- K A R A R - Davacı vekili, kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını tahsil için girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini, iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; iddia, savunma , toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, takibe konu 25.12.2003 tarihli ... Kredi Kartı Başvuru Formundaki imzanın davalının eli ürünü olduğu, bankaca uygun görülen kredi limitinin 1.000,00 TL. olduğu davalının imzalamış olduğu garanti sözleşmesinin BK'nun 110. maddesinde düzenlenen başkasının fiilini taahhüt değil, kefalet sözleşmesi olarak nitelendirilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
. - K A R A R - Dava, kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan davacı banka alacağının tahsili için garanti eden davalı aleyhine girişilen takibe davalının itirazının iptaline ilişkindir. Davalı vekili, müvekkilinin sorumluluğunun kefil olduğu miktarın 250.00 YTL ile sınırlı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davalının icra takibine konu edilen alacağın 500.00 YTL’sini kabul ettiği, kredi kartı sözleşmesini de kefil olarak imzaladığı miktarın ise 250.00 YTL miktarla sınırlı olduğu davalının takibe itirazının haklılığının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, kredi kartı üyelik ve kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını tahsil için giriştikleri icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, müvekkilinin alacak konusu kredi kartına kefil olurken sadece 150 TL.’ye kefil olduğunu, banka ile kart hamili arasında yapılan limit artırımı sözleşmelerinin 3. kişi durumunda olan müvekkilini bağlamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında yapılan sözleşmenin garanti sözleşmesi değil kefalet sözleşmesi olduğu, bu sözleşme bakımından miktarın belirtilmemesi nedeniyle şekil şartının yerine getirilmediği, dolayısıyla davalının sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
. - K A R A R - Dava, Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesinden (kredili bankomat 7/24) kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalı garantörlerin itirazlarının iptali istemine ilişkindir. Davalılar vekili sözleşmede müvekkillerinin kefil oldukları miktarın belli olmadığını, hal böyle olunca kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davalıların garanti beyanının Bankomat Kredisi ve Kredi Kartı için yapılan Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesinin hemen altına alınmış olması bu beyanının başlangıcında da kredi sözleşmesine yollama yapılması nedeniyle davalıların beyanını kefalet amacına yönelik olduğunun kabulü gerektiği, kefilin sorumlu olacağı limit belirtilmediğinden davalıların kefaletinin geçersiz olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
VEKİLİ : DAVA : Alacak (Tellallık Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/01/2018 KARAR TARİHİ : 28/02/2019 KARARIN YAZ. TARİH : 01/03/2019 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İddia ve savunmaların özeti; Davacı vekili 12/01/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ...'ın .......
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı Sancak Davarcı arasında düzenlenen Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesini davalının garantör olarak müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, müvekkilinin Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takibe dayanak yapılan sözleşmedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davacı bankaya borcu bulunmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere, Adli Tıp Kurumu ve bilirkişi raporlarına göre, dava konusu Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesindeki imzanın davalının eli ürünü olduğu, davalının sözleşmeyi “garanti eden” sıfatıyla imzalamış ise de, bunun kefalet olarak yorumlanması gerektiği, sözleşmedeki ilk kredi limitinin 5.000.00....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/778 Esas KARAR NO : 2023/60 DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 02/04/2021 KARAR TARİHİ : 27/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı taraf müvekkili tarafından davalı tarafa elektronik bakım, onarım, parça değişim hizmetleri verildiğini bu hizmetler karşılığında 03.03.2020 tarihli ------ nolu 14.372,30-TL bedelli fatura düzenlediğini, Müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirmiş olmasına rağmen davalı tarafça fatura bedelinin ödenmediğinin dava dilekçesi ekinde sundukları hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk son tutanağından da anlaşılacağı üzere uyuşma sağlanamadığını, Açıklanan nedenler ışığında işbu davayı açma zorunluluğunun doğduğunu belirterek; fazlaya ilişkin...
Dava konusu somut olayda asıl uyuşmazlık davacı ile davalı satıcı Garanti Koza A.Ş.arasında imzalanan konut satım sözleşmesinden kaynaklanan taşınmazın aynına ilişkin tapu iptali ve her türlü sınırlandırmadan ari tescil talebidir. Bu itibarla davacının 6502 Sayılı Yasa kapsamında tüketici, davalı Garanti Koza A.Ş.'nin de satıcı, taraflar arasında akdedilen konut satım sözleşmesinin de tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca da davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğunu kabul etmek zorunludur. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınması zorunludur. Görev hususunda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkemece açıklanan bu hususlar gözetilerek işin esasına girilmek suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve dosya kapsamına uymayan yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmiş olması hatalı olup usul ve yasaya aykırıdır....
A.Ş tarafından yapıldığını, aracın garanti süresi içerisinde arıza yaptığını ancak garanti kapsamında onarımının yapılmadığını, 118.000,00-TL bedel karşılığında aracın onarımının yapıldığını, aracın onarımının yapılmaması nedeniyle 3 ay süreyle kullanılamadığını ileri sürerek onarım bedeli ile aracın kullanılamamasından kaynaklanan zararın davalılardan tazminini talep etmiştir. Davalılar ise, davanın zamanaşımına uğradığını, davalı .... A.Ş. ile davacı arasında herhangi bir satış sözleşmesi bulunmadığından davalı ... A.Ş.'ye husumet yöneltilemeyeceğini, dava konusu aracın ticari garanti şartlarına tabi olduğunu, aracın ayıplı olmadığını, üretimden kaynaklanan bir sorunun bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmişlerdir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 19/02/2021 NUMARASI : 2021/52 ESAS-2021/58 KARAR DAVA KONUSU : Konut Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali İle İpotek Ve Tüm Takyidatlardan Ari Tescil, Olmadığı Taktirde Taşınmazın Rayiç Bedelinin Tahsili, Olmadığı Taktirde Ödenen Bedelin Tahsili KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İ D D İ A: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı Müvekkil ile Davalı Garanti Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş....