Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esasen dava konusu dairenin devri resmi şekilde yapılmadığından yapılan harici satış geçerli değildir. (MK. md. 634, TMK.nun md.706, BK.'nın m. 213, 2644 sayılı Tapu Kanunu md. 26) Geçersiz satışa dayalı olarak davacı dairenin devrini yani tapunun iptâli ile adına tescilini isteyemez ise de, dairenin iş bedeli karşılığı verildiği ve yüklenicinin edimini yerine getirdiği taktirde dairenin devri kararlaştırıldığına göre, davacı yüklenici iş bedelini talep edebilir. Bu durumda iş bedelinin hesaplanması ve hüküm altına alınması gerekmektedir. Taraflar arasında eser sözleşmesinin ilişkisi bulunduğu, sözleşmenin götürü bedel olan 90.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı da tartışma konusu değildir. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK.'nın 365. maddesi uyarınca götürü bedelle yapılan sözleşmelerde iş bedelinin fiziki oran kurularak hesabı gerekmektedir....

    Noterliğinin 14/09/2015 tarih ...yev. nolu ile yapıldığı ve geçerliliği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmayıp sözleşmeye konu taşınmazın teslim tarihi, satış bedeli ve ödeme planı sözleşme içerisinde ve ekli ödeme planında açıkça gösterilmiş ve taraflar arasında ihtilafsız olarak kabul edilmiş olup esasen alıcı davalı yanın sözleşme konusu taşınmazın satış bedelini ödediği konusu da taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayıp, davacı vekilinde ödemeye ilişkin tüm belgeler dava dilekçesi ekinde bir kez daha dava dosyası içerisine sunulmuştur. Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmeleri alıcısına gayrimenkulün devri şartları oluştuğunda devri talep hakkı veren sözleşmelerden olup, buradaki tek şart devri istenen taşınmazın devrin talep edildiği anda satıcı karşı taraf adına tapuda kayıtlı olmasıdır....

      ise satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakkı noterde biçimine uygun olarak düzenlenen 28.12.2001 tarihli sözleşme ile temlik aldığını ileri sürerek davaya katılmıştır. Mahkemece satış vaadi sözleşmesinde sonradan ödeneceği kararlaştıran 17.000 Lira bakiye bedelin ödenmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ; hüküm, davacı ve katılan tarafından temyiz edilmiştir. Yanlar arasındaki biçimine uygun düzenlenen 17.9.1973 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin konusu 48 parsel sayılı taşınmazdaki davalılara ve miras bırakanlarına ait toplam 1584/3840 paydır. Sözleşmede davalılar ve miras bırakanlarına ait bu payın 28.000 Liraya satıldığı, satış bedelinin ... ’a ait hisse bedeli 7000 Liranın ...’ya nakden ve tamamen ödendiği , bakiye 21.000 Liranın 4000 Lirasının diğer vaad borçlularına ödendiği, bakiye 17.000 Liranın ise tapuda ferağ sırasında ödeneceğinin yazıldığı görülmektedir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri iki tarafa hak ve borçlar yükler....

        Davalı, taşınmaz bedelinin tamamının ödendiğini, resmi senette satış bedelinin tamamen ödendiğinin yazılı olduğunu savunmuş, görevli mahkemeye vermiş olduğu 01.02.2017 tarihli cevap dilekçesinde bunlara ilaveten, davacının internet ortamında kendisine gönderdiği mesajda evin kalan borcunun 5.000,00 TL olduğunu bildirdiğini ve bu miktarı kendisinden istediğini beyan etmiştir. Yerel mahkemece, resmi senette satış bedelinin tamemen ve nakden ödenmiş olduğunun yazılı olduğu, resmi senetteki bu beyanın aksinin aynı güçte başka bir delil ile ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; davacının istinaf talebi üzerine BAM ilgili dairesince "alıcının bedelden doğan borcunun tümüyle yerine getirmemiş olması resmi sözleşme ile doğan hukuki sonucu değiştiremez. Adi yızılı senetteki gerçek bedelden bir kısmının ödenmemesi satıcıya, bedelin ödenmeyen bölümünün tahsilini isteme hakkı verecektir....

