Mahkemece, taraflar arasında yapılan adi yazılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin şekil eksikliği nedeniyle geçersiz olduğu, bu nedenle tarafların sözleşme hükümlerine dayanamayacağı, uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacakların aranacak borç niteliğinde olduğunu ve bu tür alacakların tahsili için açılacak davaların genel yetki kuralı gereği davalının ikametgahı (davalı şirketin tescil adresi) mahkemesinde açılması gerektiği, buna göre davaya bakmaya ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış geçerli, ayakta bulunan bir icra takibinin varlığı şarttır. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesinin usulen imkanı yoktur....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen paranın tahsili isteğine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince; dava konusu sözleşmenin Kat Mülkiyeti Kanununa tabi hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olduğu ve Tüketici Kanununda düzenlenmediği bu nedenle genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, taraflar arasında akdedilen 30/08/2017 tarih, AD01- 11049 numaralı Yalova Thermal Palace hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmaza ilişkin tapunun, dava tarihinden önce davacı adına tescil edildiği görülmüştür. Mahkemece, söz konusu devre mülk sözleşmesinin feshinin koşullarının anlaşılması halinde, davacı üzerinde yer alan tapunun sözleşmenin feshinin doğal sonucu olarak davalıya iadesi gerekeceğinden tapusu iade edilecek taşınmazın Yalova İlinde yer aldığı da gözetilmesi gerekir....
Dava, devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali, sözleşmenin iptali ve bedel iadesine ilişkindir. Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplanmış, dava konusu satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığı için geçerli kabul edilemeyeceği, tapu devrinin verilmesinin de satış sözleşmesine geçerlilik kazandıramayacağı, davalının sözleşme kapsamında üzerine düşen edimlerini yerine getirmediği, davacının tatil hakkını kullanmadığı gerekçeleriyle taraflar arası imzalanmış olan sözleşmelerin iptaline, davacıya tapu devrinin dava dışı şirket tarafından yapılmış olması nedeniyle davacının tapu iptal ve tescil isteminin pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiştir. Davalının istinaf sebeplerinin incelenmesinde, Dava, davacı tarafından imzalanan devre tatil satış sözleşmesinin iptali, sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesi ve tapu iptal istemine ilişkindir....
Şti'den geri alabileceği, tapu tescile hak kazanamadığı ve diğer alacak taleplerinin yerinde olmadığı, manevi tazminatın ise yasal koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, asıl davada tapu iptali ve tescil isteminin reddine, alacak talebinin kısmen kabulüne, birleşen davaların reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davalarda davacı vekili ile asıl davada davalı ... Yapı San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili temyiz etmiştir. 1-Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden: a) Dava, taşınmaz satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmaz ise taşınmaz için ödenen bedelin tahsili ile kira kaybı, cayma tazminatı ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir....
Tüketici Mahkemesi'nin 2018/1022- 2020/656 E.K sayılı ilamında taraflar arasında yapılan 01/06/2017 tarihli, gayrimenkul satış vaadi adi yazılı sözleşmesinin ve eklerinin iptaline, davacı (dosyamız davalısı) tarafından davalı (dosyamız davacısı) Ak Faktöring A.ş ye ödenen toplam 60.000,00 TL nin müştereken ve müteselsilen davalıdan alınarak dava tarihinden itibaren temerrüt faizi işletilerek davacıya verilmesine şeklinde karar verildiği, bu haliyle 60.000,00 TL ye ilişkin kurulan dayanak ilam, eda hükmü içeren alacak davasına ilişkin olup infazı için kesinleşmesi gerekmez. Kaldı ki; takip dayanağı ilamın incelenmesinde davacının (dosyamız davalısı) talebinin taraflar arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca düzenlenen senetlerden ödenen senetlerin parasının iadesi ödenmeyen senetlerin iptali istemine ilişkindir....
Dava, resmi şekilde yapılmayan satış nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. 2918 Sayılı Yasanın 20/D maddesi gereğince, trafikte kayıtlı araçların alım satımlarının resmi şekilde yapılması zorunlu olup, aksi halde satış akdi geçersizdir. Geçersiz satış akdi nedeniyle de herkes aldığını iade ile zorunludur. Satış bedeli olarak ödenen para için faiz, ancak aracın iadesi ve satıcının bedeli geri vermede temerrüde düşmesi halinde talep olunabilir. Öte yandan satım konusu aracın teslim alındığı şekilde iadesi gerekir. Davalı taraf satım konusu aracın hasarlı olduğunu ileri sürerek bu yönde dava açmış ve davanın devam ettiğini bildirmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince süresinde teslim edilmeyen taşınmaz nedeniyle davalıya ödenen bedelin ve cezai şartın davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanundan kaynaklanmadığı belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
Somut olayda; davacı, gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince süresinde teslim edilmeyen taşınmazlar nedeniyle davalıya ödenen bedelin davalıdan tahsilini talep etmektedir. Buna göre davacının 4077 sayılı Kanunda belirtilen “Tüketici” tanımına girdiği, davalı müteahhitin ise “satıcı” konumunda olduğu ve uyuşmazlığın bir tüketici işlemi olan taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmakla, 4077 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 3. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 23/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davanın kabulü ile, 12/08/2012 günlü hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshine, Sözleşme gereğince düzenlenmiş hükümsüz belge ve bonoların davacıya iadesine, Davacı tarafça ödenmiş 9.200,00 TL bedelin dava tarihi 13/04/2015 tarihinden işleyecek yasal faizleri ile davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve imzaladığı senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....