ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 05/11/2020 NUMARASI: 2020/760 2020/650 DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) Taraflar arasındaki davada Bakırköy 4. Asliye Ticaret ve Bakırköy 3. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Dava, yükleniciden alınan daire için peşin verilen senetlerin dairenin teslim edilmemesi nedeniyle bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.Tüketici Mahkemesince, davanın kıymetli evraktan kaynaklandığı ve mutlak ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, davanın gayrimenkul satış sözleşmesine dayalı olarak açıldığı, sözleşmenin feshinin tespiti ve kıymetli evrak bono iptali olarak açıldığını, mutlak ticari dava olmadığını ve tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
DELİLLER : Tapu kaydı, gayrimenkul satış protokolü, keşif, bilirkişi raporları, delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış protokolünden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı alıcı ile davalı satıcı arasında dava konusu mesken niteliğindeki taşınmaza ilişkin gayrimenkul satış protokolü akdedildiği, taşınmazın davalı adına tapuda kayıtlı olduğu sabittir. Dava asliye hukuk mahkemesinde açılmış ve sonuçlandırılmıştır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde müvekkilinin taşınmazı konut amaçlı satın alıp kullandığını, müvekkilinin tüketici, davalının yapı müteahhidi olduğunu, tüketici alıcı müvekkili ile davalı satıcı yapı müteahhidi davalı arasındaki dava konusu taşınmaza ilişkin adi yazılı satış protokolünün geçerli olduğunu ileri sürmüş ve buna ilişkin gerekçelerini ve delillerini ayrıntılı göstermiştir....
Noterliğinin 24/06/2009 tarih 18186 yevmiye numarası ile genel vekaletname verdiğini, davalı, davacı adına 03/08/2011 tarih ve 5498 yevmiye numaralı tapu senetli bir gayrimenkul satın aldığını, gayrimenkul için 112.000,00 Euro ödediğini, alınan gayrimenkulün çok değerli olduğunu ve her geçen gün değerinin arttığını, bu yerin tarla konumunda bir zeytinlik olduğu için rayiç bedel üzerinden tapu bedeline 5.000,00 TL satış bedeli gösterildiğini, tapu dairelerinde gösterilen satış tutarlarının gerçek satış bedeli olmadığını ve az vergi ödemek adına değerin düşük gösterildiğini, gayrimenkulün tapuda gösterilen değerden çok daha fazla değerde olduğunu, davalının 40.000,00 Euro bedeli ise banka kanalından davacıya iade edildiğini, davalı 10.000,00 Euro bedeli de elden iade ettiğini, davacının bu davayı açmasındaki ana sebebin, davalının yan parseldeki davacının ortaklık talebini kabul etmediğini, davanın bu nedenle reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını da ayrıntılı şekilde tekrarla, davalı tarafın yargılamanın bütününde davaya konu sözleşmenin gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi olduğunu ve resmi şekilde düzenlenmemiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz bir sözleşme olmasından dolayı taraflar arasındaki sözleşmeye bağlı edimlerin de geçersiz olduğunu savunduğunu, nitekim yerel mahkemece de yanılgıya düşülerek aynı gerekçelerle davayı reddettiğini, oysaki taraflar arasındaki sözleşmenin bir gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi olmayıp ön satış vaadi sözleşmesi olduğunu, her iki sözleşme arasındaki doğrudan olaya özgü farkın ise; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi geçerli şekilde yapılmış olması halinde sözleşmenin taraflarına taşınmazın aynına ilişkin talep ve dava hakkı vermekteyken ön satış vaadi sözleşmesi taşınmazın aynına ilişkin değil de sözleşmede belirtilen maddi yükümlülükler anlamında taraflara talep ve dava hakkı vermek olduğunu, görülmekte olan davadaki...
