Asliye Hukuk ve Ankara 8.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta anne baba adı düzeltilmesi istemine ilişkindir. Ankara 6.Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın soybağına ilişkin olduğu belirtilip, TMK nun 2. kitabında düzenlendiği bildirilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Ankara 8.Aile Mahkemesi ise, anneye karşı soybağının reddinin ileri sürülmesinin olanaksız olduğunu belirterek, anne ve baba adının düzeltilmesine ilişkin davanın nüfus kaydının düzeltilmesi niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur . Dava ile davacı, gerçek anne ve babası muris ...ile ... olduğu halde , nüfusta amcası ... ve eşi ... üzerine kayıt edildiğini bildirerek, nüfustaki ... ve... olan baba ve anne adının iptaliyle, anne ve baba adının ... ve ...olarak düzeltilmesini istemiştir....
nin nüfus kütüğünde ... olan anne adlarının ... olarak düzeltilmesi, yine 14.04.1996 doğumlu ...'nin ölü olduğunun tespiti, yine 18.03.2000 doğumlu ...'nin aslında ...'in mükerrer kaydı olduğunu bu nedenle bu kaydın iptal edilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Mahkemenin gerekçeli kararının hüküm fıkrasında; nüfus kütüğünde anne adının düzeltilmesine karar verilen ... ve kardeşi ...ile anneleri ... arasında soybağının kurulmamış olması ve ölü olduğunun tespitine karar verilen ...'...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 30.04.2014 tarihli önleme kararına istinaden yolcu otobüsünde yapılan aramada 1090 paket gümrük kaçağı sigara ele geçirilen olayda; kolluk tarafından düzenlenen nüfus cüzdanı sureti ve yakalama tutanaklarında sanığın adının Abdo soyadının Serhan, baba adının Ahmet, anne adının Fatma, doğum yerinin Halep/Suriye olarak belirtildiği ve sanığın Suriye tarafından verilmiş arap alfabesi ile yazılı kimlik fotokopisinin aslı gibidir onayı ile dosya kapsamında yer aldığı, yargılama aşamasında mahkemece uzman bilirkişiye mevcut kimliğin tercüme ettirildiği, bilirkişi tercümesinde kimlikteki ad Abdülhamit, soyad Serhan, baba Nizar, anne adı Nazmiye olarak belirtildiği değerlendirildiğinde; yakalama tutanağındaki kimlik bilgileri ile bilirkişi çevirisindeki bilgilerin farklı olduğu görülmekle birlikte; sanığın soruşturma sırasındaki ifadelerinde üzerine atılı suçu kabul ettiği ve...
Ancak, Dosya kapsamından sanığın yakalandığında üzerinde kimliğini ispat edecek herhangi bir belge bulunmadığı, kolluk tarafından tanzim edilen 13.08.2013 tarihli Nüfus Cüzdan Sureti başlıklı belgede, dosya kapsamından, sanığın isminin..., soy isminin..., baba adının ... anne adının..., doğum tarihinin 06/04/1965 olarak yazılı olmasına karşın yine Hatay İkinci Noterliği'nin 17704 yevmiye numaralı ve 07/10/2013 tarihli Pasoport Tercümesi başlıklı belgede ise sanığın isminin..., soy isminin SHUAIB, baba adının..., anne adının..., doğum tarihinin 05/06/1965 olarak belirtildiği anlaşılmakla, Gerekçeli karar ile sanık hakkında düzenlenen iddianamede ,sanığın isminin..., soy isminin..., baba adının ... anne adının..., doğum tarihinin 1965 olarak belirtilmesi karşısında , Türkiye Cumhuriyeti Devleti resmi makamlarından ve sanığın uyruğu olduğu ülke veya elçiliklerinden ya da uluslararası kuruluşlardan gerçek kimlik bilgileri araştırılmadan, varsa nüfus ve adli sicil kayıtları getirilmeden...
Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacı birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. Davada bu yanlış olgu ... testi ile kanıtlanmış ve davacının ... ile ... oğlu olduğu tespit edilmiştir....
, İmrahor mahallesindeki nüfus kaydındaki Baba adının Ahmet Ali, Anne adının Fatma, Doğum Yeri Husemoğlu, Doğum tarihinin 23/03/1926 olarak kayıtlarının düzeltilmesini talep ve dava etmiştir....
ın dava konusu 1931 ada 154 parsel numaralı taşınmazda “...” olan baba adının “...”, “...” olan anne adının “...” ve doğum tarihinin de 1323 olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu davalar, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan HUMK’nun 13 maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır. Tapuda kayıt düzeltilmesi davasını, tapu maliki ile mirasçıları açabilir....
, kayıt altına alınan yabancıların bilgilerinin derhal Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne bildirileceği, yabancıların kayıt bilgilerinin doğum, ölüm, evlilik, boşanma, gönüllü geri dönüş gibi hallerde güncelleneceği, adres kayıt sistemine kaydedilecekleri düzenlemeleri getirilmiş, 22. maddesinde ise; kayıt işlemleri tamamlananlara, valilikler tarafından geçici koruma kimlik belgesi düzenleneceği, geçici koruma kimlik belgesi verilenlere, 25/04/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu kapsamında yabancı kimlik numarası verileceği belirtilmiştir. 6458 sayılı Kanun'un 121. maddesine dayanılarak çıkartılan Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik 17 Mart 2016 tarih ve 29656 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir....
Mahkemece," Nüfus aile kayıt tablosu ve tüm dosya içeriğinden davacı T1 babası Abdullah TURSUN'un anne adının Hayriye olduğunun anlaşılmakta olduğu" gerekçesi ile davacının babası Abdullah TURSUN'un Sabriye olan anne adının Hayriye olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Ad üzerindeki hakkın kişiye sıkı sıkıya bağlı olduğu, bu nedenle bir kimsenin adının ölümünden sonra değiştirilmesine yasal olanak yoktur. Ancak 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri yasasının 36. Maddesine göre, hukuku etkilenen ilgililer nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltim ve tespit davası açmak hak ve yetkisine sahiptirler. İddianın ileri sürülüş biçimine göre, dava yanlış kaydın düzeltilmesi istemine ilişkindir....
TC kimlik numaralı İstanbul ili, Sultangazi ilçesi, 50. Yıl mahallesi, Cilt No: 27, Hane No: 513 Anne ismi Fatma, Baba ismi Cevdet olan davacı T1 nüfusta "Cevdet" olarak kayıtlı olan baba adının "Kâmil" olarak değiştirilmesine ve bu şekilde nüfusa tesciline, - TC kimlik numaralı Kâmil Hacıoğlu'nun nüfus kaydına ölü kaydı düşülmesi talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK m. 114/I-h ve 115'e göre usulden reddine, - TC kimlik numaralı İstanbul ili, Sultangazi ilçesi, 50. Yıl mahallesi, Cilt No: 27, Hane No: 513 Anne ismi Fatma, Baba ismi Cevdet olan davacı T1 ile TC kimlik numaralı Kâmil Hacıoğlu arasında baba çocuk bağının kurulmasına" şeklinde karar verilmiştir....