Davalı borçlu, hakkındaki icra takibine itiraz etmiş ve mahkemece de borçlunun bu itirazının haksızlığına karar verilmiş bulunduğuna göre, hüküm altına alınan meblağ üzerinden sözü edilen yasa maddesi uyarınca icra tazminatına hükmedilmesi ve gerek icra takibinde, gerek itirazın iptali davasında alacağın takip tarihinden itibaren gecikme tazminatı ile birlikte tahsili istendiğinden takip tarihinden itibaren gecikme tazminatına hükmedilmesi gerekirken davalının icra dosyasında asıl alacağa itiraz etmeyip ödediği gerekçesiyle icra tazminatı ve takip tarihinden sonrası için gecikme tazminatı talebinin reddedilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 17.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
S O N U Ç : Hükmün sorumluluğu ve haksız çıkma tazminat miktarını belirleyen 6. paragrafının silinerek yerine, “Davacının 2007/13974 takip dosyası yönünden 31.953,68 TL asıl alacak ve 69.534,97 TL gecikme zammı, 2007/13975 takip dosyası yönünden 2.417,33 TL asıl alacak ve 5.397,40 TL gecikme zammı, 2007/13976 takip dosyası yönünden 309,40 TL asıl alacak ve 677,79 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 110.290,57 TL den sorumlu olduğunun tespiti ile bu miktarın %10’u olan 11.029,05 TL haksız çıkma tazminatının davacıdan tahsili ile davalı kuruma verilmesine,” ibaresinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 15.09.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, gecikme tazminatının tahsili istemi ile açılmış, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı yüklenici şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davada talep edilen ve karar altına alınan gecikme tazminatı miktarına göre davalı yüklenici şirketin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacılar vekili tarafından davalı şirkete gönderilen 01.06.2009 günlü ihtarnamede talep edilen toplam gecikme tazminatı miktarı gösterilmediğinden, bu ihtarname davalı yüklenici şirketi faiz başlangıcı yönünden temerrüde düşürücü nitelikte...
Davacı arsa sahibi dairesini 16.06.2007 tarihinde kiraya verdiğine göre, bu tarihte dairenin davacıya teslim edildiği kabul edilerek, bilirkişilerce hesaplanan gecikme tazminatı ve davacı tarafın bu konudaki istek miktarı da dikkate alınarak gecikme tazminatının karar altına alınması gerekirken, sözleşmedeki düzenlemenin cezai şarta ilişkin olduğu düşüncesiyle yazılı şekilde davanın bu bölümünün reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1.) bendde açıklanan nedenlerle davacı arsa sahibinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2.) bent uyarınca kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 27.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
. - KARAR - Davacılar vekili, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, buna göre davacılara ait bağımsız bölümlerin süresinde teslim edilmediğini ve halen eksik ve kusurlu işler bulunduğunu ileri sürerek, eksik ve kusurlu işler bedelinin ve gecikme halinde sözleşme gereğince ödenmesi gereken kira tazminatının tahsili ile yine gecikme halinde arsa sahiplerine fazladan verilmesi gereken dairenin ferağının verilmesini, mümkün değilse değerinin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, inşaatın tamamlanarak, süresinden önce teslim edildiğini ve davacıların tasarruf etmeye başladıklarını, yapılan işlere davacıların muvafakat ettiklerini, gecikme olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkili kooperatifin üyesi olan davalıdan ödemediği aidat ve gecikme faizi borcunun tahsili amacıyla başlatılan takibin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin kooperatife olan tüm borçlarını ödeyerek tapuyu teslim aldığını, kooperatiften ayrıldığını, temerrüde düşürülmeden gecikme faizi istendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, Yargıtay 11....
- K A R A R - Davacılar vekili, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, buna göre davacılara ait bağımsız bölümlerin süresinde teslim edilmediğini ve halen eksik ve kusurlu işler bulunduğunu ileri sürerek, eksik ve kusurlu işler bedelinin ve gecikme halinde sözleşme gereğince ödenmesi gereken kira tazminatının tahsili ile yine gecikme halinde arsa sahiplerine fazladan verilmesi gereken dairenin ferağının verilmesini, mümkün değilse değerinin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, inşaatın tamamlanarak, süresinden önce teslim edildiğini ve davacıların tasarruf etmeye başladıklarını, yapılan işlere davacıların muvafakat ettiklerini, gecikme olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
izleyen aylar için gecikme tazminatının asıl borç ve işleyen gecikme tazminatı toplamı üzerinden saptanmış olması, b)İtirazın iptaline konu edilen icra takibi dosyasında asıl alacak için gecikme tazminatından başka 10.251.806.100 TL işlemiş %30 yasal faiz de istenilmiştir....
Taraflar arasında imzalanan sözleşmede; cezai şart kararlaştırılmadığından ve davalının dava dışı iş sahibi ile yaptığı cezai şart içeren sözleşme ek olarak yer almadığından davalının, dava dışı iş sahibine ödediği gecikme tazminatının taşerondan talep etmesi mümkün değildir....
Davalı iş sahibi 6098 sayılı TBK'nın 125/1. maddesindeki "Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir." hüküm kapsamında gecikme nedeniyle uğradığı zararları talep edebilir ise de borçlunun kusurlu olduğu ve gecikme tazminatının miktarının ispatının gerektiği, bu hususta davalının iddialarını ispat edemediği anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne dair verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere; Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.06.2021 tarih ve .... Esas - ......