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını da ayrıntılı şekilde tekrarla, davalı tarafın yargılamanın bütününde davaya konu sözleşmenin gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi olduğunu ve resmi şekilde düzenlenmemiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz bir sözleşme olmasından dolayı taraflar arasındaki sözleşmeye bağlı edimlerin de geçersiz olduğunu savunduğunu, nitekim yerel mahkemece de yanılgıya düşülerek aynı gerekçelerle davayı reddettiğini, oysaki taraflar arasındaki sözleşmenin bir gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi olmayıp ön satış vaadi sözleşmesi olduğunu, her iki sözleşme arasındaki doğrudan olaya özgü farkın ise; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi geçerli şekilde yapılmış olması halinde sözleşmenin taraflarına taşınmazın aynına ilişkin talep ve dava hakkı vermekteyken ön satış vaadi sözleşmesi taşınmazın aynına ilişkin değil de sözleşmede belirtilen maddi yükümlülükler anlamında taraflara talep ve dava hakkı vermek olduğunu, görülmekte olan davadaki...
tarafından yapılan ödemelere istinaden 16.03.2018 tarihine kadar tüm senetlerin iade alındığını, davacıların elinde ödemesi yapılmış olmasına rağmen 16.03.2018- 16.05.2019 tarihleri arasındaki senetlerin davacılardan iade alınmadığını, A6 Blok Da. 12 numaralı gayrimenkul için, taraflar arasında 07.06.2016 tarihinde akdedilen "Gayrimenkul Satış Sözleşmesi'ne istinaden, gayrimenkulün satın alınması için 319.512,00 TL.'...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, gayrimenkul satım (konut) protokolünden kaynaklanmakta olup, tarafların sıfatına (tacir değiller) göre davanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 10.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, gayrimenkul satım (konut) protokolünden kaynaklanmakta olup, tarafların sıfatına (tacir değiller) göre davanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 10.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; taraflar arasındaki sözleşmeye göre ödenen bedelin cayma tazminatı niteliğinde olduğu, davacının iade talebinde bulunamayacağı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, adi yazılı gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince ödenen kaporanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istirdatı istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; harici gayrimenkul sözleşmesi gereğince satıcıya ödenen kaporanın tapu devrinin gerçekleşmemesi halinde geri istenip istenemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Kural olarak tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığı sürece geçersizdir. (TMK'nın 706, BK'nın 213, Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60.maddesi) Geçersiz olduğu için de taraflarına hak ve borç doğurmaz. Ancak taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler. Zira; haklı bir sebep olmaksızın başkası zararına mal edinen kimse onu iade ile yükümlüdür....
Tatil Evleri Gayrimenkul Satış Sözleşmesi" ve "Ek Protokolü" 'nün akdedildiğini, anılan sözleşme ile davalı şirket tarafından müvekkili şirkete 625.000 Euro + %18 KDV = 737.500 Euro bedelle Muğla İli, Bodrum İlçesi , Türkbükü Mahallesi, 309 Ada, 1 Nolu Parselde kain , onaylı mimarlı projesinde B Blok 39/4 numaralı B Tipi tatil evi niteliğindeki bağımsız bölümü satışı konusunda anlaşıldığını, Sözleşmede vadeye bağlanan ve alıcı tarafından sözleşme de belirlenen para cinsi dışında yapılan ödemelerde alıcı ve satıcı arasındaki ödemelere ilişkin herhangi bir cari kur belirlenmemiş ise fiili ödeme tarihindeki alıcının ödeme yaptığı para cinsi, TCMB'nin döviz alış kuru üzerinden sözleşme satış dövizine çevrilerek işlem yapılacak ve ödeme kabul edilecektir, şeklindeki ek protokoldeki düzenleme uyarınca, bağımsız bölümün 737.500 Euro satış bedeline ilişkin kısım kısım yapılması kararlaştırılan ödemelerin farklı bir para cinsinden yapılması halinde TCMB döviz satış kuru üzerinden Euro'ya çevrilerek...