Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, öncelikle müvekkilinin sadece ipoteğin fekkini talep etmediğini, aynı zamanda tapunun hacizlerden ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep edildiğini, nitekim müvekkili tüketici olup, genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi, genel kredi sözleşmesinin geçersizliğini ileri sürmediği gibi, bu sözleşmeden kaynaklı borç ya da alacağın varlığı konusunda herhangi bir talepte de bulunmadığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararında, davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığını belirtmiş ise de, bu hususu gözardı ettiğini ve yine ayrıca tapunun takyidatlardan ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebini dahi görmediğini, talep konusu sanki sadece ipoteğin ve haczin kaldırılması gibi değerlendirildiğini, müvekkilinin genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığını,...

Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki yüklenicinin temlikine dayalı takyidatlardan ari tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya içerisinde 23.08.2017 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin Türkçeye tercüme edilmiş örneğine rastlanılmadığından, 23.08.2017 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin Türkçeye tercüme edilmiş örneğinin ilgilisinden temini ile dosya içerisine eklenmesi ve sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 28.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    Taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi nedeniyle taşınmazın tahliyesi, ecrimisil ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine, karşı davanın ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı ve birleşen dosya davalısı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: YARGITAY KARARI Asıl dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi nedeniyle taşınmazın tahliyesi, aylık kullanım ve ecrimisil bedelinin tahsili, karşı ve birleşen dava ise sözleşme gereği ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Davanın gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkin olmasına göre, temyiz inceleme görevi, dosyanın Yüksek 13. Hukuk Dairesi'ne ait olup, dosya içinde Yüksek 13. Hukuk Dairesinin uyuşmazlığın şirket ortaklığından kaynaklandığı gerekçesiyle gönderme kararının bulunmasına ve davaya konu uyuşmazlığın tarafların şirket ortaklığına ilişkin bulunmamasına göre, görevli Daire'nin belirlenmesi amacıyla dosyanın Yüksek Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 15.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        KARAR Davacı, dava konusu parselleri gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava dışı üçüncü kişiden 05/02/1992 de satın aldığını, parseller hakkında 24/07/2009 tarihinde davalı şirket ile gayrimenkul geliştirme ve satış vaadi sözleşmesi imzaladığını, sözleşmeye göre 325.000 m2 taşınmazın yarısını davalıya adına tapu alınması ve taşınmazlar üzerindeki işgalcilere satış vaadi sözleşmesi ile satılması işlemlerinin yapılması karşılığında devretmiş olduğunu ayrıca 09/12/2010 tarihinde işgalcilere satış yapabilsin diye bedelsiz olarak yarı hissesini davalıya temlik ettiğini, temliknamenin gerçekte bedelsiz olup geçerli olmadığını ve davalının hiç bir edimi yerine getirmemiş olduğunu ileri sürerek gayrimenkul geliştirme ve satış vaadi sözleşmesinin ve buna bağlı bedelsiz temliknamenin iptaline karar verilmesini istemiştir....

          ve kredi ödemelerinin tedbiren durdurulması halinde bankaya yapılacak olan bakiye ödemelerin bu bedelden mahsubuna karar verilmesini talep etmiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi 03.11.2020 tarih ve 2018/153 Esas, 2020/330 Karar sayılı kararında özetle; "...Yapılan yargılama toplanan deliller, taraf beyanları ve yapılan keşif neticesinde hazırlanan bilirkişi raporları bir bütün halde değerlendirildiğinde; Her ne kadar davacı tarafça, taraflar arasında düzenlenen işbu sözleşmelerin geçersiz ve hükümsüz olduğundan kasıt sözleşmelerin hükümsüzlüğünün tespiti ile tapu kaydına konulan satış vaadi şerhininin terkini talep edilmiş ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin gayrimenkul ortaklık sözleşmesinin eki niteliğinde olduğu ve tüm sözleşmelerin bir bütün halde değerlendirilmesi gerektiği iddia olunmuş ise de, terkini talep edilen satış vaadi şerhinin dayanağının noterde düzenleme şeklinde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi olduğu, bu hali ile işbu sözleşmenin geçerlilik şartını haiz olduğu, Gayrimenkul ortaklık sözleşmesinin amacının yukarıda da açıklandığı üzere taşınmazın ruhsat ve projelerine uygun...

          K A R A R Davacı, davalı ile birlikte iş yapmak amacıyla anlaşma yapıldığını, davalının bu işi finanse etmek için kendisinden 250.000,00-TL bedelli üç adet teminat senedi aldığını, davalıya güvenmediğinden ve yaşanan problemler nedeniyle birlikte yapılması planlanan iş için girişimde bulunmadığını ancak davalının bu iş nedeniyle 16.000,00-TL harcama yaptığını ve kendisine ödemesini istediğini,ödenmemesi nedeniyle teminat için aldığı senetleri takibe koyduğunu, baskı-korku nedeniyle borçlu olmadığı 16.000,00-TL ödemeye razı olduğunu, ödeyecek gücü olmaması sebebiyle davalı ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yaptığını, 16.000,00-TL ödediği takdirde bu gayrımenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olacağına davalının davacıyı ikna ettiğini, bunun sonucunda taraflarca ... İlçesi Davutlar Beldesi Taşlıbelen Mevkii 1103 parselde bulunan g.m için ... 3.Not.05.08.2009 tarih ve 6901 y.n ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yaptıklarını, sonrasında ... 3....

            "İçtihat Metni" Dava, taraflar arasında akdedilen 14/01/2014 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile alacak talebine ilişkin olarak açılan davada Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Ankara 20....

              Davalı T5 vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile banka tarafından davacı tarafa kullandırılan kredinin bağlı kredi mahiyetinde olmadığından bankanın müteselsil sorumluluğundan söz edilemeyeceği, davacı tarafın satın alacağı taşınmazı tamamen kendi serbest iradesiyle bulduğu ve belirlediği, bankanın bu alım satım işleminden tamamen bağımsız bir şeklide davacıya konut kredisi kullandırdığı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin imza tarihi olan 02.11.2016 tarihinden sonra 07.11.2019 tarihinde kredi kullanıldığı, davacı ile banka arasında imzalanan konut finansman kredi sözleşmesinin hiçbir maddesinde davacı tarafça alınacak taşınmaza ilişkin bir kayıt ya da sınırlamaya yer verilmemiş olduğu, dava konusu olayda münhasıran belirli bir konutun satın alınması amacıyla davacıya konut kredisi kullandırıldığından söz edilemeyeceği, satın alınan taşınmazın ayıplı olarak teslim edilmesinin tamamen davacı alıcı ile diğer davalı satıcı/müteahhit arasındaki ihtilaf olduğu, bu nedenle banka yönünden...

              UYAP Entegrasyonu