Davacı tarafından dava dilekçesiyle, - Kabul edilmeyen zarar karşılığı: 140.760,00 USD asıl alacak ve 91.298,50 USD gecikme cezası - Kabul edilen ve ödenmeyen Zarar karşılığı: 107.948,34 USD asıl alacak ve 70.016,49 USD gecikme cezası, - geç ödeme nedeniyle 751.010,83 USD gecikme cezası, Olmak üzere toplam 1.161.034,17 USD alacak talep edilmiştir. Yargıtay Bozma ilamına uyularak bilirkişi kurulundan rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi kurulu tarafından 28/11/2018 tarihli rapor sunulmuştur. Bilirkişi kurulu tarafından bozma ilamı gereğince %25 oranında stopaj bedeli dahil edilerek yapılan hesaplama sonucunda asıl alacak miktarı 150.290,41 USD , bu tutara ilişkin gecikme cezası 27.286,97 USD , davacının hissesine düşen ve dava tarihinden sonra ödenen 107.948,34 USD için gecikme cezası 21.083,94 USD , davadan önce ödenen 1.257.118,31 USD için 205.316,67 USD gecikme cezası olmak üzere toplam alacak miktarı 403.977,99 USD hesaplanmıştır....
cezası toplamı 22.783,00 TL mahsup edildikten sonra 992.522,73 TL olarak bulunmuş, bu miktara kur farkından doğan 162.267,44 TL ve vade farkından doğan 33.050,66 TL alacağı eklenmek suretiyle davacı yüklenicinin toplam alacağı 1.187.840,83 TL olarak hesaplanmış, mahkemece bu miktar asıl davada hüküm altına alınmış, birleşen davada iş sahibi şirketin eksik ve kusurlu işler bedeli ile gecikme cezasına ilişkin talebi bulunmasına rağmen bilirkişi kurulunca hesaplanan 22.783,00 TL eksik ve kusurlu işler bedeli ile gecikme cezası toplamının asıl davada yüklenici alacağından mahsup edildiği gerekçesiyle birleşen davada bu miktar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
uyulmadığından sözleşmeyi tek taraflı olarak feshederek kesin teminatı gecikme cezası olarak irat kaydettikleri, daha sonra ikinci ihale ile işi başka firmaya verdikleri belirtilerek, her iki ihale arasındaki 43.400,00 TL + KDV fark ile 10 günlük gecikme karşılığı 15.000,00 TL gecikme cezası olmak üzere KDV dahil toplam 61.872,00 TL'nin tahsili istenmiştir....
ın menfi zarar, gecikme tazminatı ve cezai şartla ilgili miktarlarını göstermek ve harcını ödemek suretiyle zamanaşımı süresi içinde ayrı bir dava açmasının mümkün bulunmasına göre HUMK’nın 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve HUMK’nın 442. maddesi hükmünce 384,00 TL para cezası ile bakiye 20,80 TL red harcının karar düzeltme isteyen davacıya, 384,00 TL para cezası ile bakiye 20,80 TL red harcının karar düzeltme isteyen davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ya yükletilmesine, 21.10.2020 gününde oyçokluğuyla karar verildi....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, davalı kooperatifçe hiçbir ihtar yapılmaksızın 2001 yılından başlayacak şekilde geriye dönük olarak gecikme cezası tahakkuk ettirildiğini, davalı tarafından müvekkiline 31.12.2004 tarihine kadar aidat borcu ve gecikme cezası olmadığına dair belge verildiğini, müvekkilinin 25.12.2007 tarihinde tüm borçlarını ödediğini, 11.03.2007 tarihli genel kurulda söz konusu tarihten sonra aidatlarını geç yatıran üyelerin gecikme cezalarının ana para borcundan tahsil edileceği yönünde karar alındığını, ancak davalı kooperatif tarafından bu karara aykırı olarak geçmişe dönük gecikme cezası tahakkuk ettirildiğini, davalı tarafından müvekkiline 01.03.2008 tarihi itibariyle 7.160,00 TL aidat, 2.580,00 TL gecikme cezası olmak üzere toplam 9.740,00 TL borcu olduğunun bildirildiğini, müvekkilinin 02.04.2008 tarihinde 5.170,00 TL gecikme cezasını ödediğini, ihtarname ile gönderilen borcu kabul etmediği hususunda davalı tarafa ihtarname...