          ndeki hisselerinin 200.000,00 TL bedelle devri hususunda anlaşmaya varılması üzerine ... 1.Noterliğinin 26.06.2014 tarih ve 7093 yevmiye numaralı limited şirket pay devir sözleşmesi düzenlendiğini ve 200.000,00 TL şirket hisse devir bedelinin banka kanalı ile ödendiğini, müvekkilinin satın aldığı şirketin faaliyet gösterdiği Shell Akaryakıt istasyonunun mülkiyetini de satın almak istediğini, davalının müvekkili şirket yetkilisi ...'e satış konusunda yardımcı olabileceğini ve istasyonun kurulu bulunduğu taşınmazın mülkiyetini de satın alabileceğini ifade ettiğini, davalının ... Petrol A.Ş.'ye verdiği ...Bankasına ait teminat mektubunun vadesini uzatmak suretiyle müvekkilinin güvenini daha da pekiştirdiğini, davalıya güvenen müvekkilinin taşınmaz maliklerine peşinat vermek üzere davalının ...Bankası ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : GAİPLİK-TAPU İPTALİ-TESCİL Taraflar arasında görülen gaiplik-tapu iptali ve tescil davası sonunda yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 588. maddesi uyarınca gaiplik, tapu iptali ve ... adına tescil isteklerine ilişkindir....

              San. ve Tic. Ltd....

              Hukuk Dairesi -KARAR- Davacı vekili, davalı şirket ile Basın İlan Kurumundan alınmış olan her türlü ilan hakkının devri konusunda anlaştıklarını, devir bedelinin KDV hariç 250.000 TL olarak belirlendiğini, buna karşılık KDV dahil 295.000 TL tutarlı faturayı davalıya gönderdiklerini, davalının faturayı iade ettiğini, 3065 Sayılı KDV Kanunu'nun 24. maddesine göre faturanın mal bedeli + KDV olarak düzenlenmesi gerektiğini, 47.019,45 TL üzerinden yapılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; sözleşmede belirlenen satış bedelinin KDV hariç olduğu belirtilmediğinden KDV’yi de içerdiği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı ..., kayden maliki olduğu 6 parça taşınmazın vekili davacı ... eliyle satış suretiyle davalıya temlik edildiğini, davalının güven telkin edip bedeli ödeyeceğine dair vekili inandırarak devri sağladığını, satış bedelinin ödenmediğini ileri sürüp tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline, olmadığı taktirde 300.000,00.-YTL satış bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, kayıt maliki olmayan davacı ...’ın dava açma sıfatı olmadığını, dava konusu taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldığını, iddiaların doğru bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur....

                  Mahkemece, satış vaadinin yerine getirilmesinin şartlarının imkansız hale geldiği ve tescil talebinin uygulama kabiliyeti bulunmadığı ve davanın terditli açıldığı belirtilerek, bilirkişi raporu ile belirlenen (halihazırda boş arsa olan taşınmazın 1/2 bedeli) 15.000 YTL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Dosyada mevcut belgelere göre; 16.11.2000 tarihli Noter satış vaadi sözleşmesi, dava dışı Muhsin ve davacı arasında düzenlenmiştir. Satış vaadine konu taşınmaz, daha evvel davalının babası (tapuda malik olan) İzzet ve dava dışı Muhsin arasındaki 30.07.1980 tarihli Noter satış vaadi sözleşmesine konu olmuştur. Davalının babası İzzet, 1988 tarihinde ölmüştür (Davalı Rafet, iki mirasçısından birisidir). Davacı ile davalıların murisi arasında bir satış vaadi sözleşmesi bulunmamaktadır. Davalının murisi İzzet dava dışı Muhsin'e, Muhsin de taşınmazın satışını davacıya vaat etmiştir. Dava, taşınmazın tapuda üçüncü şahsa devri nedeniyle malik İzzet mirasçısına karşı açılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu