Ancak, Mahkemece dava konusu edilen taşınmazların satışına karar verilirken satış bedelinin taraflara mirasçılık belgesindeki payları oranında paylaştırılmasına karar vermekle yetinilmesi gerekirken, infaza müdahale eder şekilde “borçlu...’e isabet eden ¼ paydan borca yeter miktarının davacı ...’ya satış bedelinden ödenmesine” karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasında yarar görülmediğinden hükmün 3. fıkrasının kaldırılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK 438.maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve peşin alınan 21.15.-TL harcın temyiz edene iadesine, 11.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyada mevcut nüfus kayıt örneklerinden, davacıların evlenmekle koca hanelerine nakledilmesi nedeniyle bu nüfus kayıtlarının kapatıldığı anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 14. maddesinde; "Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir." hükmü yer almaktadır. Mahkemece davacıların evlenmeleri nedeniyle kızlık nüfus kayıtlarının kapalı olduğundan, nüfus kayıtları üzerinde herhangi bir işlem yapılamayacağı gözetilmeksizin kızlık soyadlarının düzeltilmesine ilişkin davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Somut olaya gelince; 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununa 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 8. maddesi ile yapılan ve 15.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle eklenen geçici 5. maddesinde, bu maddenin yayımı tarihinde " Mirasçılar arasında henüz paylaşımı yapılmamış tarımsal arazilerin devir işlemleri, bu maddeyi ihdas eden Kanundan önceki kanun hükümlerine göre tamamlanır. Bu maddenin yayımı tarihinden önce tarımsal arazilerin paylaşımına ilişkin olarak açılmış ve hâlen devam etmekte olan davalarda, bu maddeyi ihdas eden Kanundan önceki kanun hükümleri uygulanır." şeklinde düzenlemeyi içermektedir....
Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinden, davacının babası hanesinde kayıtlı iken 01.03.1953 tarihinde evlenerek bu haneden ayrılması üzerine nüfus kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 14. maddesinde; Nüfus kaydının kapatılması, ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesi olarak tanımlandıktan sonra, kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında tekrar açılacağı, kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olayların kişinin kaydına işleneceği hükme bağlanmıştır. Yasada yer alan bu hüküm, ilgilinin açık kaydında zaman içerisinde yapılmış olan değişikliklerin kapalı kaydın açılmasından sonra bu kayda işlenmesi ile ilgilidir....
Davalı ... kredi sözleşmesini imzalamadığını,banka müdürü ile işbirliği yapan kişilerin bazı şirketleri kullanmak ve bu şirketlerde çalışanların kemlik bilgilerini kullanarak kredi çektiklerini savunarak davanın reddini dilemiştir. Diğer davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalılar yargılamaya katılmamış dilekçe de sunmamıştır. Mahkemece, banka çalışanlarının dolandırıcılık suçunu işlediklerinin ... 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kesinleşmiş kararı ile sabit olduğu ve dava konusu kredinin ödendiğine dair banka tarafından belge düzenlendiği için davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Somut olayda; davacı banka ile davalılar arasında düzenlenen kredili mevduat hesabı sözleşmesine dayalı olarak davacı bankanın davalılardan alacaklı olduğu ileri sürülerek asıl alacak, işlemiş faiz ve ferileri ile birlikte 45.264,06 TL alacağın davalılardan müteselsilen tahsili istenmektedir....
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına davalı adına tescilli faydalı model belgesindeki koruma kapsamının istemler ile sınırlı bulunmasına ve mahkemce yapılan inceleme sonucunda da dava konusu faydalı model belgesindeki istemlerin yenilik unsuruna sahip olmadığı hususunun belirlenmiş bulunmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 02.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesinde ise, Kamu kurum ve kuruluşları ve belediyeler ile gerçek ve tüzel kişilerin, Koruma Yüksek Kurulu ve koruma bölge kurullarının kararlarına uymak zorunda olduğu ve Koruma Yüksek Kurulunun ilke kararlarının Resmî Gazetede yayımlanacağı hükmüne yer verilmiştir. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun Sit Alanları Dışındaki Üzerinde Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı Bulunan Parsellerin Koruma Alanına ilişkin … günlü …sayılı ilke kararıyla ise, "Koruma alanı belirlenmemiş sit alanı dışındaki tescilli parsellerde, bu parsele komşu olan veya aralarından yol geçse dahi bu parsele cephe veren parsellerin koruma alanı olarak kabul edilmesine, bu alanlarda gelecekte yapılacak uygulamalarda aksaklıklara neden olunmaması için Koruma Kurulundan karar alınmadan herhangi bir uygulama" yapılamayacağına karar verilmiştir....
Ancak, davacı ... kayıtlarında isminin yanısıra cinsiyetine ilişkin hatalı yazımında düzeltilmesini istediği ve doğru sicil tutulması prensibi gereği sicil kayıtlarında... olarak yazılı kaydın.... olarak düzeltilmesi gerektiği halde, bu hususun kabul kapsamına alınmamış olması doğru değildir. Ne var ki; anılan bu husus yeniden yargılamayı gerekli kılmadığından hükmün 1. maddesindeki; “ Davanın kabulüne, dava konusu ... Mahallesi, 1634 ada 141, 151 ve 159 parsel ile 1653 ada 30 parsel hissedarlarından ...'...
SAVUNMA: T36 cevabi yazısında özetle; İptal edilmesi ve üzerinde düzeltme yapılması istenilen her iki kaydın kapalı kayıt olduğunun Nüfus kaydının kapatılmasının, ölüm, gaiplik,Türk vatantaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılmaz hale getirilmesi olduğunu, kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir bebep ortaya çıktığında kaydın yeniden açıldığını, kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olayların kişinin kaydına işlediğini, üzerinde işlem yapılması istenilen kayıtların kapalı kayıtlar olması nedeni ile davanın reddedilmesi gerektiğinin mütala edildiği görülmütür....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 16.07.2009 gün ve 2006/230 - 2009/271 sayılı hükmü düzelterek onayan Dairemizin 13.05.2011 gün ve 2010/1400 - 2011/2889 sayılı ilamı aleyhinde davalı ... vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Yargıtay ilâmında belirtilen gerektirici nedenler karşısında ve özellikle, davacı yüklenici şirketin temsilcisinin ... olduğunun anlaşılmasına, beyanı alınan ... feragat belgesindeki imzanın kendisine ait olmadığını bildirmesine, davalı ...'...