Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, ilk boşanma davasının reddedilip kesinleşmesinden sonra üç yıl eşlerin bir daha bir araya gelmemeleri nedeniyle 166/son maddesi uyarınca eşlerin boşanmalarına karar verilmiş olması durumunda, bu iki dava bir boşanma süreci olarak kabul edildiğinde ilk boşanma davasının açıldığı tarihte mal rejiminin sona ermiş sayılacağı, ilk boşanma davasının açıldığı tarihin 06.02.2002 olduğu, dava konusu taşınmazın davalı tarafından satın alındığı tarihin 04.01.2003 olduğu, bu durumda dava konusu taşınmazın ilk boşanma davasının açıldığı ve mal rejimi hükümlerinin askıda olduğu boşanma davası sürecinde alındığının anlaşıldığı, ikinci davanın fiili ayrılık iddiasına dayalı olarak açılması ve davanın kabul edilmesi karşısında mal rejiminin ilk boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiş olduğu kabulüne göre davacının boşanma davasının açıldığı tarihten sonra alınan bir taşınmazla ilgili talepte bulunamayacağı, tarafların ilk boşanma davasının açıldığı süreçten itibaren birlikte yaşamadıkları...

    Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; fiili ayrılık sebebiyle (TMK m. 166/4) açılan boşanma davasında, tarafların gerçekleşen olaylara göre kusurlu olup olmadıkları, buradan varılacak sonuca göre davalı eş yararına, yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. III. ÖN SORUN 11....

      Oysa, davacı erkek tarafından açılan ve retle sonuçlanan ilk boşanma davası 31.05.2012 tarihinde kesinleşmiş ve kesinleşen bu kararda davalı kadının evlilik birliğini temelinden sarsacak derecede bir kusurunun bulunmadığı belirlenmiştir. Bu davadan sonra tarafların bir araya gelmedikleri ve fiili ayrılık döneminde kadına kusur olarak yüklenebilecek bir olayın varlığının da ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayanak teşkil eden ve retle sonuçlanan ilk davayı açarak fiili ayrılığa sebep olan ve boşanma sebebi yaratan, erkeğin boşanmaya neden olaylarda tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekmektedir. Öyleyse; mahkemece davalı kadının maddi tazminat talebinin (TMK m. 174/1) kabulü gerekirken reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir....

        Aile Mahkemesinin 2020/211 Esas sayılı dosyasında açılan boşanma davasının anlaşmalı boşanma talebine yönelik olduğu, bu gerçekleşmediği için anlaşmalı boşanma davasından feragat edildiği ve mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşıldığından, bu davadaki feragat sebebiyle erkeğin kadına yönelik o davadan önceki kusurları affettiğine ilişkin davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Toplanan deliller ve tanık beyanları dikkate alındığında, erkeğin istinaf başvurusu olmadığından kesinleşen kusuru ile kadının dosya kapsamına uygun şekilde mahkemece kabul edilen kusuruna göre boşanmaya neden olan olaylarda taraflar eşit kusurlu olduğundan kadının kusur tespitine yönelik istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/356 ESAS DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1993 yılında evlendiklerini, 2 si reşit 3 çocuklarının olduğunu, müvekkili ile davalı arasında Aksaray 1. Aile Mahkemesinin 2015/38 esas sırasına kayden boşanma davasının görüldüğünü, bu davanın reddedildiğini, kararın 09.09.2015 tarihinde kesinleştiğini, tarafların bu tarihten itibaren yeniden bir araya gelmediklerini, fiili ayrılığın 3 yılı aşkın süredir devam ettiğini belirterek tarafların TMK 166/ son maddesi uyarınca boşanmalarına, müvekkili lehine 150 bin TL maddi, 150 bin TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/356 ESAS DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1993 yılında evlendiklerini, 2 si reşit 3 çocuklarının olduğunu, müvekkili ile davalı arasında Aksaray 1. Aile Mahkemesinin 2015/38 esas sırasına kayden boşanma davasının görüldüğünü, bu davanın reddedildiğini, kararın 09.09.2015 tarihinde kesinleştiğini, tarafların bu tarihten itibaren yeniden bir araya gelmediklerini, fiili ayrılığın 3 yılı aşkın süredir devam ettiğini belirterek tarafların TMK 166/ son maddesi uyarınca boşanmalarına, müvekkili lehine 150 bin TL maddi, 150 bin TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, Türk Medeni Kanununun 166/4.maddesinde yer alan fiili ayrılık sebebine dayanmaktadır. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davacı tarafından daha önce açılan boşanma davasının reddedildiği, kararın 25.2.2005 tarihinde kesinleştiği, bu tarihten başlayarak üç yıl geçtiği, bu süre zarfında ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmaktadır. Bu bakımdan Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesi koşulları gerçekleşmiştir. Verilen boşanma kararı bu sebeple sonucu itibarıyla doğrudur. Boşanmaya sebep olan fiili ayrılıkta, ortak hayatı kurmaktan kaçınan ve bir başka kadınla fiilen evliymiş gibi yaşayan eşine şiddet uygulayan davacı tamamen kusurlu olup, davalıya yüklenebilecek bir kusur bulunmamaktadır....

          Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmolunan tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı erkek Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı olarak "fiili ayrılık" nedeni ile boşanma davası açmış, mahkemece ilk davanın reddinden sonra tarafların 3 yıl süreyle bir araya gelmedikleri gerekçesi ile boşanma kararı verilmiş ve boşanmaya neden olan olaylarda ilk boşanma davasını açarak fiili ayrılığa neden olan ve boşanma sebebi yaratan davacı erkek tam kusurlu olarak kabul edilmiştir....

            , ilk takikat duruşmasından sonra verdiği 28/02/2020 tarihli dilekçesinde davanın reddini savunduğu, somut olayda fiili ayrılık nedenine dayalı olarak boşanma davasının yasal şarları oluştuğundan davanın kabulüne ve tarafların 166/4 maddesi gereğince fiili ayrılık nedenine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur."...

            Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2008/17 esas, 2009/32 karar sayılı dosyası ile davacı erkek tarafından açılan ve reddedilen boşanma davasına ilişkin kararın kesinleştiği, tarafların reddedilen boşanma davasından sonra bir araya gelmedikleri ve 3 yıllık sürenin geçtiği, ne var ki anılan davada tarafların kusur durumunun tespit edilmediği, eldeki davaya göre tarafların eşit kusurlu olduğu belitilerek, tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davanın TMK 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık hukuksal sebebine dayalı olarak açıldığı, retle sonuçlanan boşanma davasını davacı erkeğin açtığı, o davadan sonra ortak hayatın yeniden kurulamadığı, eylemli ayrılık döneminde boşanmayı gerektiren kusurlu yeni bir vakıanın meydana gelmediği, bu haliyle ilk boşanma davasını açarak fiili ayrılığı başlatan ve boşanma sebebi yaratan davacı erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu