Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, ancak davalının KDV bedeli olan 225.000 TL'yi müvekkiline ödemediğini, gayrimenkul satışlarında tapuya bildirilen satış bedelinin KDV hariç bedel olması gerektiğini, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin resmi işlemlerde geçerli olabilmesi için noter huzurunda yasal prosedürlere göre düzenlenmiş olması gerektiğini ve noter dışında düzenlenen ve notere sadece imza onayı için getirilen sözleşmelerin ise herhangi bir yasal geçerliliği olmadığını, taraflarca akdedilen sözleşmenin geçerlilik şartlarına uygun yapılmamasına rağmen taraflarca anılan sözleşmeye uygun olarak taşınmaz devri yapıldığını, ancak taşınmazın bedeli konusunda KDV hariç olacak şekilde gerçek satış bedeli olan 1.250.000 TL'nin alıcı tarafından ödenmesi nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan durumun tarafların gerçek iradelerini yansıtmadığını, nitekim, sözleşmede dükkan için kararlaştırılan 1.250.000 TL olarak tapuda gösterilen bedelin gerçek bedel olduğunu, bu değerin kapsamına KDV ve tüm vergiler dahil olmadığını, tapu...

    Dava geçersiz satış sözleşmesi gereği ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, davacı, davalı şirket yetkilisi ... ile imzalanan satış sözleşmeleri gereği kendisine teslimi ve devri gereken 6 adet daire ve dükkanın başkalarına satıldığını, ödediği satış bedelinin denkleştirilmiş adalet ilkelerine göre davalılardan tahsilini istemiş, davalı ... davayı kabul etmiş, davalı şirket ise diğer davalının kendilerini tek başına temsile yetkili olmadığını ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Dosyada bulunan imza sirküleri, sicil kayıtları ve diğer bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere davalı şirketin temsili çift imza ile yapılmaktadır. Sadece davalı ...'in davayı kabul yönündeki beyanı diğer davalı şirket açısından bağlayıcı nitelikte değildir....

      CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının uzun yıllardır Alanya'da ikamet eden Rus vatandaşı olduğunu, aynı site içerisinde adına kayıtlı 7 numaralı bağımsız bölüm olduğunu, 7 numaralı dairede anne ve babasının ikamet ettiğini, kendisinin de anne ve babasına yakın olmak amacıyla dava konusu taşınmazı satın aldığını, satım bedelinin gerçekte 165.000 TL olduğunu, davalının taşınmaz bedelinin şirket ortakları ve müdürü olan Serik Ashimov ve Kuanyshbek Atabekov'a verdiğini, taşınmazın devir tarihinde şirket yetkilisinin Serik Ashimov olduğunu, bu hususta ilgili belgelerin Alanya Ticaret Sicil Müdürlüğü'nden getirtildiğini, davalının iyi niyetli 3.kişi konumunda olduğunu ifade ederek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Türk Ticaret Kanunu’nun 595. ve 598. maddesinde de açıkça görüleceği üzere pay devri ve alınan diğer kararların 3....

      İstinaf Nedenleri Davacı vekili istinaf itirazlarında; davacı şirket ile tanıdığı olan davalının, dava konusu taşınmazın devri hususunda anlaştıklarını ve dava konusu taşınmazın davalıya devredildiğini, davalının, satış bedelini bankadan çekerek tapu devri sırasında ödeyeceğini beyan etmesine rağmen satış bedelini ödemediğini, hileli davranışlarla davacıyı aldattığını, sürekli bahaneler ileri sürerek, halen satış bedelini ödemediğini, davalının kendisine duyulan güveni kötüye kullandığını, satış bedelinin ödendiği yöndeki ispat yükünün davalıda olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını, yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. 3. Gerekçe ve Sonuç İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2....

        Burada öngörülen şekil, sözleşmenin geçerlik ... olup, kamu düzenine ilişkindir ve resen dikkate alınır. Taraflar arasındaki tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi şekilde düzenlenmemiş bulunduğundan hukuken geçerli değildir. Cezai şart, asıl borca ilişkin fer’i haklardan olup, geçerli olmayan taşınmaz satış sözleşmesinde düzenlenmiş olan cezai şart da geçersizdir. Taraflar geçersiz sözleşme nedeniyle verdiklerini haksız iktisap kuralları uyarınca geri isteyebilirler. Bu itibarla davacının sözleşme gereğince davalıya vermiş olduğu ve davalı tarafından iade edilmeyen bakiye bedelin ödetilmesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken, mahkemece takip konusu iade edilmeyen bakiye satış bedelinin cayma tazminatı niteliğinde olduğundan bahisle iadesinin talep edilemeyeceği kabul edilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

          kök murisin baba ve annesinden intikal eden mallar üzerinde tasarrufta bulunabilmek amacıyla kardeşi hakkında gaiplik kararı almak üzere mahkemeye başvurma zorunluluğunun hasıl olduğunu ileri sürerek; müvekkilinin kardeşi T3 hakkında gaiplik kararı verilmesini talep etmiştir....

