Elbirliği mülkiyeti halindeki taşınmazların ortaklığının giderilmesi davasında satış bedelinin taraflara mirasçılık belgesindeki paylara göre dağıtılması gerekirken satış bedelinin dağıtımı konusunda hüküm kurulmamış olması doğru değil ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasına gerek görülmediğinden hüküm fıkrasının 1. bendinin sonuna "satış bedelinin mirasçılık belgesindeki payları oranında taraflara dağıtılmasına” ibaresi eklenmek suretiyle hükmün HUMK.nun 438.maddesi uyarınca düzeltilerek ONANMASINA ve taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın %09.9 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 15.60.-TL’nın mahsubu ile bakiyesinin temyiz edenden alınmasına, 22.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasında görülen davada ... 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/11/2013 tarih ve 2012/180-2013/223 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı adına tescilli 2009/02659 sayılı endüstriyel tasarımın yenilik kriterinden yoksun olduğunu, 556 sayılı KHK.nın 5 ila 10. maddelerinde belirtilen koruma şartlarına sahip olmadığını ileri sürerek, bu tasarım tescil belgesindeki 2 no lu tasarımın yenilik unsurundan yoksun olması nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmesini ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkiline ait tasarımın koruma koşullarını taşıdığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda uyuşmazlık konusu faydalı model belgesinin koruma altına aldığı istemlerin yenilik unsuruna sahip olmadığı görüşü açıklanmıştır. 551 sayılı KHK 156. maddesi uyarınca, "faydalı model belgesi başvurusu tarihinden önce Türkiye' de yapılmış olan patent veya faydalı model belgesi başvuruları, faydalı model belgesi başvurusu tarihinden sonra yayınlanmış olsalar dahi, başvuru konusu buluşun yeniliğini ortadan kaldırır. Yenilik unsuru mutlak yenilik ilkesi kapsamında dünyada yenilik kriteri olarak benimsenmiş bulunmaktadır. Faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü davasında dava konusu faydalı modelin yenilik unsuruna sahip olup olmadığının, dünya çapında açıklanmış bilgi, yayınlar ve dokümanlar dikkate alınarak ve faydalı model belgesindeki istemler ile karşılaştırılması yapılmak suretiyle belirlenmesi gerekir....
İlçesi,.... sayfa 74'deki nüfus kütüğünün sayfasının onaylı örneğinin istenmesi, temin edilememesi halinde sebebi ile baba olduğu iddia edilen.... 1978-1983 yılları arasında Bakanlar Kurulu Kararı sonucu yersel yazım sonucu oluşan mevcut nüfus kütüğünün irtibatının olup olmadığı araştırıldıktan sonra yeterli kanaat oluşmaz ise iddia ile ilgili ... testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine, tanık anlatımları ve tarafların beyanları ile yetinilip eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi, 2-Kabule göre de; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14. maddesinde; “(1) Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. (2) Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden...
Somut olayda salt tarafların ve tanıkların beyanları ile yetinilmeyip davacıların murisi Penpe'nin, Halil kızı olduğu iddiası ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine, tanık anlatımları ve tarafların beyanları ile yetinilip eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi, 2.Kabule göre de; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14. maddesinde; “(1) Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. (2) Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir.” hükmü düzenlenmiştir....
nin 1955 olan doğum yılının 1954 olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinden doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen ...’nin 21.03.2007 tarihinde ölümü ile nüfus kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 14. maddesinde; “Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R- Dava, nüfusta mükerrer kaydın iptali ile nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası olabilmesi için öncelikle soy bağındaki karışklığın giderilmesi gerektiği, soybağına ilişkin olan davanın ise Aile Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, davanın nesebin reddi davası olmadığı, mükerrer kaydın iptali niteliğinde nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda... C.Başsavcılığı davaname ile ...'ın ...'la olan gayri resmi birdelikliğinden ...'ın dünyaya geldiği halde, resmi eşi...nin nüfusuna kaydettirdiği gibi, ayrıca ...'un, ...'ı (...'ı) ...'...
Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinden, davacının 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 20. maddesi uyarınca Bakanlar Kurulunun 23.11.1998 ... ve 98/12106 sayılı kararı ile Türk vatandaşlığından çıkmasına izin verilmesi üzerine Türk vatandaşlığını kaybettiği ve bu sebeple nüfus kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 14. maddesinde; "Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir." hükmü yer almaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar Dairemizin 5.7.2012 gün ve 8265-10133 sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmesi üzerine bu karardaki maddi hatanın düzeltilmesi davalılardan ... tarafından istenilmiştir. Dava, yirmiiki adet taşınmazda ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, satış kararı verilmiş, hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 5.7.2012 günlü ilamında yazılı gerekçe ile mahalli mahkemenin hükmü, "satış bedelinden alınması gerekli harcın %0 9,9 oranında olması gerektiğinden ve davaya konu 75 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak satış bedelinin, 7/54 payının Bekir Öztürk'ün mirasçılık belgesindeki paylarına göre mirasçılarına, 7/54 payının ...'ün mirasçılık belgesindeki paylarına göre mirasçılarına, 40/54 payın ise davalı ......
Bu durum, satışı vaat edilen taşınmazın tapusunda temliki tasarrufu engelleyen bir kaydın bulunması veya 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi hükmüne aykırı şekilde taşınmaz satışı vaat edilmesi ya da vaade konu taşınmazın bir başka mahkemede mülkiyet uyuşmazlığına konu olması halinde de geçerlidir. 5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki ... arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 sayılı Kanunun 8....