği, başkaca alacağa ilişkin olduğunun olduğunun ileri sürüldüğü ancak ödeme belgelerinin açıklama kısımlarından ödemenin çeke ilişkin olduğunun kabulünü gerektirecek şekilde çeke açık atıfın bulunduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının borca itirazının kabulü yönünde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile; takibin öğrenilme gününün 04.01.2021 tarihi olduğunun tespitine, Davacının borca itirazının kabulü ile; takibin davacı borçlu yönünden durdurulmasına, Asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Takip borçlusunun icra mahkemesine başvurusu usulsüz tebliğ edilen tebligatın öğrenme tarihinin düzeltilmesi şikayeti olup, borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz ettiğini ileri sürmüş olması, hukuki nitelendirme Hakime ait olduğundan sonuca etkili olmayıp ilk derece mahkemesince de tebligat usulsüzlüğü şikayeti olarak inceleme yapıp şikayetin süreden reddine karar vermiştir....
Somut olayda, şikayetçi borçlu tarafın ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihte yurt dışında olduğunu belirterek gecikmiş itirazının kabulünü talep ettiği görülmekle; Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde ödeme emri tebligatı usulsüzlüğünden bahsetmekle beraber gecikmiş itirazda bulunduğu kabul edilse bile Yerleşik Yargıtay İçtihatları nazara alınarak hukuki tavsif hakime ait olmak üzere, öncelikle ödeme emri tebligatının usulüne uygun olup olmadığı belirlenerek usulüne uygun değil ise bu şekilde sonuca gidilmesi, usulüne uygun olduğunun tespit edilmesi halinde ise başvurunun gecikmiş itiraz olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Şikayete konu örnek 13 ödeme emri tebliğ işlemi şikayetçi borçlunun adresine "Muhatap adresinin kapalı olması sebebiyle en yakın komşu Hacer Yüksel'den sorulmuş, çarşıya gittiği sözlü beyan edilmiş, imzadan imtina edilmiştir....
nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir....
Somut olayda icra takibi 18.05.2023 tarihinde yapılmış,borca 01.06.2023 tarihli dilekçe ile itiraz edilmiştir. İtirazın iptali davası 01/11/2023 tarihinde açılmıştır. İcra dosyasına haricen ödeme yapılma tarihi 29.01.2024 tarihidir. Böylece ; davacı tarafça yapılan takipte borca itiraz edilmesi üzerine, itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar olduğu gibi, başlangıçta haklılık durumunun da sözkonusu olduğu ,bu sebeplerle davacı taraf lehine ,icra inkar tazminatı ,vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965- 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye ve mütaakıp fıkra için yapılacak duruşmaya taallük eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur.” hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....
İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz, süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durur. Bu durumda alacaklı ancak itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir. İİK'nun 65....
Davalı tarafça icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş, söz konusu itiraz İİK 50.madde atfıyla, HMK 17.madde ve taraflar arasında imzalanan abonelik sözleşmesi 15.madde uyarınca yetkili icra müdürlüğünde icra takibinin başlatıldığı anlaşıldığından yerinde görülmemiştir. İddia, savunma, toplanan deliller kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyet raporunda özetle; icra takibine konu borcun ... nolu abone davalı tarafından ödenmeyen 2.257,30-TL tutarlı 4 adet gecikmiş enerji bedeli faturasının olduğu, dava konusu elektrik fatura borçlarının oluştuğu dönemlerde, davalı .......
ve tamamına açıkça itiraz ettiğini, müvekkilinin ikamet adresinin Osmaniye İli olup yetkili icra dairesinin Osmaniye İcra Daireleri olduğunu belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline, gecikmiş itirazlarının kabulüne ve Mersin 5.İcra Dairesinin yetkisizliğine, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....