Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avukatı dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edildikten sonra gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca eksik ve kusurlu işler bedeli ve gecikme tazminatının tahsili istemiyle açılan, taraflar arasında görülüp karara bağlanan önceki davada saklı tutulan, fazla haklara ilişkin alacağın tahsili talebiyle açılmış, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karar davalı yüklenici vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı arsa sahibi ..., Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2000/489 D.İş. tesbit dosyası ile eksik ve kusurlu işlerin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde deprem sonrası oluşan hasarın onarımı için harcanan 12.000 YTL'nin aylık %10 geçikme tazminatı ile birlikte tahsili istenilmiştir. Mahkemece asıl alacağın yargılama sırasında ödenmiş olması nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, bu alacağın 13.5.2003 tarihinden itibaren aylık % 10 oranında faizin (gecikme tazminatının) davalılardan dayanışmalı olarak alınıp davacıya verilmesine hükmedilmiştir. Hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olan davalının tahsis edilen konutunun tapusunu aldıktan sonra kötüniyetli olarak aidat borçlarından kurtulmak amacıyla üyelikten istifa ettiğini, diğer üyelerin aidat ödemeye devam ettiğini, aidat ve gecikme zammı borçlarının tahsili için aleyhine girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin 1. kısım ortağı olarak tabir edilen 41 kişilik üye grubuna dahil olduğunu ancak üyelikten istifa ettiğini, tahsis edilen konutu 18.07.2005 tarihinde dava dışı üçüncü kişiye sattığını, gecikme zammı uygulamasının hiçbir üyeye uygulanmadığını savunarak, davanın reddi ile kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Gecikme zammında bir zaman unsuru bulunmadığından faiz karakteri yoktur. Gecikme zammı, faiz niteliğinde olmadığı gibi faiz benzeri olarak da kabul edilemez. Sözleşmelerde kararlaştırılan gecikme zammı hukuki niteliği itibariyle bir borcun gününde ödenmemesi halinde alacaklının gecikme zammı süresince borçluya tanıdığı vade karşılığı belirli bir oranda borca yapılan ilave niteliğindedir. Gecikme zammı gecikme faizi değildir. Gecikme zammında da bir para borcunun geç ödenmesi bahis konusudur. Gecikme faiz talebinde bulunabilmek için borçluyu temerrüde düşürmek gerektiği halde, gecikme zammında buna lüzum yoktur. Ne var ki, çoğun içinde azı da vardır kuralı gereğince gecikme zammı isteminin aynı zamanda yasal faiz uygulanması gerektirdiği gözetilerek ödenmeyen bedele yönelik olarak yasal faiz uygulanması gerekmektedir....
Fazla imalât bedeli talep edilmemiş ise de Daire'mizin uygulamalarına göre fazla imalât yapıldığı ileri sürüldüğünden yapıldığı iddia edilenimalâtların fazla imalât olup olmadığı, fazla imalât ise bunun inşaatın teslim süresine etkisi araştırılıp varsa teslim süresine eklenerek gecikme tazminatının hesaplanması gerektiği kabul edilmektedir. Mahkemece bu yönde savunma yapılmasına ve delil tesbit dosyası getirtilmesine rağmen bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla fazla imalât yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa ve varsa teslim süresine etkisi tesbit ettirilip buna göre hesaplanacak gecikme tazminatının tahsiline karar verilmesi gerekirken bu savunma üzerinde durulmamış olması da usul ve yasaya aykırı görülmüştür....
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak gecikme tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Gecikme tazminatı kural olarak, sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihinden, eserin eksiksiz ve ayıpsız olarak sözleşmeye uygun biçimde teslim edildiği tarihe kadar ya da iş sahibinin teslimden önce bağımsız bölümü fiilen kullanmaya başladığı veya üçüncü kişiye kiraya verdiği ya da sattığı tarihe kadar istenebilir. Somut olayda, davalı yüklenici, davacıya ait bağımsız bölümlerin fiilen teslim edildiğini, bir kısmının davacı tarafından kiraya verildiğini savunmuş olup, bu hususta tanık dinletilmiştir....
Uyuşmazlık, davalının abone olmadan kullandığı su için zamanında yapmadığı ödemeler nedeniyle gecikme zammı tahsil edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Gecikme zammında bir zaman unsuru bulunmadığından faiz karakteri yoktur. Gecikme zammı, faiz niteliğinde olmadığı gibi faiz benzeri olarak da kabul edilemez. Sözleşmelerde kararlaştırılan gecikme zammı hukuki niteliği itibariyle bir borcun gününde ödenmemesi halinde alacaklının gecikme zammı süresince borçluya tanıdığı vade karşılığı belirli bir oranda borca yapılan ilave niteliğindedir. Gecikme zammı gecikme faizi değildir. Gecikme zammında da bir para borcunun geç ödenmesi bahis konusudur. Gecikme faiz talebinde bulunabilmek için borçluyu temerrüde düşürmek gerektiği halde, gecikme zammında buna lüzum yoktur. Ne var ki, çoğun içinde azı da vardır kuralı gereğince gecikme zammı isteminin aynı zamanda yasal faiz uygulanması gerektirdiği gözetilerek ödenmeyen bedele yönelik olarak yasal faiz uygulanması gerekmektedir....
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜ İLE, 2-Davalının ---- esas sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, toplam ----- üzerinden takibin devamına, ------ asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %16,80 oranında ve değişen oranlarda gecikme zammı ile gecikme zammına ------- uygulanmasına, 3-İİK 67/2. maddesi gereğince 2.013,05 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen 402,61 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, 4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 153,75 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 94,45 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına, 5-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL harç gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti ve 135,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.394,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde aidat alacağı ve gecikme tazminatının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ile takibin devamı istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Temyize konu miktar 1.430 TL.sını geçmemektedir. HUMK.nun 5219 Sayılı Yasa ile değişik 427. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar veya değeri 1.430 TL.yı geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde ödenmeyen genel giderlere katılım payı ve gecikme tazminatının tahsili için yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Temyize konu miktar 1.090 YTL.sını geçmemektedir. HUMK.nun 5219 Sayılı Yasa ile değişik 427. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar veya değeri 1.090 YTL.yı geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 5.2.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....