Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2008/17 esas, 2009/32 karar sayılı dosyası ile davacı erkek tarafından açılan ve reddedilen boşanma davasına ilişkin kararın kesinleştiği, tarafların reddedilen boşanma davasından sonra bir araya gelmedikleri ve 3 yıllık sürenin geçtiği, ne var ki anılan davada tarafların kusur durumunun tespit edilmediği, eldeki davaya göre tarafların eşit kusurlu olduğu belitilerek, tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davanın TMK 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık hukuksal sebebine dayalı olarak açıldığı, retle sonuçlanan boşanma davasını davacı erkeğin açtığı, o davadan sonra ortak hayatın yeniden kurulamadığı, eylemli ayrılık döneminde boşanmayı gerektiren kusurlu yeni bir vakıanın meydana gelmediği, bu haliyle ilk boşanma davasını açarak fiili ayrılığı başlatan ve boşanma sebebi yaratan davacı erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır....

    O halde; erkeğin karar düzeltme talebinin kısmen kabulu ile ;Dairemizin 20.09.2018 tarih 2016/22412 esas ve 2018/9739 karar sayılı ilamının 2. ve 3. bentlerinin kaldırılmasına yerine; "2. bent olarak ilk boşanma davasını açarak boşanma sebebi yaratan davacı erkeğin tamamen kusurlu olduğu ve Medeni Kanunun 174/1. maddesi gereği kadın yararına mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur ve hakkaniyet ilkesi (TMK m.4, TBK m. 50 ve 51) dikkate alınarak uygun miktarda maddi tazminata hükmedilmesi gerektiği şeklinde değişik gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

      Kararın bu gerekçe ile bozulması gerekirken, aylık bağlanma şartı olmayan ve kurumca kesme nedeni olarak araştırılması gereken fiili birlikteliğin, mahkemece araştırılarak sonucuna göre karar verilmesinin yerinde olduğu yönünde onama gerekçesine katılınmamıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık boşanma hukuki sebebine dayalı olarak açılmıştır. Davacı erkek, dava dilekçesinde daha önce açtığı ve retle sonuçlanan ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2010/432 esas, 2012/45 karar sayılı boşanma davasını dayanak göstererek evlilik birliğinin yeniden tesis edilemediğini belirterek boşanmayı talep etmiştir. Mahkemece,erkeğin dava dilekçesinde delil olarak dayanmadığı ... 5.Aile Mahkemesinin 2013/162 esas sayılı dosyası gerekçeye esas alınarak fiili ayrılığa dayalı boşanmaya karar verilmiştir. Mahkemece dayanılmayan delilin hükme esas alınması doğru değildir. O halde davacı tarafından dayanılan ......

          SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf ile müvekkilinin 2009 yılından bu yana fiilen ayrı bir yaşam sürdüklerini, kesinleşen boşanma dosyasından sonra aynı çatı altında karı koca olarak şekilde birlikteliklerinin bulunmadığını, 2009 yılında davacı eşinin çocuklarla ve kendisi ile hiç ilgilenmemesi, üzerine kuma getirmek istemesi, müvekkile sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet uygulaması, müvekkilini beğenmemesi, aşağılaması, maddi manevi tüm desteğini müvekkilden çekmesi nedeni ile Bafra 1 Asliye Hukuk Mahkemesinde 2009/28 esas sayılı dosyası ile tedbir nafakası davası açmak zorunda kaldıklarını, davacının da aynı mahkemede 2009/634 esas sayı ile boşanma davasını açması akabinde boşanma dosyasının nafakası dosyası ile birleştirilerek görüldüğünü ve nafaka davasının kısmen kabulü ile davacı eşinin boşanma davasının ise ağır kusurlu olması sebebi ile reddine karar verildiği, temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen bu boşanma davası ile davacı eşinin fiilen ayrılığa...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık nedeniyle açılmış boşanma davasıdır. Davacı erkek, Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde düzenlenmiş olan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası açmadığı gibi (TMK m. 166/1) bu yönde bir ıslah talebi de bulunmamaktadır....

            durumunun davacıdan çok daha iyi olduğunu, taraflar arasındaki geçimsizlik nedeni ile müvekkili tarafından davalı aleyhine daha önce Karşıyaka 2.Aile Mahkemesinin 2014/64 Esas-2014/905 Karar sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını, bu davanın 25/12/2014 tarihinde red ile sonuçlandığını, bu kararın 09/06/2015 tarihinde kesinleştiğini, kararın kesinleştiği tarihten başlayarak 3 yıldan fazla süre geçtiğini, bu zaman zarfında tarafların hiçbir şekilde ortak hayatı yeniden kurmadıklarını, bir araya gelmediklerini, müvekkilinin mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle doğacak tüm hakları saklı kalmak kaydıyla karşı yandan herhangi bir maddi ve manevi tazminat ile nafaka talebi bulunmadığını beyan ederek tarafların TMK'nun 166/son maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (kadın) tarafından, "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebiyle ilgili verilen hüküm, lehine hükmedilen tazminatların miktarları, yoksulluk nafakası talebinin reddi ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı tarafından açılan ve birleştirilen boşanma davasında fiili ayrılık sebebi (TMK.m.166/son) yanında "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" (TMK.m.166/1) sebebine de dayanılmış olmakla birlikte, birleştirilen boşanma davası fiili ayrılık sebebiyle kabul edilmiş olup, bu durumda dayanılan ikinci sebeple ilgili olarak ayrıca, hüküm kurulmasına...

              boşanma ile yoksulluğa düşeceğinden söz edilmeyeceği, buna rağmen erkeğin geliri ile orantılı şekilde kadın yararına nafakaya hükmedildiği değerlendirilmekle, kadının istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir....

              AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/06/2020 NUMARASI : 2018/651 ESAS, 2020/287 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı taraf dava dilekçesinde özetle; tarafların evlenme süreci ile davalının ailesinin davacıya bir çok zorluk yaşattığı, kendisi istemediklerini her fırsatta beyan ettikleri, evlilik birliklerine sürekli olarak müdahale ettiklerini, davalınında sürekli olarak annesini desteklediği kendisine beddualar ettiği, müşterek çocuğun sorumluluğunu tek başına üstlendiği, üzerine düşen tüm fedakarlıkları fazlası ile yaptığı ancak hiç bir karşılık göremediği ve derinden sarsılan aile birliği nedeni ile boşanmalarını talep ve dava etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu