Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Davacı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; dilekçenin reddine dair Dairemizin 03.07.2014 gün ve 4913-15327 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir. 1-Davacı ... tarafından, davalı kadın aleyhine fiili ayrılık (TMK md 166/son) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açılmış olup, mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile tarafların fiili ayrılık (TMK md 166/son) nedeniyle boşanmalarına, davalı kadın yararına maddi ve...

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/11/2019 NUMARASI : 2018/484 ESAS 2019/793 KARAR DAVA KONUSU : Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı eşinden boşanmak için İzmir 11. Aile Mahkemesinin 2014/502- 840 E-K. Sayılı dosyası ile terk nedenine dayalı dava açtığını, bu davanın reddine karar verildiğini ve kararın 15/05/2015 tarihinde kesinleştiğini, davalının müvekkilini terk ettiği 2014 yılından bu yana tarafların ayrı yaşadıklarını, hükmün kesinleşmesinden sonra da tarafların bir araya gelmediklerini, müvekkilinin emekli olup emekli aylığından başka gelirinin olmadığını belirterek, tarafların TMK. 166/4....

    İSTİNAF SEBEPLERİ; Mahkeme kararına karşı davacı/karşı davalı vekili; karşı ve birleşen davanın kabulü, kusur, kadın lehine verilen nafaka ve tazminat kararları açısından istinaf başvurusunda bulunmuş, kendilerinin kabul edilen davalarında kurulan boşanma hükmüne ilişkin itirazlarının bulunmadığını bildirmiştir. Mahkeme kararına karşı davalı/karşı davacı kadın vekili; kusur, erkeğin davasının kabulü, kadın lehine verilen nafaka ve tazminat kararlarının yetersiz olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. GEREKÇE; Asıl dava TMK 166/4 maddesinde düzenlenen fiili ayrılığa dayalı boşanma, karşı dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası, birleşen dava ise daha önce mahkeme kararıyla takdir edilen tedbir nafakasının arttırılması talebine yöneliktir. HMK 355. Maddesine göre inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı ve sınırlı olarak yapılmıştır....

    Tüm dosya kapsamından, gerek erkeğin davasına dayanak teşkil eden ve reddine karar verilen önceki davada, gerekse fiili ayrılık süresi içinde, davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir kusuru ispatlanamamıştır. Zira, temyize konu karşılıklı görülen boşanma davasındaki dinlenen kadın tanıklarının erkeğin sadakatsizliğe ilişkin beyanları da duyum, gözlem ve yoruma dayalı olup, erkeğin sadakatsizliğine ilişkin maddi gerçeği açığa çıkarmaktan uzaktır. Ne var ki, ilk boşanma davasını açarak, fiili ayrılığa neden olan boşanmaya sebebi yaratan davacı karşı davalı erkek, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere tam kusurludur. Ancak erkeğin reddedilen davayı açarak, fiili ayrılığa sebebiyet vermesi tek başına kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. O halde, Türk Medeni Kanunu'nun 174/2. Maddesi şartlarının kadın lehine oluşmadığının kabulü gerekir....

      Maddesi uyarınca ayrılık süresinin kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren başlamasına, Ayrılık süresinin bitiminde, ayrılık durumunun kendiliğinden sona ereceğinin ve bu süre sonunda ortak hayat yeniden kurulamamışsa eşlerden her birinin boşanma davası açabileceğinin taraflara ihtar edilmesine, Boşanma hükmü kurulmadığından davacı tarafın maddi ve manevi tazminat talepleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına, Boşanma hükmü kurulmadığından davacı tarafın davalı lehine hükmedilen nafakanın kaldırılması talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı koca; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı kadın; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

      Karşı boşanma davasının kabulü ve her iki davada kusur yönünden yapılan istinaf incelenmesinde; Mahkemece; " taraflar arasında görülen boşanma davasının reddinden sonra tarafların üç yılı aşkın bir süre bir araya gelmedikleri, evlilik birliğinin yeniden kurulamadığı, halen ayrı yaşadıkları anlaşılmakla fiili ayrılık nedeniyle davacının ve karşı davacının boşanma davalarının kabulüyle TMK'nun 166/4 maddesi gereğince boşanmalarına, fiili ayrılığa sebep olan olaylarda sadakat yükümlülüğünü ihlal eden, eşine hakaret eden, küçük düşürücü davranışlarda bulunan davacı karşı davalının tam kusurlu olduğu," gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir....

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı (koca) dava dilekçesinde, hem evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine, hem de fiili ayrılık (TMK m. 166/son) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talep etmiştir. Davacının Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi kapsamındaki boşanma istemi yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık nedeniyle boşanma isteminde bulunmuş, davalı kadın ise süresinde verdiği cevap dilekçesi ile davanın reddini, boşanmaya karar verilmesi halinde ise tazminat ve nafaka talebinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın kabulü ile karşı davalının karşı davasının boşanma yönünden kabulüne karar verilmiştir. Davalı kadın tarafından açılmış usulüne uygun bir boşanma davası mevcut değildir. Harcın alınmış olması talebi, tek başına dava haline getirmez....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 07.11.2017 günü temyiz eden davalı ... gelmedi. Karşı taraf davacı ... geldi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Fiili ayrılık başlı başına boşanma sebebi yapılamaz. Terk sebebine dayalı bir dava da bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....

            Başlangıçta yersiz boşanma davası açarak, fiili ayrılık nedenine dayalı boşanmanın (TMK.md.166/son) zeminini hazırlayan ve boşanmaya sebebiyet veren davacı koca ise bu nedenle tamamen kusurludur. Eylemli ayrılık sebebiyle boşanma davasında boşanma kararı verilebilmesi için eşlerin kusur durumlarının ayrıca araştırılması gerekmemekle birlikte kusur durumunun tespiti nafaka ve tazminatlar açısından önemli olup istinaf incelemesine konu dava 14.05.2019 tarihinde açılmakla, davanın açıldığı tarih itibariyle TMK .166/son maddesinde belirtilen 3 yıllık sürenin dolduğu ve kesinleşme tarihinden itibaren ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmakla mahkemenin karşı boşanma davasının kabulüne ilişkin kararı usul ve yayasa uygundur....

            UYAP Entegrasyonu