Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. İcra hakimi, gecikmiş itiraz nedenlerini inceledikten sonra gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre, takibin tatilini tensip edebilir. Mazeretin kabulü halinde icra takibi durur. Aynı celse de alacaklı itirazın kaldırılmasını sözlü olarak da isteyebilir. Bu takdirde tetkikata devam olunarak icra mahkemesinde gerekli karar verilebilir. Usulsüz tebligatta ise, İİK.nun 65. maddesine göre yapılacak incelemeden farklı olarak, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamıştır....

gerekçeleriyle; Gecikmiş itiraz talebinin reddine karar verildiği görülmüştür....

Maddesinde, "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde,mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye ve mütaakıp fıkra için yapılacak duruşmaya taallük eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur" şeklinde düzenleme mevcut olup, bu maddeye göre borçlunun gecikmiş itirazda bulunabilmesi için kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle takibe itiraz edememiş olmalıdır. Davaya konu talep ilamsız takip olup, davacıya ödeme emri 09/07/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı herne kadar gecikmiş itiraz talebinde bulunmuşsa da gecikmesine sebep İİK. 65.Madde anlamında delil bildirilmediğinden davanın reddine '' dair karar verildiği görülmüştür....

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık borçlunun gecikmiş itirazına ilişkindir 2. İlgili Hukuk Tebligat Kanununun 21/2. maddesi, İİK'nın 65/2. maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

    İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davacının İİK' nun 65. maddesine dayalı gecikmiş itirazına dayanak teşkil eden mazeretinin kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; cevap dilekçesini tekrar ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacıya ödeme emrinin yurt dışındaki adresine usulüne uygun tebliğ edildiğini, İİK'nun 65. maddesi uyarınca usulüne uygun tebliğ işlemi yapıldığında borçlunun mazereti olsun ya da olmasın tebligattaki öğrenme tarihinin değiştirilmesine imkan bulunmadığını, davacının yasal itiraz süresi içinde yurt içinde olduğu belirlendiğine göre itirazda bulunması için hiç bir engelinin kalmadığı da gözetilerek yersiz davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 65. maddesi uyarınca açılmış gecikmiş itirazdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yoluyla yapılan takipte; borçlu ödeme emri tebliği tarihinde il dışında bulunduğunu ve usulüne uygun olmayan tebliğden 16.09.2013 tarihinde haberdar olduğunu belirterek gecikmiş itiraz olarak nitelendirdiği isteminin kabulünü ve takibin iptalini talep etmiş, mahkemece gecikmiş itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır....

      İİK'nın 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, usulüne uygun olarak tebligatın yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla, gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. Borçlu şirket yetkilisinin hükümlü olarak ceza evinde bulunması gecikmiş itiraz sebebi değildir. Çünkü ceza evinden de vekil vasıtasıyla itiraz etme olanağı mevcuttur....

      T2 07/01/2019 tarihli gecikmiş itiraz talep dilekçesi ile borçlu vekilinin borçlunun farklı bir adreste ikamet ettiğini, borçlunun ağır hastalığı nedeniyle babasının yanında kaldığını bu durumun tereke dosyasına beyan edildiğini. icra takibini 04/01/2019 tarihninde haricen öğrendiğini bu nedenle İİK 65 maddesine göre gecikmiş itirazın kabulü ile takibin durdurulmasının talep edildiğini, icra müdürlüğünün bu talebi yargılamayı gerektirdiği nedeniyle reddettiğini, gecikmiş itirazda bulunan şahsın bu itirazını dayanak belgelerle belgelemesi ve ispatlaması gerektiğini, somut olayda bu olgu davacı tarafından kanıtlamadığını, itirazı ağır hastalık nedeniyle yapamadığını bildirmişse de bu durumla ilgili en ufak bir delil dahi sunulmadığını, gecikmiş itiraz için şartları sağlamayan davacının tebligatın usulsüz olduğundan bahisle ıttıla tarihinin değiştirilmesi suretiyle hukuki himayeden yararlanmasının mümkün olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini...

      İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "... borçlu maninin kalktığı günden itibaren 3 gün içerisinde mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini bildirmeye mecburdur ", borçlunun yurtdışında bulunması gecikmiş itiraz niteliğinde olup, borçlu Türkiye'ye dönüş yapmadan mahkememizdeki şikayetlerini yapmış olup, mahkememizce açılan dava 3 günlük yasal süre içerisinde değerlendirilmiş, davalı tarafta İİK 65/4 maddesi uyarınca gecikmiş itiraz kabul edildiği takdirde itirazın kaldırılması taleplerinin olduğunu bildirmiş iseler de, takibe konu edilen alacak İİK 68/1 maddesindeki belge niteliğinde olmadığından alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Davacı tarafın gecikmiş itirazının kabulüne, icra takibinin durdurulmasına, Davalı taraf her ne kadar itirazın kaldırılması talebinde bulunmuşlar ise de, takibe konu edilen alacak İİK...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, 2004 sayılı İİK 65. maddesi uyarınca gecikmiş itiraz nedeniyle takibin durdurulması istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 12. Hukuk Dairesine eittir. SONUÇ: 12. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine , 03.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        UYAP Entegrasyonu