Davalı-karşı davacı-satıcı tarafından bir kısım teslimatın sözleşme ile taahhüt edilmiş olan süreden sonra 95 gün gecikmeli olarak teslim edilmiş olduğu anlaşıldığından, davacı-karşı davalı-alıcının sözleşmenin 5. maddesine göre doksan beş(95) günlük gecikme cezası talep edebileceği, talep edilebilecek meblağın taleple bağlılık ilkesi gereği 232.891,17 TL olduğu, davalı-karşı davacı-satıcının 42 gün gecikme ile bedeli tahsil edilmiş olan 30.000 TL tutarında çek ve 14 gün gecikme ile bedeli tahsil edilmiş olan 40.000 TL tutarındaki çeke istinaden davacı-karşı davalı-alıcıdan sözleşmenin 7. maddesine göre gecikme cezası talep edebileceği, talep edebileceği meblağın 1.213,33 TL olduğu kanaatine varılmakla, asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Gecikme zammının 6183 ve 647 sayılı Yasalardaki düzenlemeleri değerlendirildiğinde; 6183 sayılı Yasanın 51. maddesinin 2003 yılında 5035 sayılı Yasa ile değiştirilmeden önceki halinde, süresi içinde ödenmeyen kamu alacağına gecikme zammı uygulanacağı, ancak 213 sayılı Vergi Usul Yasasına göre uygulanan vergi ziyaı cezası dışında, ceza mahiyetinde olan kamu alacaklarına gecikme zammı tatbik edilmeyeceği belirtilmiştir. Yine, 2003 yılında 4786 sayılı Yasa ile değişiklik yapılmasından önce, 647 sayılı Yasada, adlî nitelikteki para cezalarının süresinde ödenmemesi halinde gecikme zammı uygulanmasını öngören bir düzenlemeye yer verilmemiştir....
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı alacağının, 15.2.1994-15.11.1996 tarihleri arasında tahakkuk eden 20 adet fatura bedeli olarak 816.853.000 TL, bu faturaların işleyen gecikme cezası olarak 7.722.168.509 TL ve 1990/3-1994/3 dönemine ilişkin faturaların son ödeme tarihinden sonra 29.7.1999 tarihinde ödenmesi nedeniyle ödeme tarihine kadar işleyen gecikme cezası olarak 2.186.031.491 TL’den oluşan toplam 10.724.853.000 TL olduğu açıklanmıştır. Taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinden kaynaklanan su tüketim bedeli alacağı BK’nun 125.maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava tarihinden itibaren 10 yıl geriye gidildiğinde 7.6.1993 tarihinden evvelki dönemlere ilişkin kullanım bedeli alacağı ve buna bağlı işletilen gecikme cezası alacağının zamanaşımına uğradığının kabulü gerekir....
Buna göre gecikme süresi, 21 gün olmaktadır.Bu durumda mahkemece hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan ihtarnamenin davacıya gönderildiği ve cezalı sürenin işlemeye başlayacağı 14.03.2014 tarihinden geçici kabulün yapıldığı 04.04.2014 tarihine kadar işlenmiş 21 günlük süre için sözleşme bedelinin %0,5 oranında gecikme cezası hesaplanıp bu cezanın 600.000,00 TL'den düşüldükten sonra kalan miktara KDV eklenerek bulunacak gecikme cezası dışında kalan hak edilen bedelden, kanıtlanan 404.808,00 TL ödeme düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile gecikme cezasını eksik hesaplayan bilirkişi raporuna itibar edilerek kısmen kabul kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun görülmüştür.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz...
; ayrıca 26.06.2016, 18.06.2017 ve 14.04.2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlar uyarınca 37.800 TL kira bedeli ve bunun %1,5 oranında gecikme cezası olan 5.000 TL olmak üzere davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda, sözleşmenin 3.maddesinde öngörülen “45 günlük nakit ödeme” gecikme ile 12.06.2000 tarihinde, “75 günlük nakit ödeme” ise yine gecikme ile 11.07.2000 tarihinde yerine getirilmiş ise de, davacı alacaklı ödemelerin kabulü sırasında gecikme yönünden cezai şart talep hakkını saklı tutmadığından ve daha önce keşide olunan 09.06.2000 ve 28.06.2000 tarihli ihtarlarda da gecikme cezası yönünden hak saklı tutulmadığından, birleşen davanın tamamen reddi yerine bu yön gözetilmeyerek kısmen kabulüne karar verilmiş olması da doğru olmamış, kararın bu yönden de davalı iş sahibi yararına bozulması gerekmiştir....
