Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Dava, gayrimenkul hissesi devri bedeline ilişkin faturaya dayalı bakiye alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; taraflar arasında gayrimenkul hisse devrinin gerçekleştiği, satış bedelinin satış aktinin sonunda tam ve eksiksiz olarak ödendiği, KDV'nin satış bedelinden ayrı hesaplanacağı hususunda herhangi bir sözleşmenin olmadığı, buna göre satış bedeli içerisinde KDV'nin de ödendiği, davacının satış ve ifa borcu yerine getirildikten sonra KDV alacağı altında böyle bir talepde bulunamayacağı kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

    Noterliği'nin 23/07/2009 tarih ve 5593 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, satış bedelinin tamamını ödediğini ve tapusunu aldığını ancak davalının bakiye satış bedelinin tahsili için aleyhine takip başlattığını ileri sürerek bu takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve sonrasında imzalanan adi yazılı sözleşmede davacının bakiye satış bedelini tapu devrinden sonra ödeyeceğinin kararlaştırıldığını ancak tapu devredilmesine rağmen ödeme yapılmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, davacının ......

      -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 18.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Tapuda satış bedelinin 2750 TL olarak düşük gösterilmesi ödenecek tapu harcı ile ilgili olup gerçek satış bedelini yansıtmadığı yerleşmiş yargıtay içtihatları ile kabul edilmekte olup tapuda devri yapılan taşınmazın gerçek satış bedelinin 13.000 TL olmadığını, ödediği bu bedel içinde devri yapılmayan taşınmazın değerinin de olduğunu davacının ispat etmesi gerekirken, ispat yükü ters çevrilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan 156.15 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 23.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          KARAR Davacı, davalı şirket ile 31/05/2009 tarihinde devre mülk payı satış vaadi sözleşmesi imzaladıklarını, davalının sözleşme tarihinden itibaren 36 ay sonunda alıcının da borcu bitmek şartıyla devre mülk payını devir için tapuya başvurmayı kabul ve taahhüt ettiğini, ancak 36 ay geçmesine ve kendisinin borcunu bitirmesine karşın pay devrinin gerçekleşmediğini, sözleşmenin 3. maddesi uyarınca fesih hakkının doğduğunu ileri sürerek sözleşmenin iptaline, ödediği 14.950,00 TL ve sözleşme bedelinin % 10'u oranında tazminat olmak üzere 16.445,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

            Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ... ile davalı ...’ın daha önce evli oldukları ve boşandıkları, tarafların boşanma dosyasında akdettikleri protokol uyarınca Mozaik Design ve Dekorasyon San. Tic.Ltd.Şti’nin 249.750TL'ye tekabül eden 9990 adet payın davalıya ait olacağının kararlaştırıldığı, daha sonra taraflar arasında akdedilen pay devri ön protokolü uyarınca davalının davaya konu şirkette yer alan hisselerini davacı ...’a devri hususunda tarafların anlaştıkları, yine söz konusu hisse senetlerinin devri için davacının davalıya 10.000.000 TL ve 57.500 Euro nakden ödemeyi taahhüt ettiği, ayrıca davacı şirket mülkiyetindeki ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden malik olduğu 710 parsel sayılı taşınmazı ekonomik sıkıntılar sebebi ile 19.06.1998 tarihinde davalı ...'e satış suretiyle devrettiğini, temlikin Cuma günü mesai bitimine denk getirildiğini, ...'in satış bedelini Pazartesi günü ödeyeceği hususunda kendisini ikna etmesi üzerine tapuda devri yaptığını, ancak 3 gün sonra taşınmazın diğer davalıya muvazaalı olarak satış suretiyle temlik edildiğini öğrendiğini, dolandırıldığını anlayarak Savcılığa şikayette bulunduğunu ileri sürerek, hata, hile ve muvazaa hukuksal nedenlerine dayanarak, tapu iptal ve tescil, mümkün olmadığı takdirde satış bedelinin tahsili isteğinde bulunmuştur. Davalılar, iddiaların doğru olmadığını, satış bedeli ödenerek devirlerin yapıldığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı ...'...

                Satış bedelinin ödenmemesi halinde akdi feshederek satışa konu şeyin geri alınması hakkı saklı tutulmadıkça veya bu konuda bir ihtirazi kayıt dermayan edilmedikçe satılan şeyin istirdatının bir başka deyişle iptal ve tescilinin istenemeyeceği, satıştan kaynaklanan bir alacak var iken onun istenebileceği açıktır. (Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/8697 esas 2016/3698 karar) Davacının aşamalarda satış bedelinin peşin ödeneceği ve ödenmediği yönünde herhangi bir iddiasıın bulunmadığı, taşınmazın davalı Harun ile aralarında yapılan sözleşme gereğince kendi rızası ile ve Harun'un talebi ile tapuda T4'a devredildiğini beyan ettiği, T6 tarafından taşınmaz satış bedeli olarak senetlerin düzenlenip davacıya teslim edildiği, tapuda yapılan devir sırasında satış bedelinin ödenmemesi halinde satılanın geri alım hakkının saklı tutulduğuna dair ihtirazi kayıt bulunmadığı, uyuşmazlığın satış bedelinin ödenmemesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır....

                GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalıların murisi ve anneleri olan Leyla Dağdelen'in kardeş olduklarını, ortak murislerinden intikal eden dava konusu taşınmazdaki payını davalının 1980 yılında davacıya sattığın, satış bedelinin 100.000 TL olup bedelin ödendiğini ve taşınmaza davacının zilyet olduğunu, davalıların murisi Leyla Dağdelen'in vefatından sonra davalılardan başka diğer mirasçıların paylarını davacıya devrettiklerini ancak davalıların devretmediğini belirterek dava konusu taşınmazdaki davalıların paylarının tapusunun iptali ile davacı adına tescilini olmadığı takdirde davalıların hisselerinin rayiç bedellerinin tespit edilerek dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte rayiç bedel belli olmadığı takdirde satış bedelinin satış vaadi sözleşmesinin düzenlenme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte günümüz değerine güncellenerek ve değiştirilerek davalılardan hisseleri oranında alınarak davacıya...

                ye satış suretiyle temlik ettiğini, satış bedelinin 6.000,00.-TL si satış günü ödendiği halde kalan 2.000,00.-TL bedelin ödeme günü olarak kararlaştırılan 12.06.2006 tarihinde ödenmediğini, daha sonra satışa aracılık eden davalı ...'ın gelerek davalı ... ve eşi olan ...'ın kavga ettiklerini, satıştan vazgeçtiklerini, 17.06.2006 tarihli adi yazılı sözleşme uyarınca satış yetkisini kendisine verdiklerini, taşınmazı iade etmesini istediğini, bunun üzerine aldığı 6.000,00.-TL bedeli iade etmesine rağmen taşınmazın iade edilmediğini, davalı ...'nin hemşire olmadığını, dahili davalı ... ile evli olmadıklarını ise sonradan öğrendiğini, sağlık sorunları nedeniyle zaman zaman bilinç kaybı yaşadığını, davalıların mevcut durumundan yararlanıp, kandırmak suretiyle devri sağladıklarını ileri sürerek hile ve gabin nedeniyle tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı taktirde 8.000,00.-TL bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., dava konusu taşınmazı 3.000,00....

                  UYAP Entegrasyonu