WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; "Davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davası olduğu anlaşılmıştır. Davacı taraf, davalı ile yaklaşık 8 yıldır ayrı yaşadıkları, davalının kendisini müşterek konuta almaması sebebiyle Bulancak'da yaşamak zorunda kaldığını, davalı ile ruhen ve fikren anlaşamadıkları ve davalının olumsuz davranışları sebebiyle karşılıklı sevgi-saygı bağlarının kalmadığı iddialarına dayanmıştır. Davacı tarafça dinletilen tanıkların beyanı genel ve benzer olarak fiilen ayrı yaşama durumuna ilişkin olup, iddia konusu diğer hususların ispatı için yetersizdir. Tarafların fiilen ayrı yaşadığı kabul edilse dahi fiilen ayrı yaşamanın da tek başına, boşanma sebebi kabul edilemeyeceği değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davacının davasının reddine" karar verilmiştir....

Oysa, davacı erkek tarafından açılan ilk boşanma davası 13.04.2004 tarihinde kesinleşmiş ve kesinleşen bu kararda terk nedeniyle açılan davada eşlerin ortak konutu birlikte seçecekleri, davacı kocanın ev seçimi ve bu eve eşini davette yasal hakkını iyi niyetle kullanmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Bu davadan sonra tarafların bir araya gelmedikleri ve fiili ayrılık döneminde kadına kusur olarak yüklenebilecek bir olayın varlığının da ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesine dayanak teşkil eden ve retle sonuçlanan ilk davayı açarak fiili ayrılığa sebep olan ve boşanma sebebi aratan erkeğin boşanmaya neden olaylarda tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu'nun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceği düzenlenmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma sebebi olarak kabul edilen fiili ayrılığın, manevi tazminatı gerektirmediğine, gerek reddedilen ilk davada gerekse fiili ayrılık süresi zarfında davacıdan kaynaklanan davalının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir hadisenin ispatlanmamış bulunmasına, boşanma davası içinde talep edilen boşanmanın fer'isi niteliğindeki nafaka ve tazminatların kabulü halinde ayrıca vekalet ücreti takdir edilemeyeceğine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Müşterek çocuğun dava tarihinden bu yana annesinin yanında olduğu tartışmasızdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılığa dayanılarak açılmıştır. Mahkemece somut olay belirtilmeksizin fiili ayrılık nedeniyle boşanma kararı verilmekle birlikte davalı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK m. l74/1-2) taleplerinin reddine karar verilmiştir....

        Davadan sonra oluşan vakıalar görülmekte olan boşanma davasında hükme esas alınamaz, ancak yeni bir dava konusu yapılır ve ispat edilirse birleştirilerek görülecek yeni boşanma davasında bu sebeple boşanma kararı verilebilir. Mahkemece davalı-karşı davacıya başka bir kusur da isnat edilmemiştir, gerçekleşen bu duruma göre, davacı-karşı davalının davasının kabulü ve tarafların eşit kusurlu kabul edilerek davalı-karşı davacı kadının tazminat taleplerinin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....

          ayrılık sebebiyle boşanma kararı nedeniyle yapmış olduğu istinaf yerinde olmadığından istinaf dilekçesine cevap verilmiştir....

          ayrılık sebebiyle boşanma kararı nedeniyle yapmış olduğu istinaf yerinde olmadığından istinaf dilekçesine cevap verilmiştir....

          Bu durumda Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesi koşulları gerçekleştiğinden davacının açtığı boşanma davasının kabul edilmesinde usul, yasa ve dosya kapsamına aykırılık bulunmamıştır. Bu nedenle, boşanma davasının kabulü yönünden davalı kadının istinaf itirazları haklı bulunmadığından istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir. Her ne kadar davalı kadın istinaf itirazlarında, erkeğin evini terk ederek kusurlu olduğunu bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de fiili ayrılık hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulü için kusur şartı aranmadığı , eldeki davada da 3 yıllık fiili ayrılık süresinin dosya kapsamıyla gerçekleştiği dikkate alınarak boşanma davasının kabulüne karar verilmesinde delillerin takdirinde hata bulunmamıştır. Davalı kadının istinaf itirazları haklı bulunmadığından istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....

          Aile Mahkemesi'nin 2021/831 Esas saylı dosyasının ise, davacı koca tarfından açılmış boşanma davası olduğu, açılma tarihinin 02/07/2021 saat:18:17 olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda her iki davanın boşanma davası olduğu, davalar arasında HMK 166/4 maddesi gereğince hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşılmakla birleştirme kararı verilerek ilk açılan Batman 2. Aile Mahkemesi'nin 2021/178 Esas sayılı dosyası üzerinden yargılamaya devam edilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, Anlaşılmakla, karar usul ve yasaya uygun bulunmakla davacının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir....

          Tarafların ikinci boşanma davası sırasında bir araya geldiklerinden davacının fiili ayrılığa dayalı boşanma davasının reddi gerektiği, yine her ne kadar yerel mahkeme davacının 166/1 dayalı boşanma davasının kabulüne karar verilmiş ise de, davacı tanığı olarak dinlenen ve davalının da kardeşi olan Davut Okay'ın beyanın yetersiz olduğu, olayın ne zaman olduğunun belli olmadığı, tarafların ikinci boşanma davası sırasında bir araya geldikleri, davacının önceki boşanma davasında kadını sadakatsizlikle itham ettiği anlaşıldığından bu tanık beyanı dikkate alınarak kadının bir başkası ile yaşadığı kabul edilemez. Davacının fiili ayrılığa dayalı davasının şartları oluşmadığından, 166/1 dayalı davasının ise ispat edilemediğinden reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur....

          UYAP Entegrasyonu