Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davada, 08.03.2006 tarihli geçersiz satış sözleşmesi gereğince ödenen bedelin tahsili talep edilmektedir. Taraflar arasında "Sözleşme " adı altında düzenlenen 08.03.2006 tarihli belgedeki imzanın davalıya vekaleten ...'ya ait olduğu ve davalıya ait taşınmazın davacıya satıldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, geçersiz satış sözleşmesi gereğince ödenen bedelin miktarı konusundadır. 08.03.2006 tarihli "Sözleşme " başlıklı belgede satış bedeli 232.000 TL olarak yazıldığından, bu miktarın sonradan yazıldığının veya gerçek bedeli yansıtmadığının ispat yükü sözleşmenin aksini iddia eden davalıdadır. TMK'nun 6.maddesinde "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür", HMK'nun 190.maddesinde "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."...

    G E R E K Ç E Uyuşmazlık, harici Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi gereğince ödenen bedelin istirdatına ilişkin yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali isteminden kaynaklanmaktadır. İDM'ce yukarıda özetlenen gerekçelerle itirazın iptali isteminin kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir. (I) Bodrum 1....

    DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl ve birleşen dava, devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin iades istemidir. İstinaf incelemesinin duruşmalı yapılması istenilmiş ise de dosya kapsamı ve istinaf nedenlerine göre incelemenin dosya üzerinden yapılması mümkün hallerden olduğu anlaşıldığından duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilmiştir. Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, davacı yanca birleşen dava yönünden, davalı tarafça asıl dava yönünden istinaf yoluna başvurulmuştur....

    Bu husus kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle re'sen incelenmiştir. Taşınmaz, dosya kapsamındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, tapu kaydı ve diğer deliller dikkate alındığında elbirliği mülkiyetinin devam ettiği açıktır. Somut olayda satış vaadine konu davalıların payları elbirliği mülkiyetine tabi olup, satış vaadinin yapıldığı tarihte elbirliği mülkiyetine tabi olması, ifa olanağının bulunmamasına sebebiyet vermektedir. Davacının feri talebi satış vaadi sözleşmesindeki davalıların hisselerinin rayiç bedelleri tespit edilerek dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte rayiç bedel, belli olmadığı takdirde satış bedelinin satış vaadi sözleşmesinin düzenlenme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan hisseleri oranında alınarak müvekkilin verilmesi istemine ilişkin yapılan incelemede ise; Sözleşmenin herhangi bir nedenle aynen ifa edilememesi sonucu, vaat alacaklısının zarara uğrayacağı açıktır....

    bulunmasının Medeni Kanunun 2. maddesine aykırı olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmede asli edimlerini yerine getirmiş olup herhangi bir kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının tali yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle satış sözleşmesinin iptali ile ödenen bedellerin iadesini istemesinin TMK 2. maddesindeki dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığını, somut olayda hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin objektif esaslı noktalarının alıcı açısından kararlaştırılan bedelin ödenmesi, satıcı açısından madde 11 gereğince ödemesi yapılan dairelerin tapuda devrinin sağlanması, satıcı tarafından dairelerin kullanıma hazır hale gelmesi olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmenin kendisi için esaslı unsurunu oluşturan hisseli gayrimenkullerin kullanıma hazır hale gelmesiyle ödemesi tamamlanan dairelerin tapuda devrini yaparak objektif esaslı unsurunu yerine getirdiğini, sosyal alanların bulunmasının dava konusu hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin asli unsuru olmadığını, müvekkili şirketin...

