WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2011/3744 esas sayılı dosyasına vaki davalılar itirazının iptaline ve takibin devamına,icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, verilen kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine, hüküm, Dairemizin 18.05.2015 tarih, 2014/33118 Esas, 2015/15845 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmış, davalı bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalının sair karar düzeltme itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı şirket, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince davalıya 1.000.000 (bir milyon) Euro aynı gün ödediğini, ancak taşınmazdaki iştirak halinde mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesi için açılan davanın davalılar tarafından imzalanan 18/04/2003 tarihli sözleşme nedeniyle reddedildiğinden ödediği bedelin iadesi için başlatılan ilamsız takibe de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini istemiştir....

    Davacı,gayrimenkul satış vaadi nedeniyle ödediği bedelin iadesi için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır.Davalı,duruşmalara katılmadığı gibi, cevapta vermemiş, mahkemece, ödeme emrinin tebliğ edilmediğinden bahisle geçerli bir itiraz bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.İcra Müdürlüğünce davalı borçluya çıkartılan ödeme emri bila tebliğ iade edilmiş ise de davalı borçlu icra takibini haricen öğrendiğini belirtmek suretiyle icra takibine itiraz etmiş, itiraz üzerine icra müdürlüğünce takip durmuştur. Davacı, takibin durması uzerine süresinde itirazın iptali davası açmıştır.Öyle olunca artık geçerli bir itirazın varlığının kabulü gerekir. Mahkemece, işin esasına girilerek 2011/7420-14497 sonucuna göre karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir....

      Satış vaadi sözleşmeleri, kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden almakta ve Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla, geçerliliği resmî şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilecektir. Bir başka deyişle, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, genel hükümler çerçevesinde, vaat alacaklısına, vaat borçlusunu tescile zorlama yetkisi kazandırmakta olup, başkasına ait taşınmazlar da gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinin konusu olabilmektedir....

        Noterliği 19/12/2011 tarih 41818 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi yapıldığı gün olan 20/12/2011 tarihinde 20531 yevmiye ile tapu siciline şerh edildiğini, şufa hakkı kullanarak şufa davası açan davalılar bu haklarını satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh edildikten sonra kullandıklarını, tapudaki hisse devir tarihleri ve mahkemece verilen önalım kararlarının tarihi taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh verildiği 20/12/2011 tarihinden sonraya denk geldiğini, Tapu Kanunu gereğince taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edilmesi nedeniyle davacı T1'ın sözleşmeyle kazandığı şahsi hakkını taşınmazı sonradan malik olanlara karşı ileri sürülme olanağı olduğunu, her ne kadar asli müdahiller T6, T7 ve T8 ön alım hakkını kullanarak taşınmaz satış vaadi sözleşmesine konu hisseyi adlarına tescil ettirmiş iseler de devraldıkları hisseler üzerinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile ilgili tapudaki şerh nedeniyle davacı T1'a karşı sorumlulukları bulunduğunu, Tapu kaydında Satış...

        İcra Müdürlüğü'nün 2015/20264 esas sayılı dosyası, 19/11/2012 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında 19/11/2012 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi bulunduğu, gayrımenkul satışını vaad eden T1 bizzat, taşınmazları satmayı vaad eden T5'ın yerine ise (T5 vekili Mustafa Kestaneci vekili, Mehmet Dikici adına vekaleten Fehmi Özparıltı'nın) sözleşmeyi imzaladığı, davacının davalı aleyhine 19/11/2012 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanarak ilamsız icra takibi başlattığı,19/11/2012 tarihli gayrımenkul satış vaadi sözleşmesinde davalının " (Kuşadası 1....

