WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapı Sanayi ve Ticaret A.Ş'ye ödendiği geri kalan 83 villanın satış bedelinin ödenmemesi nedeniyle davalı ..... Gayrimenkul Geliştirme A.Ş. tarafından sözleşme 25/02/2019 tarih ve ... yevmiye numarası ile satış vaadi sözleşmesi ve ek sözleşmenin fesih yoluna gidilmiştir. Davalılar ..... Gayrimenkul Geliştirme A.Ş. ve ..... Yapı Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında Kadıköy .... Noterliğinin 19/06/2014 ve .... yevmiye numaranın satış vaadi sözleşmesi ile sözleşmede değişiklikler yapılmıştır.. Ana sözleşmede kullanılan başlık ''Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi'' başlığıdır. Ancak, bir sözleşmenin hukuki niteliği belirlenirken sadece başlığa değil, tarafların o sözleşmeyle ulaşmak istedikleri amaca ve iradelerine bakmak gerekir. TBK 19. madde hükmü uyarınca sözleşmenin yorumlanması ve tipinin belirlenmesinde yalnızca kullanılan sözcüklerin değil ulaşmak istedikleri amaç ve ortaya koymak istedikleri iradelerinin esas alınması gerektiği düzenlenmiştir....

    Davanın dayanağı 03.06.2009 ve 20.07.2009 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri yasada öngörülen koşulları taşıması nedeniyle geçerlidir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak veren sözleşmelerdendir. Satış vaadine konu taşınmaz, yine bir satış vaadi sözleşmesi ile bir başka kişiye devredilebilir. Tapu maliki 03.06.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu taşınmazın davalı ...'e satışını vaat etmiştir. ... de bu sözleşmeden doğan kişisel hakkını yine 20.07.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davacıya devretmiştir. Bu devir geçerli olup, kişisel hakkı temellük eden davacı bu hakkına dayanarak, tapu maliki satıcıdan (davalı ...) dava konusu taşınmazın ferağını isteyebilir. Davalılar arasında düzenlenmiş olan 03.06.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesinin 25.12.2009 tarihinde feshedildiği savunulmuşsa da, kişisel hakkını devreden davalı ...'in sözleşmeyi feshi geçersizdir ve hukuki bir sonuç doğurmaz....

      Noterliği'nin 19/08/2002 tarih ve 07800 yevmiye numaralı evrakı ile Zennup Birelli'ye vekaletname verdiğini, bu vekaletnameye istinaden de Zennup Birelli'nin gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde vekil sıfatıyla T3'ın murisinden intikal edecek taşınmazlardaki hisselerini satmayı vaadettiğini, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı tarihten 2016 yılına kadar satışı vaad edilen taşınmazların intikal işlemlerinin yapılmadığını, satış vaadi sözleşmesinin ifası için mirasçıların paylarının belirlenemediğini ve tarafların tapuda devir işlemlerini yapamadıklarını, gayrimenkul satış vaadinde bulunanların intikal işlemlerinin ve hisse oranlarının Gaziantep Kadastro Mahkemesi'nin 2013/61 Esas- 2015/125 K, 2013/63 E- 2015/127 sayılı kararları uyarınca 2016 yılında yapıldığını, murisinden kalan taşınmazların intikal işlemleri yapılmadan önce ve sonrasında davalı ile tapuda devir işlemlerinin yapılması hususunda görüşüldüğünü ancak davalının gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle satılan taşınmazlardaki...