    Başkanlığına devir ettiğini, inşaatların tamamlandığını ve davalı ... yetkililerinin de katıldığı Atatürk Kapalı Spor Salonunda yapılan toplantıda noter huzurunda kura çekildiğini, kura çekiminden sonra tüm hak sahipleri gibi kendisinin de Ziraat Bankası’nda sözleşme imzalamaya çağrıldığını ve davalılar tarafından önceden hazırlanmış sadece davacının kimliği, davacıya çıkan meskenin numarası gibi yerleri boş olan matbu sözleşmenin boş bırakılan kısımları yine davalı tarafların istediği şekilde doldurularak davacı tarafından imzalanması istenildiğini, davacı, sözleşmeyi imzalamadığı takdirde, kurada çıkan meskeni edinemeyeceği korkusuyla önüne konulan "Çorum Merkez Kunduzhan Mahallesi yenileme projesi gayrimenkul satış sözleşmesi" başlıklı sözleşmeyi inceleyemeden imzalamak zorunda kaldığını belirterek taraflar arasında yapılan gayrimenkul satış sözleşmesinin %30 indirimli olacak şekilde yeniden uyarlanmasını ve ödemiş olduğu taksit miktarlarındaki fazla bedelin faiziyle birlikte iadesini...

      Bu nedenle taşımazdaki iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesi ve davalılara ait hisselerin tapularının iptali ve davacı adına tescili yönünde karar verilmesi mümkün olmadığından davacının tapu iptali ve tescil yönündeki talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Taraflar arasında yapılan satış vaadi sözleşmesinin infazı mümkün olmadığından sözleşme gereği herkesin aldığını geri verme yükümlülüğü bulunulduğundan bedelin ödenmesi yönündeki talebin kabulüne kararı vermek gerekmiş, davalı Ertuğrul yönünden satış vaadi sözleşmesinde davacı yanında bir alıcı daha bulunduğu ve satışın 1/2 hisselerle yapılacağının öngürülmüş olması nedeniyle 3/2 hisse bedeli 30.000 TL nin diğer davalılar yönünden ise satış bedeli olarak gösterilen bedellerin sözleşmeden belirtilen ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile davacıya ödenmesine..." karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile 09.01.2012 ve 28.04.2012 tarihli Gayrimenkul Satış, Temsilcilik ve Komisyon Sözleşmeleri imzaladığını, bu sözleşmelere göre davalıya ait ... ili... İlçesi ...... Pafta 1405 ada 3 parselde tapuya kayıtlı 5000 m2’lik gayrimenkulün satışına aracılık edeceğini, müşteri bulacağını ve satış gerçekleşince de net 75.000 USD komisyon alacağını, ancak bu sözleşmeler ile kendisine düşen edimi tam olarak yerine getirmesine ve satış gerçekleşmiş olmasına rağmen ücretinin 60.000 USD’lık kısmının ödendiğini, bakiye alacağı 15.000 USD ve birikmiş faiz alacağının tahsili için ... 4....

        Vaadi Sözleşmesi" başlıklı devre mülk sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine, bu sözleşme nedeniyle taraflar arasında düzenlenen 10.850,00 TL bedelli senetler nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespitine, 08.04.2012 - 26.10.2014 vade tarihli, 10.850,00 TL bedelli sıra senetlerin iptaline, davacı tarafından ödenen 10.850,00 TL'nin 17.07.2014 dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan tahsiline, karar verilmiş; hüküm davalı ... Tur Organizasyon Turizm İnşaat Ticaret Limited Şirketi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, devremülk satış sözleşmesinin iptali ile ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile ödediği bedelin tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamında; davacının sunduğu belgelerde davalıya 6.195,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır....

          dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin bedel talebi ile davalı ... yönünden alacak davasının reddine karar vermiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Davanın dayanağı 03.06.2009 ve 20.07.2009 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri yasada öngörülen koşulları taşıması nedeniyle geçerlidir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak veren sözleşmelerdendir. Satış vaadine konu taşınmaz, yine bir satış vaadi sözleşmesi ile bir başka kişiye devredilebilir. Tapu maliki 03.06.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu taşınmazın davalı ...'e satışını vaat etmiştir. ... de bu sözleşmeden doğan kişisel hakkını yine 20.07.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davacıya devretmiştir. Bu devir geçerli olup, kişisel hakkı temellük eden davacı bu hakkına dayanarak, tapu maliki satıcıdan (davalı ...) dava konusu taşınmazın ferağını isteyebilir....

            UYAP Entegrasyonu