        Gayrimenkul Değerleme Uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, düzenlenen 22/02/2022 tarihli raporda; davalı ... Gayrimenkul Danışmanlığı ve Turizm Ltd. Şti.'nin davacıdan almış olduğu aracılık komisyonunu iade etmesi gerektiği kanaati oluştuğu, davacı (satıcı) ... A.Ş. ile nihai alıcı arasındaki Satış Vaadi Sözleşmesinin Fesih edilmesinin sorumlusunun münhasıran davacı olduğunun ispat edilemediği, davalı ile davacı arasında yapılan aracılık sözleşmesinde açık olarak yazdığı gibi; davalı(satıcı) dan kaynaklanmayan Satış Vaadi Sözleşmesinin Feshi durumunda; davalı(aracı) ... Gayrimenkul Danışmanlığı ve Turizm Ltd....

          MAHKEME KARARI Mahkemece, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde, taşınmazın sözleşme tanzim tarihine kadar olan bilumum vergi, harç ve rüsumları ile kanuni mükellefiyetlerinin satıcıya, anılan tarihten sonrakilerin alıcıya ait olacağının kararlaştırıldığı, bu hükmün tarafları bağladığı, dava konusu taşınmazın sözleşmenin akdedildiği tarih öncesi döneme ait bankaya 13.966,70 TL ödenmemiş borcu bulunduğu, sözleşme gereğince bu borçtan davalının sorumlu olduğu, Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddesinin 5 inci fıkrası uyarınca gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh verilmesinin zorunlu olduğu, satış vaadi sözleşmesi akdedilmeden şerh konulması söz konusu olamayacağı, sözleşme tanzim tarihinden sonra yapılmış olan bu masrafa davacının katlanması gerektiği, öte yandan davacı kira gelirinden mahrum kaldığını iddia etmiş ise de satış vaadi sözleşmesinin düzenlenmesinden sonra zilyetliğin kendisine geçtiği, taşınmazda kendisinin oturmaya başladığı, kiraya vermesi için tapunun kendisine devredilmesi...

            Kat 195 nolu konut niteliğindeki 150,51 brüt m2 alanlı bağımsız bölümün 677.292,00 TL ( kdvli 684.067,00 TL) bedelle satılmasını konu alan adi yazılı şekilde düzenlenmiş " gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi" imzalandığını, 31.03.2018 tarihine kadar toplamda 140.000,00 TL eksiksiz bir şekilde ödendiğini, böylece davacı T1'in, sözleşme bedeli olan 677.295,00 TL'nin 416.000,00 TL'si gerek ön sözleşme gerekse de gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine uygun bir şekilde ödediğini, bağımsız bölümün 30 eylül 2019 tarihinde anahtar teslim şekilde teslim edileceğinin hüküm altına alındığını, ancak 2018 yılında henüz temelinin bile atılmadığını, davalı yanların sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getiremediğini, temerrüde düştüklerini belirterek davacı ile davalılardan T3....

            Davaya dayanak gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinde özetle; ... 3. Noterliğinin 31.10.1986 tarih ve 31017 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde, davalı ... ile kendi adına asaleten ve ... adına vekaleten ...’in “…murisleri ... oğlu, ...’in vefatı ile kendilerine intikal edecek olan ..., Merkez, ... köyünde 326, 496, 497 parsel numaralı taşınmazlardaki hisselerini…” ; ... 1. Noterliğinin 29.02.1988 tarih ve 14832 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde, ... adına vekaleten ...’in “...müvekkilinin murisi ... oğlu, ...’in vefatı ile diğer vereseler yanında müvekkiline de intikali lazım gelen ..., Merkez, ... (...) köyündeki 329, 330, 331 parsel numaralı taşınmazlardaki hak ve hisselerinin tamamını…” ; ... 3....

              Mahkemece, taraflar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşmenin taraflara bir taşınmazın satışını talep etme hakkı tanıyan bir sözleşme olduğu, Noterlik Kanunu'nun 60/3 ve 89. maddelerine göre taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin geçerli olması için noterde düzenlenmesinin gerektiği, dava konusu sözleşmenin ise adi yazılı şekilde düzenlendiği, talep konusu cezai şartın dayanağının geçersiz sözleşme olması nedeniyle davacının davalıdan cezai şart talep etme hakkının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 13/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu