Asliye Ticaret Mahkemecince verilen 08.12.2005 gün ve 2004/451-2005/585 sayılı hükmü onayan Dairemizin 29.06.2007 gün ve 2006/1193-2007/4466 sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, gecikme cezası nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti istemiyle açılmış, mahkemenin davanın kabulüne dair kararı davalı temyizi nedeniyle Dairemizce onanmış, bu defa karar düzeltmesi istemi üzerine dosya yeniden incelenmiştir. Taraflar arasında imzalanan 04.01.2002 tarihli sözleşmenin 9.1.maddesinde, taahhüt konusu işlerin kararlaştırılan tarihlerde bitirilemediği takdirde gecikme cezası uygulanacağı kabul edilmiştir. Yine tarafların imzaladığı 07.11.2003 tarihli protokolde, geçici kabulün 31.12.2003 tarihine kadar yapılamaması durumunda gecikme cezalarının uygulanacağı belirtilmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının belirli süreli ... sözleşmesi ile çalıştığı, sözleşmenin süresinden önce feshedilmesinden dolayı bakiye süre ücreti talebinin yerinde olduğu, davacının gecikme cezası ücreti talebi yönünden sözleşmenin 5 inci maddesinde düzenlendiği üzere ücretin geç ödenmesi hâlinde toplam sözleşme bedelinin %20'si kadar gecikme cezası ödeneceği, sözleşmedeki bu hükmün çalışma süresi içinde ödenmesi gereken ücretin zamanında ödenmemesi hâlinde devreye girecek bir hüküm olduğu, davacının çalıştığı süre içerisinde ücretlerinin kendisine zamanında ödendiği, davacının bakiye süreden kaynaklı tazminat için gecikme cezası talep etmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesince reddedilmesinin, sözleşmenin 5 inci maddesinde öngörülen cezai şartın "İşin bedeli" başlığı altında ve davacıya ödenecek ücretin kararlaştırıldığı hükmün altında düzenlenmiş olduğu dikkate alındığında yerinde olduğu, davacının...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak; 1- Zarar değil, tehlike suçu olan defter ve belge ibraz etmeme suçunda CMK'nin 231. maddesinin 6. fıkrası anlamında somut bir zarardan söz edilemeyeceği gözetilmeden; suç tarihinde engel adli sicil kaydı bulunmayan, hakkında TCK'nin 51. maddesi gereğince erteleme kararı verilen sanık hakkında, Kanunun aradığı objektif ve subjektif şartlar tartışılmadan, "vergi ziyaı cezası gecikme faizi ve usulsüzlük cezası ödenmediğinden yani kamu zararı giderilmediğinden" şeklindeki gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 2-Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 53/1-c maddesindeki hak yoksunluklarının...
Maddesinde günlük 500,00 TL gecikme cezası öngörülmüştür. Mahkemece davalı karşı davacının gecikme cezası için çektiği ihtardan sonra faturaları defterine kaydetmesi nedeniyle geçikmiş ifayı kabul ettiği gerekçesiyle gecikme cezası talep edemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır. Gecikme cezasının istenebilmesi için sözleşmede açıkça kararlaştırılmış olmadıkça, gecikmiş ifanın çekincesiz olarak kabul edilmemesi gerekir. Aksi halde cezai şart isteme hakkı düşer. Gecikmiş ifadan önce keşide edilen ihtarla gecikme cezası isteme hakkı saklı tutulmuş, sözleşmede cezai şart talep edebilmek için ihtirazi kayda gerek olmadığı kararlaştırılmış ise ya da ifadan önce alacaklının bu hakkını saklı tuttuğu anlamına gelecek davranışları mevcut ise sonradan yapılan teslimde çekince konulmamış olsa dahi cezai şart isteme hakkı düşmez....
