Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Gaipliğe Karar Verilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına bozulması istenilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. .K.. A R A R Davacı ...'nın, oğlu .... gaipliğine karar verilmesine ilişkin talebi hakkında ... 1....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/05/2019 NUMARASI : 2018/422 ESAS 2019/424 KARAR DAVA KONUSU : Gaipliğe Karar Verilmesi- Hazine Adına Tescil KARAR : Kuşadası 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/05/2019 Tarih 2018/422 Esas 2019/424 Karar sayılı kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kuşadası SHM nin 26/09/1997 tarih 1997/115 esas ve 1997/286 karar sayılı ilamı ile kayyım atandığını, mahkemenin 1996/544- 545- 546 esas nolu dosyalarında ortaklığın giderilmesi davasının görüldüğünü, davalarda hissedar Nuri kızı Eda'ya 3561 sayılı yasa uyarınca Malmüdürü Mehmet Akdemir'in kayyım tayin edildiğini, Kuşadası SHM nin 29/07/1997 tarih 1996/545 esas 1997/428 karar sayılı ilamı ile Kuşadası ilçesi Davutlar Köyü, Kiremitocağı mevki 385 parsel nolu zeytinli tarla vasıflı taşınmazdaki ortaklığın...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVACILAR : Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı ..., 10 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarının gaip olmaları nedeniyle ... tayin edildiğini, taşınmazın kayyımla idare süresinin dolduğunu ileri sürerek, M.K.'nun 588. maddesi gereğince gaiplik ve taşınmazın tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Birleşen davada davacı ... İdaresi, çekişme konusu taşınmazın Sultan Beyazıt Vakfı'ndan icareli olduğunu, vakıf taşınmazlarının mutasarrıflarının varissiz ölmeleri halinde taşınmazın vakfına dönmesi gerektiğini ileri sürerek, gaiplik kararı verilmek suretiyle tapu kaydının iptaline, taşınmazın tamamının mahlulen Sultan Beyazıt Vakfı adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

      Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03/08/2018 tarihinde verilen dilekçeyle gaiplik nedeniyle Hazine adına tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18/07/2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. K A R A R Dava, TMK’nın 588. maddesine dayalı gaiplik ve tapu iptali ile Hazine adına tescil, kayyımlık hesabındaki bedelin Hazine adına irat kaydına karar verilmesi istemine ilişkindir. Davacı ... vekili; ...,......

        Mahkemece, asıl davanın tapu iptal ve tescil isteği yönünden reddine, gaiplik talebi bakımından kabulüne, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı Hazine'nin temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 12.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          (Yargıtay 8 HD 2017/8841 2019/2905 EK sayılı ilamı) Somut olayda; davanın, hakkında gaiplik kararı verilmesi talep edilen T3 'dan uzun süredir haber alınamadığı ileri sürülerek açıldığı, dosyaya bu yönde başkaca somut bilgi veya belge ibraz edilemediği, istinaf aşamasında Suriye'ye gittiğinden dolayı gaiplik kararı verilmesi talep edilmiş ise de, gaiplik kararı verilebilmesi için uzun süreden beri haber alınamama yanında ölümü hakkında kuvvetli olasılığın mevcut olması gerektiği, ne var ki gaipliğine karar verilmesi istenen kişinin ölümü hakkında kuvvetli olasılık bulunduğunun ve iddianın kanıtlanamadığı, ilgili kişinin ölüm tehlikesi içinde kaybolduğundan veya ölümü hakkında kuvvetli olasılığın gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği gibi toplanan tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde davanın reddine karar verilmiş olmasında usul ve esas yönünden aykırılık bulunmamaktadır....

          Sulh Hukuk Mahkemesinin 02/03/2011 tarih ve 2010/475 E- 2011/191 K. sayılı ilamı ile Trabzon Defterdarının kayyım atandığını, kayyım atama tarihinden itibaren 10 yıllık yasal süre içerisinde idare olunan taşınmazların üzerindeki kayyımlığın herhangi bir mahkeme kararı ile ortadan kaldırılmadığını ve herhangi bir hak sahipliği itirazı olmadığını belirterek, Medeni Kanun'da öngörülen 10 yıllık sürenin dolması nedeni ile adı geçen Ahmet oğlu Mehmet, Ahmet kızı Asiye, Ahmet kızı Zakire, Ahmet kızı Seher adlı şahısların Gaipliğine mülkiyetindeki, tapularının iptali ve Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; "Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, Gaiplik Kararı Verilmesi ve Hazine adına Tapu İptali ile Tescil talebine ilişkindir. Dava dilekçesi, tüm tedavüllü tapu kayıtları, gaiplik ilanı, Trabzon 2....

          Hükümde belirtildiği üzere gaipliğine karar verilmesi istenilen kişinin kendisinden uzun zamandan beridir haber alınamaması yeterli olmayıp ölümü hakkında kuvvetli bir olasılığın bulunması da gereklidir.Davacıların dava dilekçesinde ve yargılama esnasında tapu işlemleri için yargılamaya konu davayı açtıklarını, gaipliğine karar verilmesi istenilen Ekrem Özsarı'nın 2003 yılında Bayındır Ergenli Mahallesinden ayrıldığını ve kendisinden bir daha haber alınamadığını, kardeşleri Ekrem'in sağ olduğunu düşündüklerini beyan ettiği, gaipliği talep edilenin ölümü hakkında kuvvetli olasılığın varlığına dair delil bulunmadığı, bir süredir haber alınamamasının tek başına gaiplik kararı verilebilmesi için yeterli sayılamayacağından TMK.'nın 32.maddesindeki koşulların oluşmaması nedeniyle davacı tarafından açılan gaiplik davasının reddine" şeklinde karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : GAİPLİĞE KARAR VERİLMESİ-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava konusu 172 ada 265 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından ...'e ulaşılamaması nedeniyle hak ve menfaatlerinin korunması için ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 17.07.2001 tarih ve 2001/958 Esas 2001/1156 sayılı ilamı ile 3561 sayılı Kanun uyarınca davalının kayyım tayin edildiğini, anılan taşınmazın ortaklığın giderilmesi sonucu satılarak Kubilay'ın payına isabet eden kayyım hesabına yatırıldığını, 10 yıllık kayyım ile idare süresinin dolması nedeniyle 4721 sayılı TMK'nın 588. maddesi şartları oluştuğundan ...'in gaipliğine karar verilerek, kayyım adına yatırılan satış bedellerinin Hazine adına irat kaydına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, TMK'nın 588....

            Somut olayda, gaipliği talep edilen T2 nüfus kaydında yerleşim yeri adresinin olmadığı, ilk derece mahkemesince gaipliği talep edilen T2 yerleşim yeri araştırılmadan, bu hususta davacı delilleri toplamadan mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi doğru olmadığı gibi ; kabule göre de, davacının ayrıntılı nüfus kayıt tablosu getirilerek gaipliği talep edilen T2 kardeşi olup olmadığı araştırılmadan, davacının, hakları bu ölüme bağlı olanlardan olup olmadığı, başka bir ifadeyle aktif husumet ehliyeti bulunup bulunmadığı araştırılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca, davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken; mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi de doğru olmamıştır. Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            UYAP Entegrasyonu