Kararın, davacıların tazminat isteminin kabulü ile mahrum kalınan parasal hakların davalı idareye başvurunun yapıldığı 30/04/2014 tarihinden itibaren ödenmesine ilişkin kısmına gelince; Yukarıda açık metinlerine yer verilen mevzuat hükümleri değerlendirildiğinde; iştirakçilerden, görevin yapıldığı sırada, görevin neden ve etkisi nedeniyle mahkemece gaipliklerine hükmolunanlardan, fiili hizmet müddetleri 10 yıl ve daha fazla bulunanların dul ve yetimlerine, hükmün kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde yazı ile Sandığa müracaat etmeleri şartıyla gaipliğin başladığına hükmolunan tarihi ve bir yıl geçtikten sonra yine yazı ile Sandığa müracaat edenlere de müracaatları tarihlerini takip eden ay başlarından itibaren dul ve yetim aylığı bağlanması gerekmektedir. Dosyanın incelenmesinden; davacıların eşi ve babası olan ...'...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesindeki iddiasını tekrar ederek resmi işlemlerde annesi Hacer'in olmadığından dolayı sorunların yaşandığını, gaipliğin yasal şartlarının oluştuğunu, buna rağmen mahkemece davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, 12 yıldır T3 haber alınamadığını, makul bir ölüm tehlikesinin bulunduğunu, kaybolduğunda 75 yaşında olduğunu, kaybolduğu yerin kayalık olup uçurumların bulunduğunu, bölgede kurt ve ayıların yaşadığını, bu şekilde annesi Hacer'in yüksek ölüm tehlikesi ortamında kaybolduğunun açık olduğunu, bölgede günlerce süren aramalarda bir sonuç alınamadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 32. ve devamı maddelerinde düzenlenen gaiplik kararı verilmesi istemine ilişkindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesindeki iddiasını tekrar ederek resmi işlemlerde annesi Hacer'in olmadığından dolayı sorunların yaşandığını, gaipliğin yasal şartlarının oluştuğunu, buna rağmen mahkemece davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, 12 yıldır T3 haber alınamadığını, makul bir ölüm tehlikesinin bulunduğunu, kaybolduğunda 75 yaşında olduğunu, kaybolduğu yerin kayalık olup uçurumların bulunduğunu, bölgede kurt ve ayıların yaşadığını, bu şekilde annesi Hacer'in yüksek ölüm tehlikesi ortamında kaybolduğunun açık olduğunu, bölgede günlerce süren aramalarda bir sonuç alınamadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 32. ve devamı maddelerinde düzenlenen gaiplik kararı verilmesi istemine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesinde davalıların murislerinin gaip olduklarından bahisle dava açıldığını, davalıların murislerinin gaip olduklarına karar verilmesi üzerine bu sefer harici satış, zilyetlik ve gaipliğe istinaden tapu iptali ve tescil davası açıldığını, Mahkemece gaipliğe istinaden davanın kabulü ile dava konusu taınmazların tapu kayıtlarının iptali ile müvekkillerinin murisi adına tesciline karar verildiğini, Mahkeme kararının 2010 yılında tapuda infaz edildiğini ancak daha sonra davalıların, kendilerinin ve murislerinin gaip olmadıklarından bahisle gaiplik kararının iptali için dava açtıklarını, bu dava sonunda gaipliğin ve daha sonra da tapu iptali ve tescil kararırnın iptaline karar verildiğini, davalıların murislerinin 1985 ve öncesinde öldüğünü 2010 yılındaki tescil hükmüne kadar 20 yıllık sürenin dolduğunu açıklayarak davalıların murisi adına olan kayıtların iptali ile miras payları oranında müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....
