İcra Müdürlüğü'nün 2021/9609 Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptalini istediği icra takibinde alacak sebebi olarak; Bulgurlu, 2405, 2403, 2399 adalardaki ödenen hisse satış bedellerinin ifa edilememesinden dolayı iadesi yazdığını, dava dilekçesinde de; Bulgurlu, 2405, 2403, 2399 adalardaki hisseler için taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapıldığı ve icra takibinin sözleşme kapsamında bedel iadesi için olduğu açıklandığı, davacıların alacağına ve icra takibine dayanak olduğunu belirttiği sözleşmenin Üsküdar 1. Noterliği 14.08.2015 Tarih, 15640 Yevmiye Nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi olduğunu, dava dilekçesinde de alacağın sebebinin satış vaadi sözleşmesi doğrultusunda ödenen bedelin iadesi olduğunu, müvekkillerinin satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmadığını, Üsküdar 1....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, 07.06.2001 ve 10.10.2005 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılardan ..., taşınmaza murisi ...’nun hükmen malik olduğunu, davada dayanılan sözleşmelerin muvazaalı şekilde düzenlendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar savunmada bulunmamışlardır. Birleştirilen davada davalı-davacı ..., gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinin muvazaalı yapıldığını belirterek 07.06.2001 ve 10.10.2005 günlü sözleşmelerin iptalini istemiştir. Mahkemece, asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulü ile dava konusu sözleşmelerin iptaline karar verilmiştir....
Davacı, davalırlarla ayrı ayrı yaptığı 12.3.1998 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinin muvazaalı olduğunu, her ne kadar gayrimenkullerini satmış gibi görünse de, aslında bedel ödenmediğini belirterek iki adet sözleşmenin iptali için eldeki davayı açmıştır. Hemen belirtilmelidir ki davacı yada davacıların dava haklarına sahip olmaları yeterli değildir ayrıca davanın açılmasında hukuki bir yararında bulunması gerekir. Davacının bu davayı açmakta hukuki yararı vardır. Taraflar arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesini iptal ettirmekle sözleşmelerdeki yükümlülüğünden kurtulmuş olacaktır. Mahkemece, davanın esasına girilerek deliller toplanıp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, davacının, davalı yüklenici ile birlikte imzaladığı satış vaadi sözleşmesinin davalının edimlerini yerine getirmemiş olması nedeniyle feshi ve davalı banka ile bu sözleşme nedeniyle yapılan bağlı kredi niteliğindeki konut finansman sözlemesinin de iptali ile her iki davalıya ödenen bedelin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talebine ilişkindir. Davacı ile davalı yüklenici firma arasında imzalanan Beyoğlu 21. Noterliği'nin 29/04/2015 tarihli 06146 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi'ne göre davalı Dumankaya dava konusu Esenyurt ilçesi, 3119 Ada, 4 Parselde, E Blok, 18. Kat, 187 nolu dairenin 141.000,00 TL karşılığında satışına ilişkindir. Davacı ile davalı banka arasında 21/04/2015 tarihli Konut Finansman sözleşmesi imzalanmış, bu kapsamda davacıya 105.750,00 TL tutarlı konut kredisi açıldığı ve kullandırıldığı anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi, borçlu olunmadığının tespiti ve düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı yapılan ödemelerin iadesi ile davalı bankadan kullanılan konut kredisi sözleşmesi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen kredi bedellerinin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı T. T3 vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. 1- Davacının Söğütlü Noterliğinin 30/09/2016 tarihli 01844 yevmiye numaralı ''Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi'' başlıklı sözleşmesi ile satıcı davalı Yeşil Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.'den Sakarya ili Arifiye ilçesi Arifbey mah. 258 ada 1 parsel ve 262 ada 1 parsel üzerinde yapılacak Innovia Arifiye isimli projeden C blok 2....
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, davacının, davalı inşaat şirketi ile yapmış olduğu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanarak satın aldığı taşınmazın, sözleşme gereğince davacıya devir ve teslim yükümlülüğü yerine getirmediği ve bu nedenle davacının cayma hakkını kullandığı iddiasına dayanan, ödenen bedellerin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile öncelikle davacının, davalı bankaya ödediği kredi taksitlerinin tedbiren durdurulması ve dava sonunda da kredi sözleşmesinin iptali ile gecikme tazminatının da tahsiline karar verilmesi talebini içermektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Asıl ve birleşen iki dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinin iptali, birleşen diğer dava ise gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 13.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 23.9.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, arsa malikleri tarafından açılan 02.10.1992 tarihli "gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat" sözleşmesi uyarınca davalı yükleniciye tapudan devri yapılan taşınmazların sözleşmenin feshi nedeniyle iadesi istemi ile açıldığından, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 21.10.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Somut olayda, dava taraflar arasındaki gayrimenkül satış vaadi sözleşmesinin feshi ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğu, tapu iptal ve tescil talebinin bulunmadığı, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." Bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK'nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. Bu durumda uyuşmazlığın, ... 7. Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince ... 7. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 14/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı, davalılara ait taşınmazı 17.8.2000 Tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, tapu kaydının tarafına verilmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tasciline karar verilmesini istemiş, bilahare verdiği ıslah dilekçesi ile taşınmazın davalılarca açılan izale-i Şuyu davası sonucunda satışına karar verildiğini belirterek, davalıların payına düşen bedellerin tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davacının dava tarihi itibariyle hakkının doğmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmiştir. Davacının gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı, taşınmaz devrinin tarafına yapılmadığı açık oulp davalılarca İzale-i Şuyu davası açılmakla satış vaadinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmeyecekleri anlaşılmaktadır. Öyle olunca davacı taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedelini isteyebilir. Taşınmazın İzale-i Şuyu davası sonucunda satışa çıkarılması davacının rayiç bedel istemisine engel değildir....