ödediğini, satış bedelinden geriye kalan 259.700TL için de diğer davalı bankadan bu projeye özel bağlı kredi kullandığını ileri sürerek; gayrimenkul satım vaadi sözleşmesinin ve bunun finansmanı için imzalanan kredi sözleşmesinin temerrüt nedeni ile iptalini, bakiye kredi tutarı olan 176.596TL nedeniyle davalı bankaya borçlu olmadığının tespitini, davalılara ödediği toplam 194.404TL’nin ödeme tarihinden dava tarihine kadar işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; 07/02/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile alacak talebini toplamda 292.744,92TL'ye artırmıştır....
Tüketici Mahkemesi 10.12.2019 tarih, 2018/536 Esas, 2019/479 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davacının davasının kabulü ile; davacı ile davalı yüklenici arasında imzalanan 18.10.2016 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalı banka arasında yapılan 14.10.2016 tarihli Konut Finansmanı Sözleşmesinin iptaline, sözleşme nedeniyle davacının davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, davacı ve davalılardan Selimoğlu Yapı İnşaat Tic. AŞ arasında yapılan 18/10/2016 tarihli satış sözleşmesinin iptali ile, davacı tarafından yapılan toplam ödeme miktarı 233.453,28 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ( davalı bankanın sorumluluğunun kullandırdığı kredi tutarı ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
İhtiyati tedbirin dava sonunda verilecek kararın infazı ve tarafların menfaatlerini göz önüne alınarak değerlendirilmesi gerekir. Dosyada mevcut gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, kredi sözleşmesi, tapu kayıt belgeleri, ödeme belgeleri değerlendirildiğinde, HMK'nun 389 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati tedbir koşulları oluştuğundan, davacının ihtiyati tedbir talebinin de kabulü gerekir. Bu değerlendirmeler ve yasal düzenlemeler kapsamında, davacının istinaf talebinin kabulü ile HMK m. 353/1- b-2 uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin kabulü ile; Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi kapsamında ibraz edilen ödeme belgeleri ve senetlere göre davacını ihtiyati haciz talebinin kabulüne, İİK m. 257 uyarınca, 120.691,34 TL alacağı karşılayacak şekilde davalı T5 menkul, gayrimenkul ve 3....
Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 22/11/2019 tarih, 2018/512 Esas - 2019/536 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Gayrimenkul Satış Vaadi sözleşmesinin feshi ve ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ve davalı banka vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dosya kapsamı delillere göre; davacı ile davalılardan Yeşil Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. arasında imzalanan 01/05/2016 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi uyarınca, Sakarya ili, Arifiye ilçesi, Arifbey mahallesi. 258 ada, 1 parsel ve 262 ada, 1 parselde yapımına başlanan Innovia Arifiye isimli projede B blok 2....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Gayrimenkul Satış Vadi Sözleşmesinin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * gayrimenkul satış sözleşmesinin iptali istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay * 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 13. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.13.06.2008...
benzer davalarda Ekim 2017 olarak revize ettiği, bu nedenle dava tarihi itibariyle 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolmadığı anlaşıldığından davacı ile davalı ONS arasında yapılan gayrimenkul satış sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedildiğinin tespiti ile 206.406,00 TL'nin avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen (davalı bankanın kredi limiti ile sınırlı olmak üzere) tahsiline, davacı kirada oturduğunu, davalının taşınmazı teslim etmemesi nedeniyle kira ödemek zorunda kaldığını belirterek menfi zararını talep ettiği, bu zararını da kira belgelerini sunarak ispatladığı ve bilirkişi raporuna göre de, ödenen kira bedelinin piyasa rayiçlerine uygun olduğu anlaşılmakla bu talebin kabulüne, taşınmazın davacı adına tapuda tescil edildiği ve sözleşme feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle, davacı ile davalı ONS arasında yapılan gayrimenkul satış sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedildiğinin tespiti ile 206.406 TL ile 17.060 TL'nin avans faizi ile birlikte...
Dava konusu uyuşmazlıkla ilgili davacı ve davalı arasında yapılmış, 6098 sayılı TBK'nın 2.kısmında 207- 281.maddeleri arasında düzenlenen menkul ve gayrimenkul satış sözleşmesi ile diğer satış sözleşmesinin söz konusu olmadığı, 282- 284.maddeleri arasında düzenlenen mal değişim sözleşmesi bulunmadığı, 285- 298.maddeleri arasında düzenlenen bağışlama sözleşmesi bulunmadığı, 379- 392.maddeleri arasında düzenlenen ödünç sözleşmesi bulunmadığı, 393- 447.maddeleri arasında düzenlenen hizmet alım sözleşmesinin bulunmadığı, 448- 460.maddeleri arasında düzenlenen pazarlamacılık sözleşmesi bulunmadığı, 461- 469.maddeleri arasında düzenlenen evde hizmet sözleşmesi bulunmadığı, 502- 514.maddeleri arasında düzenlenen vekalet sözleşmesinin bulunmadığı, 526- 531.maddeleri arasında düzenlenen vekaletsiz iş görmenin söz konusu olmadığı, 555- 560.maddeleri arasında düzenlenen bir havale ilişkisinin bulunmadığı, 581- 603.maddeleri arasında düzenlenen kefalet sözleşmesi bulunmadığı, 607- 619.maddeleri...
İlk derece mahkemesince; davalı şirket ile imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve bu sözleşmeye bağlı olarak davalı banka ile imzalanan ön ödemeli konut finansmanı sistemi kredi sözleşmesinin iptaline, davacının sözleşme kapsamında davalı şirkete ve davalı bankaya ödediği bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanan 129.813TL olarak davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; karara karşı, davalılardan banka vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesince, davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesi hükmüne göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır....
bankanın sorumluluğuna karar verilse bile kredi ödemelerinin henüz sona ermediği dikkate alındığında, bankanın ancak dava tarihi itibariyle gri ödenmiş kredi miktarı ile sorumlu tutulabileceği, bankanın kredi sözleşmelerinin feshi ve kalan kredi taksitlerinin ödenmemesi halinde davacılar lehine olacak şekilde zarara uğrayacağı, somut olayda ne diğer davalı tarafından bankaya yapılmış davacıların cayma hakkını kullandığına dair bildirim, ne de geri ödenen bir satış bedeli mevcut olduğundan bankanın iade yükümlülüğünün bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesi istenmiştir....
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "açılan davanın ıslah dilekçeside nazara alınarak kabulü ile, a) Davalı Yeşil Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. İle davacı arasında Sakarya 6. Noterliğinin 17/12/2016 tarih ve 18753 yevmiye nolu Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin ve davalı T7 A.Ş. İle imzalanan Ön Ödemeli Konut Finansmanı Sistemi Kredi Sözleşmesinin iptaline, b) Davacı tarafından davalı T7 A.Ş. 'den kullanılan ön ödemenin konut finansmanı sistemi kredi sözleşmesi nedeniyle kredi sebebiyle davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, c) Davacının sözleşme kapsamında davalı Yeşil Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.'...