HMK'nın 150. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılması ve şartlar oluştuğu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, peşin harcın tamamlatılması halinde davaya devam edilmesi gerektiği; aksi halin kabulünün ayrıca istinaf ve temyiz sınırlarına göre tarafların kanun yoluna başvuru hakkının elinden alınmasına neden olacağından HMK'nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkının ihlali sonucunu doğuracağı da açıktır. Bu yasal düzenlemede mahkemenin davanın reddi ya da kabulü kararı vermesi konusunda bir ayrım yapılmamıştır. Mahkemenin bu emredici kurallara göre harcı ikmal ettirmeden yasal olarak yargılamaya devam etme ve hüküm aşamasına gelme imkanı olmadığından harcı tamamlattırdıktan sonra yine delilleri değerlendirerek davanın reddi ya da kabulü kararı verebilecektir. Harcın tamamlanmaması halinde esasa ilişkin bir karar değil davanın açılmamış sayılması kararı verilecektir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili 23/07/2020 havale tarihli istinaf dilekçesi ile özetle, Ağabeyi Rıfat Aktı'nın 1991 yılından bugüne kadar gaip olduğunu, mahkemenin gaipliğin reddine yönelik vermiş olduğu kararın usul ve yasalara aykırı olduğunu, 29 yıldan fazla bir süredir gaip olduğunu, TMK'nun 32. ve 35. maddeleri uyarınca ağabeyi Rıfat Akti'nin gaipliğine karar verilmesini talep etmiştir. HUKUKİ SEBEP, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, TMK 32. maddesi uyarınca Rıfat Akti'nin gaipliğine karar verilmesi istemine ilişkindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; gaipliğin iki ayrı şartı olduğunu bunlardan birisinin uzun zamandan beri haber alınamama diğerinin ise ölüm tehlikesi içerisinde kaybolma olduğunu, her iki şartın birlikte aranmadığını, kardeşinden 1994 yılından itibaren haber alınamadığını, uzun zamandan bu yana haber alınamama şartının gerçekleştiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 4721 sayılı TMK'nun 32. maddesine dayalı olarak açılan gaiplik kararı verilmesi istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 32.maddesi gereğince, "Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir."...
SULH HUKUK MAHKEMESİ'nin 2021/194 Esas, 2023/50 Karar sayılı dosyasında 13/01/2023 tarihli kararına karşı davacının istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize tevzi edilmekle yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; oğlu olan T2 2007 yılı Mart ayı içerisinde İran üzerinden Türkiye'den çıkış yaparak Afganistan ülkesine gittiğini, oğlunun Afganistan'a gittikten bir müddet sonra bir patlama sonucunda öldüğünü orada bulunan arkadaşlarından öğrendiğini, oğlunun Afganistan'a gittiğinde telefon ile oraya ulaştığını söylediğini, ölüm haberinden önce de 1- 2 defa kendisi ile telefonda görüştüklerini, 2007 yılı Ekim ayından itibaren kendisiyle ilgili haber alamadıklarını, oğlundan haber aldığından itibaren 5 yıldan fazla süre geçtiğini, tüm bu nedenlerle oğlu hakkında gaiplik kararı verilmesini ve kesinleşen gaipliğin nüfusa tescilini talep ve dava etmiştir....
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; delillerin toplanmadığını, gaipliğin yasal koşullarının oluştuğunu, yasal ilanların yapıldığını, gerekli ve yeterli araştırma yapılmadığını belirterek kararın bozulmasını ve davanın kabulünü talep etmiştir. Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, gaiplik istemine ilişkindir. Gaiplik, bir kişinin ortadan kaybolması ve cesedinin bulunamaması nedeniyle ölmüş sayılmasıdır. TMK'nın 31. maddesine göre, "Bir kimse, ölümüne kesin gözle bakılmayı gerektiren durumlar içinde kaybolursa, cesedi bulunamamış olsa bile gerçekten ölmüş sayılır." Bu bir kanuni olay karinesidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava gaipliğin tespiti istemine ilişkindir. Somut olayda davacı taraf, uzun zamandan bu yana haber alınmadığını iddia etmiş ve TMK' nın 33. maddesinde belirtilen son haber tarihinin üzerinden en az 5 yıl geçmiş olması halini konu ederek ve buna dayanarak eldeki davayı açmıştır. İlk dereceli mahkemece de daha evvel bu konuda Kocaeli 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/1637- 2018/1573 E.K sayılı dosyasında davanın reddedildiği ve kararın henüz kesinleşmediğini gerekçesiyle eldeki davanın usulden reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır. HMK'nın 114/1- ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte (derdest) olmaması da dava şartları arasında düzenlenmiştir. Derdestlik; dava açılmasının usul hukuku bakımından ortaya çıkardığı sonuçlardan biridir. Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açılmış ve bu dava görülmekte ise, aynı konunun yeni bir dava konusu yapılması mümkün değildir....