Dosya kapsamı, dosya içerisinde yer alan ceza mahkemesi kararları yine taraflar arasında görülen ve boşanma ile sonuçlanan dava dosyası içeriği dikkate alındığında; davacının davalıya evlilik birliği devam ederken yönelen eylemleri sebebiyle iki kez müessir fiil ve bir kez de hakaret suçundan mahkum olduğu, bu davanın davalısı tarafından boşanma davası açıldığı ve eşe yönelen haksız eylemleri dolayısıyla mahkemece davacı ... (Canatan) hakkında işyerinden 3 ay süreyle uzaklaştırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Karara esas alınan bilirkişi raporunda da söz konusu uzaklaştırma kararı ile fiili çalışmanın bittiği kabul edilerek akdin sona erdiği kabul edilmiştir. Davacı işçinin haksız eylemleri sebebiyle mahkemece davacının işyerinden uzaklaştırılmasına karar verilmiş olmakla iş akdinin işverence akdin haksız olarak feshedildiğinden bahsedilemez....
Bu durumda evlilik birliği boşanma kararı ile son bulmuş, eldeki boşanma davası konusuz kalmıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 331/1. maddesi uyarınca davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim, davanın açıldığı tarihteki, tarafların haklılık durumuna göre, yargılama giderlerini takdir ve tayin eder. Bu durumda, boşanma davası ve ferileri hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve tarafların dava tarihindeki haklılık durumlarına göre yargılama giderleri yönünden bir karar verilmesi gerekir. Terk sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için, ayrılık en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hakim veya noter tarafından yapılan ihtarın sonuçsuz kalması gerekir. Turgutlu Aile Mahkemesinin 12/08/2020 tarih, 2020/439 Değişik İş sayılı dosyasında ihtarı içerir tebligatın bilainfaz iade edilerek tebliğ edilemediği anlaşılmaktadır....
Davalı-karşı davacı kadın tarafından, terditli olarak özel boşanma sebeplerinden zina (TMK m. 161), bu talep yerinde görülmez ise evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK md.166/1,2) boşanma isteminde bulunulmuştur. Yapılan incelemede; davacı-karşı davalı kocanın halen, başka bir kadınla birlikte yaşamaya devam ettiği ve bu kadından çocuğu olduğu anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi koşulları oluşmuştur. Davalı-karşı davacı kadın tarafından boşanma davası terditli olarak açıldığından ve öncelikle zina nedeniyle boşanma talep edildiğinden yerel mahkemece zina sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasının kabul edilmesinde bir yanlışlık bulunmamaktadır. Bununla birlikte; zina eylemi, mutlak boşanma sebebi olduğundan, boşanmaya neden olan olaylarda davacı-karşı davalı kocanın tamamen kusurlu olduğu yönündeki karar da usul ve yasaya uygundur. Bu sebeple, davacı-karşı davalı kocanın, karşı davanın kabulü ve kusur tespitine yönelik istinaf talebi yerinde görülmemiştir....
Hukuk Dairesinin 2017/60 Esas, 2017/1255 Karar sayılı ve benzer nitelikteki ilamlarında " Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedebilmek için, boşanmaya sebep olan olayların, talep eden eşin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması zorunludur. (TMK m. 174/2). Tarafların, Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan sebeple boşanmalarına karar verilmiş, bu sebeple verilen boşanma kararı 25.09.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Boşanma sebebi olarak kabul edilen ve diğer eşin kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi olay sebebiyle kişilik hakları zedelenen taraf, manevi tazminatı boşanma davasıyla isteyebileceği gibi, boşanmadan sonra da isteyebilir. Ya da boşanmaya bağlı olmaksızın "hakların yarışması" çerçevesinde genel hükümlere göre de talep edebilir....
HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Mahkemece; "Terk hukuki sebebine dayanan boşanma davasında; davacı erkeğin daha önce açtığı Türk Medeni Kanunu 166/1. maddesi hukuki sebebine dayalı boşanma davası henüz kesinleşmeden, davalı eşe 25/08/2017 tarihinde (usulsüz) tebliğ edilen noter ihtarına dayanılarak 03/09/2018 tarihinde terk sebebiyle işbu boşanma davası açılmıştır. Daha önce açılan boşanma davası, ihtar tarihinden sonra, 14/05/2018 tarihinde kesinleşmiştir. Aleyhinde boşanma davası devam eden eş, dava süresince ayrı yaşamakta ve eve dönmemekte haklıdır. Bu süre zarfında Türk Medeni Kanununun 164'ncü maddesi kapsamında bir terkin varlığından ve haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmemekten bahsedilemez.Bu yasal düzenlemeye göre terkin koşulları bulunmamaktadır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 31/03/2023 NUMARASI : 2022/747 ESAS - 2023/345 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın Ankara 5. Aile Mahkemesi'nin 2022/343 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşıldığından dava dosyasının Ankara 5....
Fiili ayrılığa esas ilk boşanma davası, taraflardan davacı kadın tarafından TMK.nun 166/1- 2 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılmış ve dava; kadının iddialarını ispatlayamaması gerekçesi ile reddedilmiş, verilen karar Yargıtay 2.Hukuk Dairesince onanarak 21/05/2015 tarihinde kesinleşmiştir. İlk davayı açarak fiili ayrılığa zemin hazırlayan davacı kadın bu sebeple kusurlu olduğu gibi davanın reddi nedeniyle erkeğe bir kusur yüklenemeyecektir. Toplanan delillerden, fiili ayrılık döneminde davalı erkeğe kusur olarak yüklenebilecek bir olayın varlığı da ispat edilememiştir. Böylece, TMK.nun 166/4 maddesine dayanak teşkil eden ve red ile sonuçlanan ilk davayı açan ve fiili ayrılığa sebep olan davacı kadının, boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekmektedir....
Aile Mahkemesi'nin 2021/566 Esas sayılı dosyası arasında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi anlamında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, davanın taraflarının aynı olduğu, davaların türlerinin aynı ve boşanmaya ilişkin olduğu, boşanmanın fer'îleri konusunda karşılıklı talepler bulunduğu, bu şekilde davaların aynı hukuki sebepten ve somut olaydan doğduğu, usul ekonomisi gözetilerek fiili ve hukuki irtibat bulunması sebebiyle 6100 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince mahkemenin 2021/813 Esas sayılı dosyasının, ... Aile Mahkemesi'nin 2021/566 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A.İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı İlk derece mahkemesinin 02.12.2019 tarihli ve 2017/717E., 2019/900K. sayılı kararı ile, fiili ayrılık sebebiyle boşanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. B.Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı asıl tarafından, tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 31.05.2021 tarih ve 2020/740 E, 2021/1414 K. sayılı kararıyla davalının fer'î talepleri hakkında hüküm kurulmadığı gerekçesiyle hükmün kaldırılmasına İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir....
Davacı erkeğin açtığı ve reddedilerek kesinleşen boşanma davasından sonra tarafların bir araya gelmedikleri gibi, reddedilen boşanma davasını açarak, boşanma sebebi yaratan ve eşinin hastalığıyla ilgilenmeyen davacı erkek kusurlu olup, fiili ayrılık döneminde davalı kadına yüklenebilecek bir kusurun varlığıda ispat edilememiştir. Hal böyleyken tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle, Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi koşulları oluştuğu halde, davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminata karar vermek gerekirken, yazılı şekilde red hükmü kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu sair yönlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.03.11.2015(Salı)...