Maddesi gereğince süre bitim tarihinden itibaren %10 oranında artırılacağı, bulunan tutara ödeme süresinin bittiği tarihten itibaren borç ödeninceye dek her ay için ayrı ayrı hazine müsteşarlığınca açıklanan TL cinsinden iskontolu ihraç edilen devlet içi borçlanma senetlerinin aylık ortalama faizi bileşik bazda uygulanarak hesaplanan gecikme zammı ile birlikte gecikme zammına kanuni faiz uygulanarak hesaplama yapılacağı kararlaştırılmıştır. Davacı vekili dava dilekçesinde; 01/01/2008-01/02/2009 tarihleri arasındaki kira bedelleri yönünden 22.204,54TL gecikme cezası ile 11.904,02 TL gecikme zammı alacağı olmak üzere toplam 34.108,56 TL alacağın ve 01/01/2009 -12/01/2010 tarihleri arası dönem için ödenmeyen 314.948,27 TL kira alacağının, ait olduğu ayın 6.gününden itibaren işleyecek gecikme cezası ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Dava, su tüketimi nedeniyle dönemsel tahakkuk ettirilen ve ödenmeyen fatura bedellerinin tahsili amacıyla, abonelik sözleşmesinin tarafı olan müteveffanın mirasçılarına karşı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Davacı vekilinin, gecikme zammına ilişkin temyiz itirazları yönünden; Sözleşmelerde kararlaştırılan gecikme zammı, hukuki niteliği itibariyle bir borcun gününde ödenmemesi halinde alacaklının gecikme zammı süresince borçluya tanıdığı vade karşılığı belirli bir oranda borca yapılan ilave niteliğindedir. Gecikme zammı, gecikme faizi değildir. Gecikme zammında da bir para borcunun geç ödenmesi bahis konusudur. Gecikme faiz talebinde bulunabilmek için borçluyu temerrüde düşürmek gerektiği halde, gecikme zammında buna lüzum yoktur....
KARAR Davacı, su abonesi olan davalının tahakkuk ettirilen su borçlarını ödemediğini ileri sürerek, 77.475,49-TL alacağın, asıl alacağa 30.10.2008 tarihinden itibaren işleyecek gecikme cezası ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, belirtilen miktarda borcunun olmadığını, gecikme cezası yürütülemeyeceğini savunarak, davanın reddini dilemiştir....
Bu durumda mahkemece davacının düzenleyeceği faturaların hangi miktarları içereceği taraf defter ve kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulunca inceleme yapılarak denetime olanak sağlayacak şekilde rapor alınıp davacı alacağının tespiti ile uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek gerekirken mahkemece re'sen hesap yapılarak denetime elverişli olmayacak şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, davalının davaya verdiği cevabında malların geç tesliminden dolayı uygulanacak gecikme cezası yönünden takas- mahsup talebi bulunmadığı ve anılan gecikme cezası yönünden ayrıca dava açtığını da bildirdiği gözetilmeden yazılı şekilde gecikme cezasının mal bedelinden yapılan kesintiden mahsup edilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine 18.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ayrıca, her ay için bulunan tutarlara ödeme süresinin bittiği tarihten başlamak üzere borç ödeninceye kadar her ay için ayrı ayrı Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait Yeni Türk Lirası cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faizi bileşik bazda uygulanarak gecikme zammı hesaplanır. Ancak, ödemenin yapıldığı ay için gecikme zammı günlük hesaplanır. Bakanlar Kurulu, ilk üç ay için uygulanan gecikme cezası oranını iki katına kadar artırmaya veya bu oranı %1 oranına kadar indirmeye, yeniden kanunî oranına getirmeye ve uygulama tarihini belirlemeye yetkilidir. Dava ve icra takibi açılmış olsa bile, prim ve diğer Kurum alacaklarının ödenmemiş kısmı için gecikme cezası ve gecikme zammı tahsil edilir....
Mahkeme, hüküm altına aldığı gecikme cezası tutarını nasıl hesapladığını ve bu sonuca ne şekilde ulaştığını gerekçesinde açıklamış değildir. Hükmüne uyulan ve böylece davacı yararına usuli kazanılmış hak doğuran Dairemiz bozma ilâmında, sözleşmenin 8. ve sözleşme eki idari şartnamenin 10. maddesi uyarınca 03.12.1998-01.05.2001 arası dönem için teslim edilmeyen miktar üzerinden onbinde üç oranında gecikme cezası hesabı yapılması gereğine değinilmiştir. Gerçekten de gecikme cezası konusunu ayrıntılı olarak düzenleyen sözleşmenin 8. maddesinde, “her geçen gün için” teslim edilmeyen miktar bedelinin onbinde üçü oranında gecikme cezası ödenmesi öngörülmüş, herhangi bir faiz hesabı yapılması gereğinden söz edilmemiştir....