ın, 765 sayılı TCK'nun 551, 24.maddeleri gereğince 86.694.000 TL hafif para cezası ile cezalandırılmasına dair, (BAHÇE) Sulh Ceza Mahkemesinin 20.11.2003 tarihli ve 2003/138 esas, 2003/164 sayılı kararının infazı sırasında, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nun lehe hükümlerinin uygulanması talebi üzerine, 765 sayılı TCK'nun daha lehe olması sebebiyle 5083 sayılı Kanun uyarınca 1 liranın küsuru atılmak suretiyle sanığın aynı Kanun'un 551, 24.maddeleri uyarınca 82.00 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına, para cezasının muaccel olduğu tarihten itibaren ödenmeyen kısma 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 51.maddesinde belirlenen gecikme zammı oranının yarısı oranında gecikme zammı uygulanmasına, suçta kullanılan kuru-sıkı tabancanın 765 sayılı Kanun'un 36.maddesine göre müsadere edilmesine dair, aynı Mahkemenin 25.07.2005 tarihli ve 2003/138 esas, 2003/164 sayılı ek kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 10.10.2008 gün ve 2008...
teslim ettiği gerekçesiyle ceza kesilemeyeceğine dair gerekçenin sözleşme hükümleri ve hakkaniyete aykırı olduğu oysa müvekkiliyle idare arasındaki sözleşmede kararlaştırılan teslim süresinin müvekkili ile davacının kararlaştırdığı teslim sürelerinden farklı olduğu, davacının kazı ve temel aşamalarından sonra yapılacak bina iskeletini imal edeceği, bu aşamadan sonra duvar, sıva, yer kaplamaları gibi imalatların müvekkili tarafından yapıldığı, bunların imali için davacının işi bitirmesi gerektiği, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince iş süresinde bitirilmediği takdirde müvekkilinin gecikme cezası talep etme hakkı bulunduğu, gecikme cezası miktarının sözleşme bedelinin %15'ini geçmesi durumunda müvekkilinin sözleşmeyi feshetmekte seçimlik olduğu, gecikme cezasının hakediş bazlı düzenleneceğine dair hüküm bulunmadığı, kesin hesap aşamasında gecikme cezası uygulayan müvekkilinin cezalandırıldığı, 2. sözleşmenin vinçlerin hassas makineler olması ancak çok düzgün bir düzeyde sorunsuz...
Maddesi gereğince 1999 yılı davalı tarafından ödenmesi gereken toplam 110.611,90 TL rödevans bedeli asıl alacak, gecikme cezası + KDV olarak faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi istemiştir. Davalı, sözleşme konusu demir cevherinin ekonomikliğini yitirdiğini, fesih talep şartlarının doğduğunu, bu nedenle 1999 yılına ilişkin sözleşme şartlarının yerine getirilmesinin istenemeyeceğini, istenebilecek olsa bile istenen rakamların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 110.611,89 TL asıl alacak, 16.591,78 TL KDV, 63.712,46 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 190.916,13 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 110.611,89 TL asıl alacağa dava tarihinden itibaren 6183 sayılı amme alacaklarının tahsil usulü hakkındaki yasada belirtilen oranda faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir....
Bu itibarla,davaya konu aboneliğe ilişkin abone sözleşmesinin özel şartlarını da içerir şekilde sözleşme istenerek , 6183 sayılı yasa uyarınca gecikme cezası alınacağına ilişkin hükmün bulunması halinde faturadaki son ödeme tarihlerinden itibaren gecikme cezası hesabının yapılarak bir karar verilmesi gerekir. Ancak, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince davacı, sözleşmede 6183 sayılı yasa gereği gecikme cezası alınacağına dair kararlaştırma bulunmayan alacakları için temerrüt tarihinden itibaren avans faizi isteyebilir. Öyle olunca bilirkişiden bu yönde ek rapor alınarak sonucuna uygun hüküm tesis edilmesi gerekirken yazılı şekilde uygulanan faizin ne şekilde belirlendiği açıklanmadan yetersiz bilirkişi raporu ile gecikme bedeli ve % 4 faiz üzerinden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 3-Kabul şekli bakımından; 6183 sayılı yasa gereğince hesaplanan gecikme zammı faiz niteliğindedir....
Ancak, ödemenin yapıldığı ay için gecikme zammı günlük hesaplanır. Cumhurbaşkanı, ilk üç ay için uygulanan gecikme cezası oranını iki katına kadar artırmaya veya bu oranı % 1 oranına kadar indirmeye, yeniden kanunî oranına getirmeye ve uygulama tarihini belirlemeye yetkilidir. Dava ve icra takibi açılmış olsa bile, prim ve diğer Kurum alacaklarının ödenmemiş kısmı için gecikme cezası ve gecikme zammı tahsil edilir....