Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı ya da geçit yetersizliği denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.Geçit ihtiyacı olan kişi davasını öncelikle taşınmazların mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun taşınmaz malikine karşı ve daha sonra bundan en az zarar görecek olana yöneltmelidir. Mahkemece uygun geçit yeri saptanırken öncelikle taraf yararlarının gözetilmesi gerekir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....
Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 maddesi uyarınca ... siciline kaydı da gereklidir. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Somut olayda; dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgelere göre davacının mutlak geçit ihtiyacı içinde olduğu kuşkusuzdur. Ancak, davalıya ait taşınmazın kullanım şekli ve bütünlüğü gözetilip güneyden, uç kısımdan davalı 133 parsel sayılı taşınmaza en az zarar verecek şekilde geçit yeri tespit edilmelidir. Mahkemece Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri doğrultusunda araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 01.12.2009 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulü ile geçit hakkı tesisine ilişkin 19 parselin beyanlar hanesine konulan şerhin iptaline, 100 sayılı parsel üzerinden geçit hakkı tesisine dair verilen 18.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalı adına kayıtlı 19 sayılı parsel üzerindeki geçit hakkının iptali ile geçit hakkının hükmen asıl tesis edildiği, yine davalı adına kayıtlı 100 parsel sayılı taşınmaz üzerinden tesisi isteğine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....
Davalı ... vekili, davalıya ait taşınmazın geçit kurulması için gerekli şartları taşımadığını, davacı taşınmazı yararına geçit kurulabilecek daha uygun taşınmazlar bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, davacının 921 parsel sayılı taşınmazı lehine davalıya ait 924 parsel sayılı taşınmazda 25.11.2013 tarihli fen bilirkişilerin krokili raporunda A harfi ile gösterilen 176,36 m2'lik bölümde geçit hakkı kurulmasına diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazları ile davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- a) Dava geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir....
Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Somut olayda; lehine geçit hakkı istenen 368 parsel sayılı taşınmazın mutlak geçit ihtiyacı içinde olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafça üzerinden geçit istenen ve mahkemece de geçit hakkı kurulan dava konusu 388 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde intifa hakkının Milli Eğitim Bakanlığına ait olduğu, taşınmazın cinsinin ise kargir ilkokul ve lojmanı, uygulama bahçesi olarak ... Köyü Tüzel Kişiliği adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Taşınmazın niteliği nazara alındığında okula tahsis edilen yerden geçit kurulması doğru görülmemiştir....
Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı ya da geçit yetersizliği denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.Geçit ihtiyacı olan kişi davasını öncelikle taşınmazların mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun taşınmaz malikine karşı ve daha sonra bundan en az zarar görecek olana yöneltmelidir. Mahkemece uygun geçit yeri saptanırken öncelikle taraf yararlarının gözetilmesi gerekir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....
Medeni Kanununun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit ... kurulması istemine ilişkindir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın ... ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit ... verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu ... ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit ... verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. ......
Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir....
Davacı T1 her ne kadar 102 nolu parselden geçit hakkı talebinin olmadığını bu talebinden feragat ettiğini bildirmiş ise de yine kendisine ait olan 100 nolu parsel için geçit hakkı talep etmektedir. Rızai geçit hakkı tesisi yönünde süre verilmiş ise de geçit hakkının güzergahı ve devamlılığı yönünde tereddüt oluştuğundan bu yönde rızai geçit tesisi yapılamamış, davacının taşınmazından geçen güzergah esas alınmak sureti ile çözüm yoluna gidilmiştir....
Davacı parselinin genel yola bağlantısının bulunmadığı ve geçit ihtiyacı içinde bulunduğu açıktır. Davalılara ait 28 ada 102 parselin tapu kaydında bu parsel lehine, 98 ve 104 parseller aleyhine geçit hakkının bulunduğu yazılıdır. Taraf parselleri arasında paftaya göre ark bulunmaktadır. Mahkemece, yerinde yapılan keşif sonucu düzenlenen kroki, keşfi ve geçit yerinin bağlandığı yeri izlemeye ve görmeye elverişli değildir. Davalı 102 parsel yararına 98 ve 104 parsellerden kurulu bulunan geçit yeri gösterilmediği gibi, geçitin nereye bağlandığıda anlaşılamamaktadır. Arkın niteliği ve D.S.İ.ne ait olup olmadığı araştırılmamıştır....