Türk Medeni Kanunu’nun 166/son maddesine dayanak teşkil eden ve erkek tarafından açılıp erkeğin feragati sebebiyle reddedilen ilk davanın açılmasından önceki olaylara dayalı olarak, davalı kadına bir kusur yüklenemez. Toplanan delillerden, fiili ayrılık döneminde davalı kadına kusur olarak yüklenebilecek bir olayın varlığı da ispatlanamadığına göre, Türk Medeni Kanunu’nun 166/son maddesine dayanak teşkil eden ve retle sonuçlanan ilk davayı açan, böylelikle fiili ayrılığa sebep olan ve bu dava sonrasında da birlikte yaşamaktan kaçınarak boşanma sebebi yaratan davacı erkeğin, boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekmektedir....
Davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; ilk derece mahkemesi tarafından yapılan 10/07/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında davacının dava dilekçesinin içeriğini tekrar ettiği, uyuşmazlık tespitinde de anlaşamadıkları konuların boşanma ve fer'ilerine ilişkin olduğunun belirtildiği, ön inceleme duruşmasının bu şekilde tamamlanarak uyuşmazlık tespitinin yapıldığı, daha sonra 18/11/2019 tarihli celsede davacının boşanma sebebi olarak hem evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı hem de fiili ayrılığa dayalı boşanmayı talep ettiğini beyan ettiği, ilk derece mahkemesince davacının 166/1 nedeniyle boşanma talebinin reddine, 166/4 maddesi uyarınca fiili ayrılığa dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğu, davacının dava dilekçesinde fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma sebebine dayanmadığı, ön inceleme duruşması tamamlandıktan sonra da iddiasını genişletemeyeceği, davalı vekilinin bu...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 07.11.2017 günü temyiz eden davalı ... gelmedi. Karşı taraf davacı ... geldi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Fiili ayrılık başlı başına boşanma sebebi yapılamaz. Terk sebebine dayalı bir dava da bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık nedeniyle boşanma isteminde bulunmuş, davalı kadın ise süresinde verdiği cevap dilekçesi ile davanın reddini, boşanmaya karar verilmesi halinde ise tazminat ve nafaka talebinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın kabulü ile karşı davalının karşı davasının boşanma yönünden kabulüne karar verilmiştir. Davalı kadın tarafından açılmış usulüne uygun bir boşanma davası mevcut değildir. Harcın alınmış olması talebi, tek başına dava haline getirmez....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı (koca) dava dilekçesinde, hem evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine, hem de fiili ayrılık (TMK m. 166/son) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talep etmiştir. Davacının Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi kapsamındaki boşanma istemi yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, fiili ayrılık nedenine dayalı olarak boşanma davası açılabilmesi şartı olan 3 yıllık ayrılık süresinin dosya kapsamında gerçekleşip gerçekleşmediği, birleşen davanın kabulü ve asıl davanın reddine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı ile kadın yararına tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşti ise miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalının kusur belirlemesine yönelik temyiz itirazının incelenmesinde; Dava TMK'nın 166/son maddesine yöneliktir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu “TMK 166 son maddesinde düzenlen fiili ayrılık sebebine dayalı boşanma koşullarının gerçekleştiği, davalı kadının, Samsun 1....
Davacı tarafından açılan dava, TMK 166/4 maddesi kapsamında ortak hayatın yeniden kurulamaması (fiili ayrılık) nedenine dayalı boşanma davası olup, davacı tarafın Mahkememizin 2013/329 esas 2014/172 karar sayılı dosyasından açtığı, davacının müşterek konuttan ayrılıp başka bir kadınla birlikte yaşadığından bahisle tam kusurlu olması nedeniyle boşanma davasının reddine karar verildiği ve kararın 23/06/2014 tarihinde kesinleştiği görülmüştür....
Hukuk Dairesinin 09/11/2022 tarih, 2022/6216 E., 2022/9000 K.sayılı ilamı ile 1. bentte; davalının sair temyiz taleplerinin reddine karar verildikten sonra ; 2. bentte "...Dosyanın tetkikinden, tarafların bölge adliye mahkemesi tarafından kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında; kadının fiili ayrılık döneminde hastanede yatan eşinin tedavisi ile ilgilenmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, ortak çocuğa şiddet uygulayarak evi terk eden ve fiili ayrılık döneminde birlik görevlerini yerine getirmeyen erkek eş ile eve dönen eşine hakaret ederek onu istemediğini söyleyen ve fiili ayrılık döneminde hastanede yatan eşinin tedavisi ile ilgilenmeyen kadın eş eşit kusurludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Fiili ayrılık başlı başına boşanma sebebi değildir. Terke dayalı bir boşanma davası bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....