Mahkememizce 50.000,00 TL gecikme cezası ve 50.000,00 TL tazminatın dava tarihi 27/10/2020 tarihinden itibaren ticari faiziyle, ıslah ile artırılan 332.200,00 TL gecikme cezası ve 759.980,05 TL tazminatın ıslah tarihi 11/05/2022 tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir....
Spor Kulübü tüzel kişiliği olan prim, işsizlik sigortası primi, idari para cezası, damga vergisi ve bu borçların gecikme zamlarının ödenmemesi nedeniyle, kulüp yönetim kurulu asil üyesi olan davacı aleyhine; 2004/10847, 2011/10007, 2011/10009, 2004/84 sayılı takip dosyalarından 2001/11-2002/6.’ıncı aylar prim ve gecikme zammı; 2004/85, 2011/10010 sayılı takip dosyalarından 2001/11-2002/6.’ıncı aylar işsizlik primi ve gecikme zammı; 2004/86 sayılı takip dosyasından 2001/11-2002/5.’inci aylar idari para cezası ve gecikme zammı; 2004/11922, 2004/10847, 2011/10007 sayılı takip dosyalarından 2003/5-2004/6.’ıncı aylar prim ve gecikme zammı; 2004/10848, 2004/11307, 2004/11923, 2011/10008 sayılı takip dosyalarından 2003/5-2004/6.’ıncı aylar işsizli primi ve gecikme zammı; 2004/11308, 2004/11924 sayılı takip dosyalarından 2004/1-6.’ıncı aylar damga vergisi ve gecikme zammı; 2004/11995 sayılı takip dosyasından 2003/8.’inci ay idari para cezası ve gecikme zammı; 2005/10123, 2004/12251, 2004/111922...
İlave işlerin oranlanması sonucu işin uzatılmış süre sonu olarak tespit edilen 21.10.2019 tarihinde davalı işverenin yükleniciyi ihtar ederek süresinin dolduğunu ve artık cezalı çalıştığını, gecikilen her gün için hakkedişlerinden gecikme cezası kesileceğini bildirmesi gerektiği, bu tarihten sonra (21.10.2019) yapılan her hakkedişte gecikme cezasının kesilmiş olması gerektiği, dosyada bulunan 01.12.2019 tarihli son kesin hakediş kapağından gecikme cezası kesilmediği anlaşılmaktadır. Aksi halde tutanakta işin bitirilmesi gereken tarih ve gecikme cezası miktarı gösterilmesi gerekirdi. Diğer taraftan geçici kabulden sonra yapılması gereken kesin hesap hakkedişinin de 01.12.2019 tarihinde yani geçici kabulden 30 gün önce yapıldığı görülmektedir. Esasında geçici kabulün 30.12.2019 tarihinde yapılmış olması ile gecikmenin tarafların zımnen kabulünde olduğu sonucu çıkmakta olup, buna göre gecikme cezasının kesilmesi şartlarının oluşmadığına kanaat edilmiştir....
cezası olmak üzere toplam 160,95 TL tutar tahsil edildiği, tahsil edilen tutarın raporumuz sonunda toplam hesaplamalardan indirildiği, davalı yanın ihlalli geçiş bedellerinin 1.584,35 TL tutar olduğu, 1.584,35 TLx4= 6.337,40 TL gecikme cezası olması gerekirken, davacı tarafından dava dosyasına sunulu CD içeriğinde ihlalli geçişlerin tamamına gecikme cezası hesaplanmadığı, gecikme cezası hesaplanan ihlalli geçişlere ilişkin bedelin 5.729,00 TL olması nedeniyle hesaplamalara bu tutar üzerinden devam edildiği, davalı yanın davacı yana ihlalli geçişler nedeniyle (ihlalli geçiş+gecikme cezası bedeli) 1.584,35 TL + 5.729,00 TL = 7.313,35 TL tutar (faiz ve KDV hariç) borçlu olduğu, ihlalli Geçiş Bedeli Gecikme Bedeli Faiz (Yıllık %9,75) KDV %18 Tahsil Edilen, 1.584,35 TL ihlalli geçiş bedeli, 5.729,00 TL gecikme bedeli, 418,32 TL faiz, 75,30 TL Kdv, (- 160,95 TL) tahsil edilen, toplam 7.646,02 TL davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle (asıl alacak+faiz+KDV dahil) 7.646,02 TL alacaklı...