      Sulh Hukuk Hakimliğince verilen 01.12.2010 gün ve 797-1214 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık gayrimenkul satışı nedeniyle verilen kaporanın iadesi istemine ilişkin olduğundan ve Sulh Hukuk Mahkemesince karara bağlandığından kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 3.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava; adi yazılı gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince ödenen kaporanın, sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda davalıdan istirdatı istemine ilişkindir. Takibe ve davaya konu taraflar arasında düzenlenen adi satış sözleşmesinin varlığı ve bu sözleşmeye bağlı olarak davacının davalıya 8.000 TL kapora verdiği ihtilafsızdır. Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme, resmi biçimde yapılmadığı sürece geçersizdir. (TMK'nın 706, BK'nın 213, Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60.maddesi) Bu nedenle taraflarına hak ve borç doğurmaz. Taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler. Ancak, sebepsiz zenginleşmeden doğan bir alacağa faiz yürütülebilmesi için borçlunun bir ihtar ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi zorunludur. (818 sayılı BK 101/1, 6098 sayılı TBK 117/1) Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur....

          Elbirliği mülkiyetinde iştirakçi malikler arasan satış vaadi sözleşmesi geçerlidir. (Bknz. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 20105/4963 Esas, 2005/8516 Karar sayılı ilamı) Somut olaya gelince, davanın açıldığı tarihte davacı vaad alacaklısı vaad borçluları davalıların satış vaadi sözleşmesi yaptıkları tarihte ve yargılama sırasında davacı iştirakçi malik değildir. Ancak yargılama devam ederken 02/06/2020 tarihinde dava konusu taşınmazlarda 1/3 Elb. Hissesi ile malik konumuna gelmiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere satış vaadine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkin davalarda elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa, iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payı, alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır....

          K A R Ş I OY Dava, satış vaadi sözleşmesi gereğince tapu iptali tescil ve tapu kaydındaki şerhin terkini, birleştirilen davada ise dava konusu taşınmazlar üzerine konulan haciz şerhlerinin kaldırılması istemlerine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen 19.04.2002 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu taşınmazların davacıya satışı vaat edilmiş, satış vaadi sözleşmesi de 18.01.2005 tarihinde tapuya şerh edilmiştir. Birleştirilen dosyada davacı vekili dava konusu taşınmazlardaki davalı ...' ın hisseleri üzerine davalılar lehine konulmuş olan hacizlerin müvekkili lehine yapılmış bulunan satış vaadi sözleşmesinden ve ihtiyati tedbir kararından sonra tapuya işlendiğini hacizlerin müvekkilini bağlamayacağını, dava konusu taşınmazların söz konusu hacizlerden arındırılmış olarak müvekkili lehine tescilini istemiştir....

            Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, her ne kadar taraflar arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığından geçerli değil ise de, uyuşmazlığın taşınmazın ayni ile ilgili olmayıp zamanında teslim edilmemesi nedeni ile kira kaybına ilişkin olduğu, tapuların davacıya devredildiği dikkate alındığında satış vaadi sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığı ve bu nedenle geçersiz olduğunu ileri sürmenin iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığı, sözleşmedeki tahkim şartının geçerli olduğu gerekçeleri ile HMK'nın 413. maddesi gereğince davalının tahkim ilk itirazının kabulü ile davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanmaktadır....

              Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmesi suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Somut olayda; dava konusu taşınmaz 02.05.1987 tarihinde vefat eden tarafların kök murisi ... adına kayıtlıdır. Davaya dayanak satış vaadi sözleşmesi ile de davalıların murisi ... (satış vaadi borçlusu), davacının murisi ...’a (satış vaadi alacaklısına) dava konusu 6 no'lu bağımsız bölümde miras hak ve hisselerinin tamamını 300.000.000 TL’ye satmıştır. Kartal 2. Sulh Hukuk mahkemesinin 2003/564 E. 538 K. sayılı veraset ilamı göre davalıların ...’ın mirasçıları oldukları görülmektedir. İstanbul 2. Sulh Hukuk mahkemesinin 2009/1387 E. 1225 K. sayılı kök muris ...a ait veraset ilamına göre de elbirliği ortaklardan davalıların toplam 1/3 oranında ve davacının da 1/3 oranında miras payları olduğu sabittir....

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davalının noterde düzenlenen düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu taşınmaz üzerine yüklenici tarafından yapılacak inşaatın C blok 5....

                UYAP Entegrasyonu