          Sayılı dosyasından takip başlatıldığını, takip sonucunda otelin diğer davalıya satış sureti ile devredildiğinin anlaşıldığını, 09.04.2018 tarihinde diğer davalıya satış sureti ile devrettiğini, devredilen taşınmazın otel olarak kullanılmakta olup, devreden davalı şirket olan Orta Anadolu A.Ş.'nin taşınmaz mal varlığının tamamını oluşturduğunu, söz konusu satış işlemi işletme devri niteliğinde olduğunu, davalılar arasında yapılan satış ve devir işlemleri usule uygun olmadığını ve iptalinin gerektiğini, dava konusu taşınmazın borçlu şirket olan Orta Anadolu şirketi tarafından Gold Yıldırım Hotel olarak işletilmekte iken, içindeki demirbaş ve malzemeleri ile diğer davalıya 09.04.2018 tarihinde satıldığını, söz konusu satış işlemi işletme devri niteliğinde olup, İİK 280 Maddesi ve devamına göre iptali gerektiğini, dava konusu taşınmazda şu anda kiracı olarak bulunan Dünya Mirası Akademisi Tur. Tic....

          HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : GAİPLİK VE HAZİNEYE İNTİKAL Davacı vekili, 1682 ada 2 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/633 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan ortaklığın giderilmesi davasında taşınmazın paydaşlarından ...’i temsil ve mal varlığını idare etmek üzere ... Defterdarının ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 27.10.2004 tarih 2004/809 Esas 2004/953 Karar sayılı kararı ile kayyım olarak atandığını, ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilip kesinleşmesi üzerine ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğunun 2005/19 Satış sayılı dosyası üzerinden yapılan satış sonucu ...’in payına düşen paranın vesayet dosyasında nemalandırılarak idare edilmekte iken kayyımlık bürosu hesaplarına aktarıldığını ileri sürerek paydaş ...’in TMK 588. maddesi uyarınca gaipliğine, adı geçenin payına isabet eden ve kayyım tarafından idare edilen paranın nemalarıyla birlikte Hazineye intikaline karar verilmesini istemiştir....

            Sözleşmede taraflar satıcılar, alıcılar olarak gösterilmiş, sözleşmenin konu kısmında; "34 XX 805 plakalı ısuzu marka otobüsün satışı" dendiği, 1.maddede; "Meskur otobüs Ramazan Soy ve T4 tarafından T1 ve T2'ya 37.000 TL bedelle satılmıştır. Satış bedeli tamamen satıcılara ödenmiştir."şeklindeki düzenleme dikkate alındığında ,sözleşmenin konusunun harici satış mı ,yoksa ticari aracın kullanım hakkının devri mi olduğunun tesbiti gereklidir. İş bu davada davacılar, 19.08.2015 tarihli sözleşme ile 37.000.-TL ödemek sureti ile davalıdan satın aldıkları 34 XX 805 plakalı aracın devir işlemi gerçekleştirilmediği gibi satış bedelinin ve araç ruhsat maliki Gülsen Bilici adına yapılan ödeme ve harcamaların da ödenmediği iddiasıyla başlatılan Bakırköy 7. İcra Müdürlüğünün 2017/4142 E. sayılı takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, 37.000....

            KARAR Davacı, davalıya ...’da imarlı parsel alması için 1990-1991 yıllarında toplam 8 000 000 TL gönderdiğini, davalının gösterdiği yere ev yaptığını ve halen içinde oturduğunu, ancak açtığı tapu iptali tescil davasının geçerli satış olmadığından reddedilip kesinleştiğini,davalının gönderdiği parayı vermeyip yedinde tuttuğunu ileri sürerek 8 000 000 TL ile 4 099 531 400 TL munzam zarar ve bina bedelinin dava tarihindeki maliyet değeri olan 15 000 000 000 TL nin davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah ile de talebini arttırmıştır. Davalı, davacının istemi üzerine arsayı haricen satın aldığını, davacının durumu bildiğini, arsa malikinin bilgisi ile davacının arsa üzerine bina yaptığını, ancak kadastro geçtiğinde arsa malikinin ilave para istediğini, parayı verenlere devri yaptığını, davacı vermediğinden devri yapmadığını, olayda kendi kusurunun olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

              UYAP Entegrasyonu